Baba Mehmet Emin Alpsoy 75 yaşında. Ve oğlu Şeyhmus Alpsoy 49 yaşında. 19 yıldır cezaevindeler. Baba Parkinson hastası. İhtiyaçlarını kendisi zar zor görüyor. Bazen göremiyor. Oğlu kanser hastası ve bağırsakları dışarıda iki torba ile yaşıyor.
Fetö yargısının iki kurbanı. Onlara operasyon yapan polisler, yargılayan hakim ve savcılar ya cezaevinde yada görevden atılmış. Yani devletin deyimi ile terörist olmuşlar. Yani teröristin kestiği cezayı bugün devlet sahipleniyor ve bu insanları hala cezaevlerinde tutuyor. Teröristin hükmünü uyguluyor! Ne bir yeniden yargılanma nede bir ceza indirimi uyguluyor.
Bunu da geçtik Yusuf Alpsoy'un zihinsel engelli çocuğu var. Devletin işgüzar memurları Fetö'den sonra birde kendileri bir daha cezalandırarak üç ayda bir alınan engelli maaşını da kesiyorlar.
Bre vicdansızlar! Allah'tan korkmaz kuldan utanmaz mahluklar! Dünyada suçun şahsiliği diye evrensel bir hukuk kuralının olduğunu bilmez misiniz? Sizin evveliyatınızı araştırsak ve bir de suça bulaşmış bir yakınınız çıksa ve siz de o suça bulaşmış yakınınız nedeniyle işten atılsanız... Sonra çıkıp bu adalet midir? diye bir vaveyla koparırsınız değil mi?
Bunu yapan işgüzar, kraldan çok kralcı memurları acaba sorumlular görmüyor mu? Yoksa onlar da mı bu işe ortaklar?
Bu haksızlıklar arş-ı âlayı titretmekte. Mazlumun duası ile Allah arasında perdeler kalkmakta. Kuldan korkmuyor iseniz Allah'tan korkun.
Bu insanlar bugün dışarıda olması gerekirken, Fetöcülerin devlet adına yaptığı zulümlerden dolayı devletin özür dilemesi gerekirken, kalkıp bir daha bu insanları cezalandırmak, insanlığın bittiği noktadır!
Baba ve oğula hayatı zindan ettiniz şimdi de ailesine mi dışarıyı zindan etmeye çalışıyorsunuz?
Mazlumun sahibi Allah'tır.
Bu zulmü yapanları Allah'a havale ediyorum. Duyup ta dertlerine derman olmayan yetkilileri de O'na havale ediyorum! O, zulmedenlerin cezasını en güzel şekilde verendir.