Âlim kanaat önderi ve STK'lardan "Dünya Kudüs Günü" mesajı

Her yıl Ramazan ayının son Cuma gününde çeşitli etkinliklerle kutlanan "Dünya Kudüs Günü" ile ilgili konuşan âlim, kanaat önderi ve STK temsilcileri, Kudüs davasının sürekli olarak gündemde tutulması gerektiğini ifade ettiler.

Bu ramazan Kudüs çok daha büyük bir tehlike ile karşı karşıya kaldı. Müslümanların teravih ibadetlerini dahi yerine getirmeye çalışırken bile siyonist işgalciler tarafından engelleniyorlar. İşgalciler tarafından Şam Kapısı'na kurulan barikatlar Müslümanların direnişi sonrasında kaldırıldı.

Yıllardır gizlice Mescid-i Aksa'nın altında kazı çalışması yapan Siyonistler, Kudüs'ü işgal ettikleri gün olan ve bayram olarak kutladıkları 10 Mayıs'ta Mescid-i Aksa'ya büyük bir baskın yapmayı, ardından da kendi mabetlerini oluşturmayı hedefliyorlar.

Kudüs ve Filistin davasını gündemde tutmak, orada yaşanan hukuksuzluklara dikkat çekmek ve ümmet içerisinde Mescid-i Aksa bilinci oluşturmak için 40 yıldır çeşitli etkinliklerle hatırlanan "Dünya Kudüs Günü" münasebetiyle İLKHA muhabirine konuşan âlim, kanat önderi ve STK temsilcileri, son dönemde Kudüs ve Mescid-i Aksa'da artarak devam eden baskılara dikkat çekerek Müslümanların her zamankinden daha Kudüs'e sahip çıkmaya davet ettiler.

"Kudüs için sorumluluğumuzu yerine getirmeli, dualarımızda Kudüs'e özel olarak yer vermeliyiz"

Son yıllarda planlı bir şekilde Kudüs ve civarındaki Müslüman mahallelerinin boşaltılması planının son aşamasına geldiğini hatırlatan İTTİHADUL ULEMA Genel Başkan Yardımcısı Suat Yaşasın, "Bugünlerde Şeyh Cerrah Mahallesi gündeme düştü ve yaşananlara tüm Müslümanlar tepki gösterdi. Siyonist mahkemelerin marifetiyle Müslümanlar evlerinden zorla çıkarılıp yerine Siyonistler yerleştiriliyor. Bu durum tepkiyle karşılandığı için siyonist mahkemeler kararı geçici olarak durdurdu ancak tehlike devam ediyor. Öte taraftan çok daha büyük bir tehlike olan ve bu sene 10 Mayıs'a denk gelen, siyonistlerin 'Büyük Kudüs Günü' dedikleri günde Mescid-i Aksa'yı basma planları var. Mescid-i Aksa'yı yıkıp yerine kendi mabetlerini yapma noktasında iş fiiliyata dönüşmüş durumda. Bunu da 'fanatik' dedikleri gruplar üzerinden son bir aydır yoğun bir şekilde paylaşıyorlar. Bu anlamda İslami Direniş Hareketi HAMAS başta olmak üzere, Müslümanlar Filistin direnişine destek vermeye çağrıldı. Ramazanın son günlerinde Müslümanların Kudüs ile alakalı sorumluluklarını yerine getirme anlamında maddi manevi olarak bu işi gündemleştirme, Kudüs ve Mescid-i Aksa'ya karşı sorumluluğumuzu yerine getirme, maddi olarak destek verme, manevi olarak bu gecelerde dualarımızda özel olarak Kudüs'e yer vermeye dikkat etmeliyiz. Belki etkinlikler yapılamayabilir ama bu konuyu olabildiğince gündemde tutmalıyız. Müslümanlar ne kadar duyarlı olursa düşmanların da o derece çekinebileceğini unutmamalıyız. En küçük bir destek bile çok büyük bir anlam ifade edebilir." dedi.

"Kudüs ve Mescid Aksa'yı her zaman gündem yağacağız"

Kudüs'ün dinimizden ve akidemizden bir parça olduğunu söyleyen MİRASIMIZ Derneği Genel Başkanı Muhammed Demirci, "Tarih boyunca dünya Müslümanları Kudüs'ü, Mescid-i Aksa'yı korudu. Kudüs ve Mescid Aksa'da dünya Müslümanlarını korudu. Biz her zaman şu duayı yapıyoruz; Yarabbi! Bizi Kudüs'le güçlendir, Kudüs'ü de bizimle güçlendir. Ramazan'ın son cuması olan 'Dünya Kudüs Günü' münasebetiyle Kudüs'ü gündem yapacağız. Evlerimizde Kudüs konuşulacak, sokaklarımız Kudüs kokacak. Biz Kudüs'ü, Kudüs de bizi korur. 10 Mayıs gününde fanatik Yahudi gruplarının Mescidi Aksa'ya büyük bir saldırı yapacakları haberlerini duyduk. 300 bin Kudüslü Müslüman nasıl ki bugüne kadar Mescidi Aksa ve Kudüs'ü korudular, o gün de koruyacaklar. Yalnız biz dünya Müslümanları onları bu mücadelede tek başlarına bırakmayacağız. Kudüs ve Mescid Aksa'yı her zaman gündem yağacağız, onlarla birlikte olduğumuzu her zaman hissettireceğiz. Kudüs bizi, biz Kudüs'ü güçlendiririz." diye konuştu.

