Alimlerden yönetici ve halklara çağrı: Tüm ihtilaf ve çıkarları bırakıp siyonizmin karşısında olun

İTTİHADUL ULEMA öncülüğünde bir araya gelen alimler düzenledikleri basın açıklamasında İslam ülkelerinin yöneticileri, halkları ve alimlerine seslenerek işgal rejimine karşı yek vücut olma çağrısında bulundu.

Alimler ve Medreseler Birliği, işgal rejiminin gün geçtikçe arttırdığı soykırım ve katliamlara dikkat çekmek, siyonist işgal karşısında yöneticiler ve alimler başta olmak üzere ümmetin üzerine düşen görev sorumluluklara ilişkin Diyarbakır'da basın açıklaması düzenledi.

İslam aleminin 5'inci Harem-i Şerifi olan tarihi Ulu Camii önünde yurtdışından alim ve kanaat önderlerinin katılımıyla düzenlenen basın açıklamasında yurtdışından iştirak eden alimlerin selamlama konuşmalarının ardından açıklamayı İTTİHADUL ULEMA Genel Başkan Yardımcısı Molla Abdulkuddüs Yalçın okudu.

7 ekim sabahıyla başlayan Aksa Tufanı direnişinin vicdanını ve insanlığını kaybetmemiş herkes tarafından desteklenmesi gerektiğini belirten Yalçın, yetki sahibi makamların siyonist vahşetini durdurmak için diğer ülkelere çağrı yapmaktan vazgeçip harekete geçmesi gerektiğini ifade ederek Filistin'den sonra Lübnan'a yapılan saldırıların siyonist ve haçlı zihniyetinin mezhep ve meşrep ayırımı yapmadığını, işgal rejiminin tek gayesinin Filistin'i Müslümansız ve İslamsız bırakıp ikinci Endülüs yapmaya çalışmak olduğunu kaydetti.

Müslümanların artık gaflet ve delalet uykusundan uyanması gerektiğinin altını çizen Yalçın bu minvalde İTTİHADUL ULEMA'nın alimlere yönelik hafta sonu düzenleyeceği 'Ümmetin Onuru Gazze' programına katılım çağrısında bulundu.

Basın açıklamasının başında Filistin'in yakın geçmişini özetleyen Molla Yalçın, "1948 yılında İngiltere, Filistin topraklarından çekilirken silah ve cephanelerini siyonist çetelere vermesi ile Filistin'in işgal süreci başladı. siyonist teröristler, savunmasız Filistinlilere karşı gerçekleştirdikleri vahşi katliamlar sonrasında batılı devletlerin de desteği ile gasp ettikleri topraklar üzerinde korsan bir devlet kurdu. Ardından İslam coğrafyasının bağrına saplanan bir hançer olması için bu korsanı koşulsuz bir şekilde desteklediler. Bu korsanın yaptığı tüm katliamları, işgalleri, insan hakları ihlallerini görmezden geldiler." ifadelerini kullandı.

"Bu direniş, vicdanını ve insanlığını kaybetmemiş herkes tarafından desteklenmeli"

ABD'nin ve batılı emperyalist ülkelerin sınırsız desteği, dünya ülkelerinin sessizliği, İslam ülkelerinin duyarsızlığının siyonistleri pervasızlaştırdığını, her türlü vahşet, katliam, soykırım ve işgali genişletmek için hiçbir kural ve kaide tanımamayı kendisi için bir hak olarak gördüğünü ve görmeye de devam ettiğinin altını çizen Yalçın, "siyonist rejim Filistin topraklarını işgal etmekle kalmamış, sürekli hem işgal ettiği toprakları genişletmiş hem de topraklarını terk etmeyen Filistinlileri katletmeye, esir alıp hapsetmeye devam etmiştir. Esir aldığı Filistinlilerin bazılarını çeşitli işkencelerle şehid etmekte, bazılarının vücut bütünlüğüne zarar vererek ticari amaçla organlarını çıkarıp almaktadır." dedi.

