İkâle, kelime olarak "kaldırmak" anlamına gelir. Alışverişteki kullanımı ise, akdin hükümlerini ortadan kaldırmak demektir. Öyleyse fakihlerin ıstılahında ikale'nin mânâsı, akid yapan iki kişinin akdi feshetme hususunda karar vermeleridir. Tariften anlaşılıyor ki ikâle, ancak rükün ve şartları tahakkuk edip kesinleşen akidlerde söz konusu olur; yani bu tür akidde, akdi yapan kişilerden birinin diğerinin muvafakatını almadan akdi feshetmesi mümkün değildir. Taraflardan biri razı olmasa dahi feshedilebilen akidde ikale'ye ihtiyaç yoktur. Yine tariften anlaşıldığına göre ikâle, ancak feshi kabul eden alışveriş, icare ve benzeri akidlerde söz konusu olur. Feshi kabul etmeyen nikâh gibi akidlerde ise ikâle yoktur.
İkâle meşrudur, hatta akid yapanlardan biri akdin feshini isterse ikâle mendub olur. Çünkü ikâle'de insanlar için kolaylık vardır. İkâle halkı, kuruntu ve sıkıntılardan kurtarır. Meselâ bir akid yapan kişi müteakiben aldatıldığını veya o akde ihtiyacı olmadığını anlar üzüntü ve sıkıntı içinde kalırsa, ikale işlemini devreye sokarak onun üzüntü ve sıkıntısını gidermek mümkündür. Bunda da büyük ecir vardır. İkale'nin meşruiyetine şu hadîs de delâlet etmektedir:
Kim alışverişinde bir müslümana ikale yaparsa, Allah da onun bağlarını ikâle eder. (Ebu Dâvud).
Yani yaptığı alışverişten pişman olup akdin bozulmasını, bu akdin yükünün üzerinden kaldırılmasını talep eden bir müslümanın, akdi bozmak suretiyle yükünü ve sıkıntısını kaldıran kişinin günahlarını Allah affeder. Hadîsin diğer bir rivayet ise şöyledir:
Kim, alışverişinden pişman olan bir müslümanın pişmanlığını hoş karşılarsa, Allah da kıyamet günü, onun ayağı kayıp düşmesindeki pişmanlığını kabul eder (İbnu Mâce).
İkâle'nin Rüknü
İkale'nin rüknü icab ve kabuldür; yani akid yapan kişilerden birinin "beni bu akidden ikale et, yani bu akdi iptal et" demesi, diğerinin de "Seni bu akidden ikale ettim" yani bu akdi iptal ettim' demesidir. İkale; fesh, terk ve kaldırma ibareleriyle de sahih olur. Diğer akidlerde olduğu gibi ikale'de de icab ve kabul'ün aynı mecliste olması şarttır.
İkale'nin Şartları
• İkale, iki tarafın rızası ile olmalıdır. Nitekim bu husus ikale'nin tarifinden de anlaşılmaktadır. Taraflardan biri istemediği zaman ikale sahih olmaz. Zorla yaptırılan ikâle, rıza bulunmadığı için sahih olmaz. Çünkü ikâle, akdi feshetmektir; akidde rıza şart olduğu gibi, akdi feshetmede de rıza şarttır.
• İkale'de, akdin aslından fazlalık veya eksiklik yapılmamalıdır. İkale'de, akdin aslından, yani alışverişte üzerinde ittifak edilen mal ve parada eksiltme veya artırma yapılmamalıdır. Çünkü ikâle, akdin feshedilip satıcı ile alıcıyı akidden önceki durumlarına döndürmektir. Bu bakımdan satılan malda bir fazlalık olması halinde, meselâ satılan koyun yavrularsa ikâle yapılamaz. Fakat bazı fakihler, ikale'nin yeni bir akid olduğunu, rıza olması halinde malın diğerine intikal edeceğini söylemişlerdir. Buna göre satılan malda bir fazlalık veya eksiklik olsa dahi rıza olduğunda ikale sahih olur. Günümüzde de halkın çoğunluğu böyle yapmaktadır. Çünkü onlar, ikale yapılmasını talep'eden kişi, hakkının bir kısmından vazgeçmedikçe ikaleye razı olmamaktadır.