Ortadoğu Teknik Üniversitesi(ODTÜ) Meclis Topluluğu tarafından Siyer Araştırma Vakfı Başkanı Muhammed Emin Yıldırım Hoca'nın katılımıyla düzenlenen programa katılmak isteyen öğrenciler, solcu grupların bıçaklı- sopalı saldırısına uğradı.
Önce iftira atarak programı iptal ettirmek istediler. Olmayınca bu kez programa katılmak isteyenlere saldırdılar.
Herhalde bu ülkede bazıları hala bir kısım yerleri babalarının çiftliği zannediyor. Onlar izin vermediği programlar olmayacakmış. İstemedikleri kişiler kampüslerde bulunmayacakmış.
Tapusu babalarına ait ya! istedikleri gibi at koşturacaklar.
Ey örümcek kafalılar, ey zulmü marifet bilenler, yıllarca kendini seçkin zannedenler sizler bu ülkede Müslümanların varlığına alışacaksınız.
Her fırsatta attığınız iftiralar sizlerin başına bela olacak. Ektiğiniz zakkum çiçeklerini sizler yemek zorunda kalacaksınız.
Mazlumların sesine, nefesine, hak ve hukukuna sizlerde saygı duyacaksınız.
Allah için söyleyin nedir bu ülkenin Müslümanlarının sizden çektiği. İftiradan bıkmadınız. Yalanlardan sıkılmadınız. Ateşe olan aşkınızla atalarınıza ne kadar da çok benziyorsunuz.
Fesat kalksın diye yola çıkanlara fesatçı dediniz. Hakka bağlanmış kulları terörist olarak lanse ettiniz. Tertemiz gençleri toplumda farklı farklı isimlerle andınız. Bıkmadınız, sıkılmadınız, usanmadınız.
Ellerinizde sopalarla, bıçaklarla hakka koşanlara saldırıyorsunuz. Utanın ve haya edin. Sokak eşkıyalığıyla kimse bir yerlere varmamış. Sizler de hiçbir yere varamayacaksınız.
Böyle yaparak sindireceğinizi mi zannettiniz. Bu çabanız beyhude. Atalarınıza boyun eğmedik, size mi eğecez.
Topunuzdan, tüfeğinizden geri durmadık, eli sopalı birkaç soytarınızdan mı geriye duracaz.
Eğer ürüyecek birkaç itle, yoldan geriye dönseydik, bu kervana yolcu olmazdık.
Ha pardon sizler hakkın güneşinden korkuyorsunuz. Tüm bu vaveylanız bundan ötürü. Boşuna uğraşmayın. Bu güneş eritecek, buzdan saraylarınızı. Yerle bir edecek zulüm üzere kurduğunuz konaklarınızı. Ne kadar bağırsanız da, çırpınsanız da beyhude. Güneşin doğuşunu engelleyemezsiniz. Hakkın sesini kesemezsiniz.
Birkaç başıbozuk soytarıya, yoldan çıkmış birkaç kaçkına bu topraklarda prim verilmez bilesiniz.
Alışacaksınız. İslam'ı Müslümanca yaşamak isteyenlere, İslam ile dirilenlere, sadece ve sadece Allah'a boyun eğenlere alışacaksınız.
İslam'ı mabetlerden çıkarıp da hayatın her alanına alanlara, ibadeti, siyaseti, sanatı, kültürü İslam'ca kuranlara alışacaksınız.
Kampüsleri, meydanları, sokakları, caddeleri İslam boyasıyla boyayanlara alışacaksınız.
Seküler dünyanızı reddedenlere, beşeri düşüncenizi bilmeyenlere alışacaksınız.
Putlarınızı beğenmeyenlerin, kutsallarınızı övmeyenlerin sesine alışacaksınız.
Kusura bakmayın ama alışmak zorundasınız. Çünkü bu toprakların kahir ekseriyeti onlar. Ey azınlık güruhu…