İşgal rejiminin işgale ve katliamlara karşı direnen Filistinlilerin dünyaya terörist olarak gösterildiğini, uluslararası hukuk kurallarını çiğneyerek direniş hareketlerinin liderlerine suikastler düzenlediğini sözlerine ekleyen Yalçın, "İşgali ve yaşatılan mezalimi bitirmek için direnişten ve mücadeleden başka bir çaresi kalmayan Filistinliler için siyonist işgalcilere karşı cihad etmek meşru bir haktır. Filistinli mücahidlerin 7 Ekim operasyonu on yıllardır süren siyonist işgale ve barbarlığa bir itiraz ve cevaptır. Mülk sahibinin evini toprağını işgal eden gaspçı çetelere karşı mücadelesi uluslararası hukukta ve tüm hukuk sistemlerinde meşru bir haktır. Bu direniş, vicdanını ve insanlığını kaybetmemiş herkes tarafından desteklenmesi gereken haklı mücadeledir." şeklinde konuştu

"siyonist vahşetini durdurmak için diğer ülkelere çağrı yapmaktan vazgeçin artık"

Gerçekleştirilen soykırım ve katliamlar sonucu oluşan tahribata değinen Yalçın, şu ifadelere yer verdi:

"Bir yılını dolduran bu soykırım saldırılarında Gazze, siyonist savaş uçaklardan atılan tonlarca bomba ile yerle bir edildi. Gazzeliler; evlerini ve şehirlerini terk etmeye zorlanmış, sığındıkları okul, hastane, cami ve kiliselerde dahi bombalanarak öldürülmekten kurtulamamışlardır. Bu süreçte erkek, kadın, yaşlı, genç, çocuk, bebek ayırmaksızın 41 bin'i aşkın sivil, siyonistler tarafından hunharca katledildi, 100 bin kişi ise yaralandı. Yaralıların çoğunluğu uzuv kaybı sonucu kalıcı şekilde sakatlandı, siyonistlerin uyguladığı ambargo nedeniyle gıda başta olmak üzere her türlü insani temel yaşam malzemelerine erişimi engellendiği için açlıktan ve hastalıktan ölüme terk edildiler."

Konuşmasının devamında İslam ülkelerinin yöneticilerine çağrıda bulunan Yalçın, "Ey İslam ülkelerinin liderleri! siyonist israilin vahşetini durdurmak için diğer ülkelere çağrı yapmaktan vazgeçin artık. Bugüne kadar katliamların durması için yapılan çağrıların işe yaramadığını hep beraber gördük. siyonistler sadece güçten kuvvetten zordan anlar. Konuşmak, çağrı yapmak çözüm değil. Artık somut adımlar atılmasının, siyonist israile karşı güç kullanmanın zamanı geldi geçiyor." diye belirtti.

"Şimdi harekete geçmezseniz yarın sıra size geldiğinde geç olacak"

Yalçın, "Filistin'i işgal edip, bir yıldır Gazzelilere soykırım uygulayan siyonistler, bugün Lübnan'ı işgal hazırlığı yapıyor. İşgale direnen HAMAS liderlerini suikastlarla şehid eden siyonistler, şimdi de HAMAS'a destek veren Hizbullah liderlerini suikastlarla şehid etmeye başladılar. Ya benimlesin ya da düşmanımsın anlayışında olan siyonistlerin hedefinde yarın sizin olmayacağınızın garantisi var mı? siyonizm mutlak kötülüktür. Önü alınmazsa, güç kullanılarak durdurulmazsa başta İslam coğrafyası olmak üzere tüm dünyanın başına bela olacaktır." ifadelerine yer verdi.