"Artık siyonist rejimin bir geleceği kalmamıştır"

Siyonist işgal rejiminin ömrünün sonuna geldiğini ve tarihin çöplüğüne atılmasının zamanının yakın olduğunu belirten Kudüs TV Genel Yayın Yönetmeni Nureddin Şirin, şöyle konuştu:

Bizler 40 yıldır 'Dünya Kudüs Günü'nü gündemimize aldığımız zaman Filistin'i, Kudüs ve Mescidi Aksa'yı tamamen özgürleştirecek bir mücadeleyi, Kur'an üzerinden, Hazreti Muhammed (Sallalahu Aleyhi Vesellem) üzerinden, İslam'ın değerleri üzerinden Kudüs davasını gündemimizde tutmaktayız. Allah'a şükürler olsun ki, Kudüs davası sadece sosyal, kültürel, medya ve bir takım etkinlikler planında gündemde olan bir dava değildir. Kudüs davası Filistin'i siyonist işgalden tamamen özgürleştirecek, siyonist işgal rejiminin varlığını tamamen ortadan kaldıracak ve Filistin'i denizden nehire kurtarıp İslam ümmetine yeniden kazandıracak fiili ve askeri alanda bir mücadelenin de zemini olmuştur. Artık bugün Filistin ve Kudüs davası denilince siyonist rejime karşı kazanılan zaferleri konuşuyoruz. İnanıyoruz ki, artık siyonist rejimin ömür yıldızları tamamen sönmek üzeredir. Artık siyonist rejimin bir geleceği kalmamıştır. Siyonist rejimin ortadan kalkması ve tarihin çöplüğüne atılması çok yakın bir zamanda gerçekleşecek bir hakikattir. İşte bu bilinçle, inançla, azimle, iradeyle 'Dünya Kudüs Günü'nü bir kez daha ihya ediyor ve bugün münasebetiyle tüm dünya Müslümanlarıyla birlikte İstanbul'dan Kudüs'ümüzü Aksa'mızı selamlıyoruz. Kudüs davasını sahiplenen tüm dünya Müslümanlarını, hususen Kudüs ve Mescidi Aksa'yı savunan yiğitlerimiz, murabıtlarımızı ve bu uğurda şehit olanları selamlıyoruz. Varlıklarını, azizlerini, oğullarını, eşlerini Kudüs davasına feda eden şehit ailelerini selamlıyoruz. Selam olsun Kudüs'e. Kudüs'ün özgür ve aydınlık şafaklarında buluşmak üzere.

"Kudüs'e sahip çıkmak Müslümanların görevidir"

Uluslararası Kudüs Eğitim Kültür ve Araştırmaları Derneği (UKEAD) Genel Koordinatörü Ayşegül Bayıcı ise "İlk kıblemiz, akidemiz Kudüs'e sahip çıkmak ümmetin görevidir. Kudüs'te zulüm altında, işgal altında yaşayan Kudüslü kardeşlerimize sahip çıkmak için tüm dünya Müslümanlarına 'Dünya Kudüs Günü'nde sesleniyoruz! Kudüs bizimdir! Kudüs akidemizdir! Kudüs Müslümanlarındır!" dedi.

"10 Mayısta kutladıkları günü bu kez baskınlarla kutlamak istiyorlar"

Yahudilerin Kudüslü Müslümanları hukuksuzca evlerinden etmek için yoğun bir şekilde çalışma yürüttüklerini kaydeden Mukaddes Mekânları Tanıtma ve Kültür Derneği (BURAK) Hanımlar Komisyonu Başkanı Saadet Gelembe de şu ifadeleri kullandı:

"Her sene Ramazan ayında çeşitli baskınlar olmaktaydı fakat bu sene daha fazla olaylarla karşı karşıyayız. Ramazan ayının ilk günlerinde Mescid-i Aksa'daki ses kablolarını keserek ezanı sabote etmek istediler. İşgalciler, akabinde Şam Kapısı'nda barikatlar kurarak oradaki gençlerle çatışmaya girerek büyük olaylar çıkardı ve birçok geç tutuklandı. Onların direnişiyle barikatlar kaldırıldı ama devamında geçen ay çıkarılan hukuki olmayan bir kararla Şeyh Cerrah mahallesinde yerleşimci Yahudileri Filistinlilerin evlerine yerleştirmeye çalışıyorlar. Filistinli kardeşlerimizin tapuları ve her türlü evrakları olmasına rağmen evlerinden çıkarılmak isteniyor. Bu olaylarla ilgili birçok kişi tutuklandı. Bunların tamamının sebebi, Yahudilerin bayram ilan ettikleri ve 10 Mayısta kutladıkları günü bu kez baskınlarla kutlamak istiyorlar. Bununla ilgili sürekli yayınlar yapıyorlar. Hahamları, tapınaklıları oradaki Yahudileri örgütlemeye çalışıyorlar. Büyük baskın için hazırlık yapıyorlar. Elhamdülillah Kudüslü kardeşlerimiz direniş gösterip orada ribat tutmaktadırlar. Sizlerin de maddi ve manevi olarak oradaki kardeşlerimizin yanında olmanızı istiyoruz."












İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

İstanbul Haberleri

Atatürk'e hakaret ettiği gerekçesiyle tutuklanan doktor serbest bırakıldı
HÜDA PAR'dan Dr. Mehmet Arslan'a cezaevinde ziyaret
MAZLUMDER: Duyarlı insanlar üzerinde kurulan baskılar kabul edilemez
HÜDA PAR: Gözaltına alınan gençler bir an önce serbest bırakılmalıdır!
"Bilinçli bir irade sahibinin (Vacib-ül Vücud) varlığı zorunludur"