Mardin’in Kızıltepe ilçesi Bahçelievler Mahallesi’nde ikamet eden 9 çocuk babası Değirmenci Mehmet Tekin (63), 38 yıldır işlettiği taş değirmeninden elde ettiği helal kazançla 6 çocuğunu üniversitede okutarak meslek sahibi yapmanın gururunu yaşıyor.
Çocuklarından 3’ü öğretmen, diğerleri de farklı meslek gruplarında memur olan ve halk arasından "Değirmenci Mehmet Amca" olarak tanınan Tekin, hayat hikâyesini İLKHA’ya anlattı.
İlerlemiş yaşına ve çalışmasına rağmen oruç tutan Mehmet Amca, boş zamanlarında ise iş yerinde Kur’a-ı Kerim okuyor. Zamanını boş geçirenin zararda olduğunu dile getiren Mehmet Amca, gösterdiği azmi ile herkese örnek oluyor.
“Mardin kalesini fethetseniz bile namazınızı kılmazsanız benim yanımda hiçbir şey yapamamışsınız”
Okula gitmediği halde okuma yazma öğrenip ortaokul dışardan okuyarak diplomasını aldığını aktaran Mehmet Amca, şunları söyledi: “1978-79 yılları arasında değirmenciliğe başladım ve hâlen değirmencilik yapıyorum. 9 çocuğum var, 3’ü kız 6 erkek. Şu an kimisi müdür kimisi öğretmen olmuş. Okumaları için temeli ben kurdum. Oğullarıma dedim ki; ‘Mardin kalesini fethetseniz bile namazınızı kılmazsanız benim yanımda hiçbir şey yapamamışsınız. Namazınızı kılın, bana hiç iş yapmayın, okulunuzu okuyun.’ Herkes çocuğunu okutsun, cahil bırakmasınlar, hem dinlerini öğrensinler hem dünyasına faydalı olsunlar. Okumak çok iyidir, insanın baş tacı kalemdir, okumaktır, ilimdir. Ben birinci sınıf bile okumadım ama idare ediyorum. Okuma yazmayı öğrenmişim. Öğretmenler benim yazıma bakıyor ‘Ben böyle güzel yazamam’ diyorlar. Dışarıdan ortaokul diplomasını aldım, Kur’an kursu belgesini aldım birçok sınava girdim. 2 defa müezzinlik sınavına girdim ama kazanamadım. Şu an ne sigortam var, ne maaşım var, ne BAĞ-KURUM var. Allah büyüktür. Birkaç günlük dünyadır idare edeceğiz. Ömrümüzün çoğu gitmiş azı kalmış.”
“Değirmeni çalıştırarak 6 çocuğumu üniversiteye gönderdim”
Çalıştırdığı değirmeni yaklaşık 40 yıl önce kurduğunu dile getiren Mehmet Amca, “Benim değirmenim kepekli kara değirmendir unu kepekli çıkarıyor. Bunun ekmeği sağlıklıdır. Diğer ekmek insanlara zarar veriyor, bu fayda veriyor. Sadece maddi durumu açısından demiyorum sağlık açısından diyorum. Diğer değirmenlerde buğdayın yarısı gidiyor günah değil mi? Bizde eleğe vurulursa bir çuvalın başına bir kilo kaybeder, buğday temiz gelirse hiçbir şey kaybetmez. Kaç kilo gelirse o kadar kalır. Bu değirmeni çalıştırarak 6 çocuğuma üniversiteyi okutturdum. Elhamdülillah çocuklarım hepsi okudu. Meslek sahibi oldular, çok şükür. Biri müdür oldu, biri öğretmen, biri memur… Ne kadar şükretsek azdır.” dedi.
“Boş zamanlarımı Kur’an okuyarak değerlendiriyorum”
İlerlemiş yaşına rağmen oruç tutup çalışan Mehmet Amca, boş zamanlarında ise iş yerinde Kur’a-ı Kerim okuyor. Mehmet Amca, “Hem oruçluyum hem işimi de devam ediyorum. Oruç nedeniyle sabah biraz geç açıyorum. Saat 09.00 sıralarında açıyorum, bazen akşam 19.00 kadar kalıyorum. Belli olmuyor müşterilere bağlıdır. Boş kalınca da zamanımızı değerlendiriyoruz. Kur’an okuyorum, camiye gidiyorum. Boş zaman herkes için zararlıdır değerlendirmek lazım.” diye konuştu.
“Haram mal kanser gibidir”
Haram paranın kanser gibi olduğunu, alın teriyle kazanılan paranın ise daha temiz ve şerefli olduğuna vurgu yapan Mehmet Amca, sözlerine şöyle devam etti: “İnsan helal çalışırsa faydası var. Haram mal ise kanser gibidir. Nasıl kanser insanın vücuduna girdiğinde tahrip ediyorsa haram malda helal kazancın arasına girdiğinde hem helal malı kalmıyor hem de günah kazandırıyor. Alın teri daha helal daha temiz daha şereflidir. Helal alın teri kazançtan daha güzel bir şey yoktur. Çocuklarımı alnımın teriyle helal parayla büyüttük ve okuttuk. Eskiden çocukları doktora götürüyorduk yeşil kart yoktu hepsi paraylaydı ilaçları parayla alıyorduk. Çok eziyet çektik. Hepsini okuttum Allah'a çok şükür, şimdi onun gururunu yaşıyorum.”
“Babam gecesini gündüzüne katarak hepimizi okuttu”
Evlatları olarak babaları ile gurur duyduklarını belirten Mehmet Amcanın oğlu Ümran Tekin (44) ise “Değirmenci Mehmet Amca olarak bilinen değerli şahsiyetin en büyük oğluyum. Ben 3 üniversite okudum, tezli yüksek lisans yaptım. Cumhuriyet Anadolu Lisesi Müdürü iken yaklaşık 2 ay önce Kızıltepe Gençlik Merkezi Müdürü olarak atandım. Babamla beraber oturuyoruz. Bu büyük bir çaba büyük bir eziyetin sonucudur. Allah’a şükür babam bizi düşünerekten, 'hiçbir iş yapmayın yan gelirde istemiyorum yeter ki siz okuyun' dedi. 9 kardeşiz, kız kardeşimde dahil olmak üzere üniversite mezunu 6 kardeşiz. Allah’a şükür hepimiz yüksek tahsilliyiz. Çeşitli yerlerde çeşitli görevlerde bulunmaktayız. Babama minnettarız büyük bir minnet duyuyoruz. Babasının kendisini okutmamasının acısını bizlerde yaşamayalım diye gecesini gündüzüne katarak hepimizi okuttu. Evlatları olarak kendisiyle gurur duyuyoruz.” diye konuştu.
“Buğdayımızı sürekli bu değirmene getiriyoruz”
Değirmene buğday getiren müşterilerden Nurullah Tezdönen de “Kepekli ekmek daha güzel oluyor. Bayat olmuyor, kaldıkça daha da güzel oluyor. Kepekli ekmek tercih ettiğimiz için buğdayımızı bu değirmene getiriyoruz. Memnunuz.” dedi. (M. Salih Keskin, Mehmet Aslan – İLKHA)