İttifak çağrısında bulunan Yalçın, "Ey İslam ülkelerinin liderleri aranızdaki mezhebi, meşrebi ihtilafları, milli çıkarları gözetme safsatasını bir tarafa bırakıp güç birliği yapın. ABD ve Avrupa'nın somut olarak siyonistlere verdiği desteği siz de siyonistlerle mücadele eden, işgale direnen kardeşlerinize verin. Öncelikle siyonist rejimle olan siyasi askeri ve ekonomik tüm ilişkilerinizi kesip ambargo uygulayın. Sonra silahlarınızı, askeri güçlerinizi Gazze'ye direnişe destek için gönderin. Şimdi harekete geçmezseniz yarın sıra size geldiğinde geç olacak. Ya hep beraber bu siyonist çeteleri durdurursunuz ya da bu canavar sırasıyla hepinizi tek tek yok edecektir. Korumaya çalıştığınız iktidarı kaybetmekle kalmaz, devletinizi de kaybetmekle karşı karşıya kalacaksınız. siyonizmin yok edilmediği bir dünyada, hiçbiriniz güvende değilsiniz. Şunu bilin ki; siyonist katiller bugün size dokunmuyorsa sıranız gelmediği içindir." şeklinde konuştu.

"siyonist ve haçlı zihniyeti kardeşlerimizi katlederken mezhep ve meşrep ayırımı yapmıyor"

İslam alimlerine de çağrı da bulunan Yalçın, "Ey İslam ümmetinin alimleri, sizler peygamberlerin varislerisiniz. Veraset görevinize sahip çıkın. Ümmettin başsız lidersiz kaldığı bu asırda İslam'ın izzetini ve şerefini korumak için öne çıkın, sorumluluk alın. Ülkelerinizin yöneticilerini zulme seyirci kalmaktan, siyonistlerle iş birliği yapmaktan ve ihanetten vazgeçirmek için çabalayın. Fıkhi, mezhebi ve meşrebi ihtilafları bir tarafa bırakın. İslam'a savaş açan siyonist ve haçlı zihniyeti kardeşlerimizi katlederken mezhep ve meşrep ayırımı yapmıyor. Filistin'de Sünnileri, Lübnan'da Şiileri hunharca katlediyor." diye kaydetti.

"Kudüs davasına sahip çıkın" ifadesiyle konuşmasını sürdüren Yalçın, siyonist işgale ve yayılmacılığına karşı bir araya gelip birlik olunması, ümmetin birliği ve beraberliği için ihtilafa düşüp birbirleriyle boğuşan/didişen Müslümanların bilinçlendirilmesi, Mescid-i Aksa'nın işgalden kurtarılması için Müslümanların gücünü ve kuvvetini yok eden ihtilaf fitnesi ve tefrikadan kurtarılması gerektiğini kaydederek vahdet ve birlikteliğin sağlanması gerektiğine vurgu yaptı.

"Filistin'i Müslümansız, İslamsız bırakıp ikinci Endülüs yapmaya çalışıyorlar"

İslam ülkelerinin yöneticileri ve alimlerine hitabından sonra Müslüman halklara da çağrı yapan Yalçın, siyonistlerin Arzı mev'ud hayali ile İslam coğrafyasını Filistin'den başlayarak işgal etmeye başladığını belirterek şunları söyledi:

"Haçlı zihniyetli batılı devlerin desteği ile işgal ettiği İslam beldelerinde her türlü vahşeti uygulamakta, kadın çocuk bebek demeden soykırım yapmaktadır. Yaptıkları katliamlarla İslam'a ve Müslümanlara savaş açmışlar. Bu savaş siyonistlerle Filistinliler arasındaki toprak mücadelesi değil, bu bir iman ve küfür savaşıdır. Müslümanları Kudüs'ten çıkarma, İslam'ı Filistin topraklarından silme savaşıdır. Filistin'i Müslümansız, İslamsız bırakıp ikinci Endülüs yapmaya çalışıyorlar. Filistin'in ikinci Endülüs yapılmasına asla müsaade etmeyeceğiz. Bu İslam ve küfür savaşında herkes safını doğru belirlemelidir. Mücadelede izzet, geri durmakta ar vardır. İslam'ın izzetini, Müslümanın namusunu siyonistlere çiğnetmeyeceğiz."

