ALMANYA-Geislingen'de ikamet eden duyarlı gurbetçilerin bir araya gelerek düzenlediği ve bu yıl ilk defa yapıldığı belirtilen Halepçe Katliamı anma programına, Almanya'nın Baden-Würtemberg eyaletine bağlı birçok şehirden katılım gerçekleşti.
Halkımız kendini tanısın
Programı düzenleyen yetkililer, amaçlarının yakın tarihimizde işlenen katliamların, hasseten müslüman Kürt halkının gerçek kimliği ile yüzleşmesi, kendini tanıması ve değerlerine sahip çıkmaları için bir nebze de olsa buna ön ayak olmak olduğunu ve Halepçe'nin yanısıra tüm mazlum ve mağdurlara sahip çıkmanın insani bir vazife, dini bir sorumluluk olduğunu hatırlatmak olduğunu ifade ettiler.
Sunuculuğunu Ömer Kaya'nın yaptığı program yaklaşık 2 saat sürdü. Halepçe programı H. Mehmet Ökçün'ün Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başladı. Program Türkçe ve Kürtçe okunan ilahi, marş ve sohbetlerle devam etti. Programa katılan Vahdet İlahi Grubunun seslendirdiği ağıtlar, salonu dolduran Gurbetçi müslümanları duygulandırırken, katılımcılar salavatlar ve tekbirler eşliğinde zalimlere lanetler okudu.
Halepçe biz Kürtlerin Kerbelasıdır
16 Mart 1988'de, batı destekli zalim Baas Rejimi tarafından işlenen Halepçe Katliamı'na kısa kısa değinen Yusuf Zerey, "Yeryüzünde Yezitler olduğu surece Hüseyin'ler de var olacak. Hüseyin'ler varsa illaki Kerbela'larda olacak. İşte Halepçe de biz Kürtlerin Kerbela'sı gibidir" diyerek, sözlerine şöyle devam etti: "Allah öldürülen bebeklerin, çocukların, kadınların ve yaşlı insanların hangi sebebten öldürüldüklerini muhakkak o zalimlere soracaktır. Halepçe haklının-haksızın, zalimin ve mazlumun birbirinden ayrıştığı bir imtihan meydanıdır."
Günümüzde Halepçe'ler çoğaldı
Günün önem ve anlamı üzerine bir konuşma yapan Molla Nasır Abay, "Halepçe'yi ister Arapça, ister Türkçe, ister Almanca, ister İngilizce, ister Farsça veya dünyanın bütün lisanlarıyla tüm mazlumiyetleri dile getiren kim olursa olsun, onları taktir etmemiz lazım. Fakat sorunun bir tek Halepçe olmadığını, günümüzde Halepçe'lerin çoğaldığını görüyoruz" diyerek, "Irak bir Halepçe, Suriye bir Halepçe, Keşmir bir Halepçe'dir" değerlendirmesinde bulundu.
Bir Selahattin daha gelmesin
Molla Nasır Abay, Kürtlerin yaşadığı coğrafyaya vurgu yaparak şöyle bir örnek verdi: "Bir karpuz düşünün ve dört parçaya bölün. Bu dört parçanın merkezi aynıdır. Bizim de insanlarımız bölündüğü halde aslında hepsi aynı merkezdedir. Kürtlerin bölünme olayı, I. Dünya Savaşı'nda uygulanmaya konan bir siyonist projedir. Tarih boyunca Kudüs'ü iki komutan fethetti. Bunlardan biri Hz Ömer diğeri ise Selahaddin Eyyubi" olduğunu ifade eden Molla Nasır Abay, Selahaddin'in torunları bir daha Küdus'u alacaklar endişelerinden dolayı Kürdistan bölgesini dört parçaya ayırdıklarını, bir Selahattin daha gelmesin diye bilinçli bir şekilde Kürtlerin yaşadığı coğrafyayı parçaladıklarını dile getirdi.
Salonda duygulu anlar
Ayrıca programda Halepçe Katliamına ait video görüntülerinin yanısıra, o günün mazlumiyetini ifade eden resimler eşliğinde slat gösterisi yapıldı. Program boyunca salonu dolduran davetlilerde duygulu anların yaşandığı görüldü. Program sonunda özelde Halepçe genelde tüm mazlum ve mustazaflara dualar yapılarak fatihalar okundu.
Yeter ki özümüz anlatılsın
Anma programı sonunda bu tür programların önem ve ehemniyetinden bahsederen katılımcılar, tüm müslümanların bilhassa Kürtlerin bu programlarla kendilerini tanımaları gerektiğini ve bu tür programların buna vesile olacağını dile getirerek programdan duydukları memnuniyetliklerini dile getirdiler.
Geislingen, Almanya'nın Baden-Württemberg eyaletine bağlı olup Stuttgart'a yakın bir şehirdir. Şehirde ikamet eden gurbetçilerin belirli bir kesimi Türkiyeli Kürtlerden oluşmaktadır.
İLKHA