"Ey Müslümanlar, gaflet ve delalet uykusundan uyanın"

siyonist vahşeti gören dünyanın farklı inançlarına sahip vicdan sahibi halkların bu zulmü kınamak için ülkelerinin meydanlara indiğini, aylardır meydan ve sokaklarda siyonist vahşeti kınamadıklarını, Filistin halkının haklı mücadelesine destek vermekle beraber soykırıma destek veren ülkelerin ve şirketlerin mallarını boykot ettiklerini hatırlatan Yalçın, "Dünyada durum böyle iken bizde zihinleri işgale uğramış, bilinçleri iğfal edilmiş bazı devlet, şirket, yapı ve kişiler; kardeşlerimiz katledilirken ekonomik, siyasi veya ideolojik saiklerle siyonist vahşete destek olmakta, siyonistlerin safında yer alarak İslam'a ve Müslümanlara ihanet etmekte, siyonizmle olan mücadeleyi etkisiz kılmaya çalışmaktadır." ifadelerini kullandı.

Yalçın, "Ey mezhebi ve meşrebi saiklerle kardeşine sırtını dönen Müslüman, siyonistler kardeşini katledip, yurdunu işgal ettikten sonra sıra sana ve senin yurduna gelecek. Ey Müslümanlar, gaflet ve delalet uykusundan uyanın. Daha ne zamana kadar bu vahşete seyirci kalacaksınız. siyonistler amaçlarına ulaşmak için dünyayı ateşe vermeye başlamış. Zulme sessiz kalmak, destek vermektir. Sessiz kalıp destek verirsen bu ateş büyüyecek ve sonunda seni de yakacak. Gelin geç olmadan tüm ihtilafları bir tarafa bırakıp evimizdeki, coğrafyamızdaki bu siyonizm yangınını söndürelim." dedi.

"Tüm âlimlerimizi 'Ümmetin Onuru Gazze' programımıza katılmaya davet ediyoruz"

Açıklamanın devamında boykota da vurgu yapan Yalçın, "siyonistlerin ve destekçisi devletlerin şirketlerinin mallarını boykota devam edelim. Bunların mallarını tüketerek elimizi kardeşlerimizin kanına bulaştırmayalım, boykotu delerek siyonistlere cephane taşımayalım, siyonist vahşete karşı mücadele eden kardeşlerimize tüm imkânlarımızı kullanarak destek olalım." diye belirtti.

İTTİHADUL ULEMA'nın bu yıl gerçekleştireceği "Ümmetin onuru Gazze" temalı 9'uncu alimler buluşmasına tüm alimleri davet eden Yalçın, "Her yıl düzenli olarak tertiplediğimiz alimler buluşması programımızı bu yıl 5-6 Ekim 2024 tarihlerinde gerçekleştireceğiz. Bu gerçekleştireceğimiz 9. Alimler buluşmasını 'Ümmetin onuru Gazze' temasıyla Mescidi Aksa'nın ve Kudüs'ün özgürlüğü için mücadele eden tüm mücahidlere, Gazze'nin mazlum halkına ve şehidlerine ithaf ediyoruz." dedi.

Yalçın, "Ümmetin ortak yarası olan Kudüs'ün esaretten kurtarılması, siyonist çetelerin giriştiği soykırımı kınamak, Filistin topraklarında devam eden İslam ve küfür savaşında safımızı belli etmek, direnişe destek olmak için tüm âlimlerimizi 'Ümmetin Onuru Gazze' programımıza katılmaya davet ediyoruz." şeklinde konuştu. (İLKHA)

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Diyarbakır Haberleri

Yetimler Vakfı'ndan Gazze için yardım çağrısı
Diyarbakır Eğitim Bir-Sen'den Öğretmenler Günü açıklaması
Diyarbakır'da "Ümmü Gülsüm" programı düzenlendi
Diyarbakır Memur-Sen'den işten çıkarılan belediye işçilerine destek
Diyarbakır Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesi 479 bin hastaya hizmet verdi