Alzheimer hastalığı nedir, tedavi yöntemleri nelerdir?

Alzheimer hastalığının bir beyin hastalığı olduğunu belirten, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Türkiye Alzheimer Derneği Başkanı, Prof. Dr. Başar Bilgiç, hastalığı bitiren bir tedavinin olmadığını söyledi.

Alzheimer hastalığı dünyada 35 milyon ve ülkemizde de 700 bin kişide görülen bir beyin hastalığıdır.

Hastalık sadece hastalığı geçiren kişinin değil çevresinde bulunan herkesin hayatını etkilediği için tek başına yaşanan bir hastalık değildir.

65 yaşından sonra başlayan ve yavaş yavaş hayat kalitesini düşüren, fiziksel yetilerin kaybedilmesi ve en son ölümle sonuçlanan bir hastalık olarak karşımıza çıkıyor.


Hastalığın ortaya çıkma nedeni ve tedavi yöntemleri hakkında önemli açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Başar Bilgiç, Alzheimer hastalığının bir beyin hastalığı olduğunu belirterek beyinde bulunan nöron adını verilen hücrelerin zamanla öldüğünü veya azaldığını, bu hücrelerin azalmasının ise hastalarda unutkanlığa sebep olduğuna dikkat çekti.

Hastalığın bir tedavisi var mı?

Hastalığın 65 yaşından sonra ve sıklıkla yaşlılıkta başladığını belirten Bilgiç, "Hastalar unutkanlık şeklinde karşımıza çıkmaktadır. Bu unutkanlık maalesef zaman içinde artıyor. Buna başka bulgular ekleniyor. Yön bulma, muhakeme sorunları, bazı psikiyatrik bulgular ve sonrasında da maalesef bazı fiziksel sorunlar ekleniyor. Yürüme, yutma zorluğu, uyku sorunu gibi sorunlar da eklenebiliyor. Ancak bu süreç çok hızlı bir süreç değil, 10 yıl ortalaması olan bir süreç ve şifa ile sonlanan bir tedavisi günümüzde maalesef ki bulunmuyor ve yatalak olma ile beraber hayatlarını kaybediyorlar." dedi.

"Hasta yakınları nasıl davranmalı"

Alzheimer hastalığının zor bir süreç olduğuna değinen Bilgiç, hasta yakınlarının da bu sürecin doğrudan içinde olduğunu ifade ederek, "Hasta yakınları çok fazla tükeniyorlar. Bir tarafta hastaya bakmak var bir tarafta da o çok sevdiğiniz, saydığınız anneniz, babanız bir çocuk haline gelmiş ve ona bu hastalığı konduramıyorsunuz. Maddi ve manevi olarak oldukça zorlayan bir hastalıktır." ifadelerini kullandı.

Bilgiç, "Hasta yakınlarının burada alması gereken sosyal destekler vardır. Onların halinden en iyi anlayanlar da diğer hasta yakınlarıdır. Bunun için diğer hasta yakınları ile gerek dijital gerekse de gerçek ortamda bir araya gelmeliler ve birbirlerine deneyimlerini aktarmalılar, bu oldukça önemlidir. İnsanlar bir araya geldiklerinde yalnız olmadıklarını görüyorlar. Bu yalnız olmadıklarını görme hali hasta yakınına oldukça motivasyon veren, onu destekleyen bir durum. Hasta yakınlarının yalnız olmadıklarını bilmeleri lazım." diye konuştu.

"Alzheimer hastalığının başlangıcında ne gibi tedaviler uygulanıyor?"


İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Türkiye Alzheimer Derneği Başkanı, Prof. Dr. Başar Bilgiç

Alzheimer hastalığında şifa ile biten bir tedavinin olmadığını ancak bazı tedavilerin uygulandığını dile getiren Bilgiç, şunları söyledi:

Elimizdeki mevcut tedaviler beyinde azalan kimyasalları yerine koyuyor ve biz bunları ne kadar erken yerine koyarsak hastalar hastalık sürecini daha kaliteli yaşıyorlar. Onun için erken tanı önemli. Bununla beraber mevcut etkisi gösterilmiş tedavilerin başlanması önemlidir. Ancak bunun dışında asıl önemli olan hastanın bakımıdır. Hastaya ne kadar iyi bakılırsa bu hastalık o kadar yavaş seyrediyor. Hastayı mümkün oldukça toplum içinde tutmak gerekiyor. Sosyal hayatın içinde tutmak gerekiyor. Kaliteli aktiviteler yaptırmak lazım. Onu yürütmek, fiziksel aktivite yaptırmak lazım. Aile içinde torunları ile güzel vakit geçirmesini sağlamak lazım. Ailece yemek yemek lazım. Yani hastayı izole etmeyip toplumun ve ailenin içinde, sevdiği aktiviteler ile donatarak bir yaşam sürdürmek lazım.
Dünyada Alzheimer hastası sayısı artıyor mu azalıyor mu?

Ülkemizde 700 bin, dünyada da 35 milyon kadar Alzheimer hastasının olduğuna dikkat çeken Bilgiç, "2050'de 2 katından fazla artmış olacak çünkü dünya yaşlanıyor. Özellikle yaşlanan bir Çin var. Afrika'da ülkeler yaşlanıyor. Buna karşılık Avrupa ve Amerika, Japonya, Avusturalya zaten yaşlı toplumlardır. Çünkü yaşlanma ile beraber hastalığın görülme sıklığı artıyor. Yaşlı nüfus arttıkça da bu hastalık maalesef artacak." şeklinde konuştu.

Dünyada üzerinde çalışılan tedavi yöntemleri var mı?

Alzheimer hastalığında yeni tedavilerin devreye girdiğini anımsatan Bilgiç, "Bunlardan bir tanesi Amerika'da geçtiğimiz sene biraz tartışmalı da olsa onay aldı. Yeni birçok tedavi bu şekilde deneniyor. Sonuçları olumlu çıktığı zaman hastalarda kullanılabilir. Tek mekanizma üstünden değil, yani beyinde biriken proteinleri temizleyen ilaçlar deneniyor, beyindeki yangıyı azaltan ilaçlar deneniyor, metabolizmaya etki eden ilaçlar deneniyor. Bunlar ne zaman ki 3 aşamayı geçer, etkinliği gösterirse de o zaman karşımıza çıkacak. En önemlisi bu ilaçların makul fiyatlarda çıkması lazım. Çok yüksek fiyatlarla da çıkarsa da çok az insan erişebilecek." ifadelerinde bulundu. (İLKHA)

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yaşam Sağlık Haberleri

Akran zorbalığının belirtileri
Aileler çocuklarının alışılmadık davranışlarını ve özelliklerini tanımlayabilmeli!
Prof. Dr. Nevzat Tarhan: Aşırı koruma ve kontrol sevgi değil çocuğun ruhunun hapsidir
Diş sağlığı için bebeklere şekersiz beslenme alışkanlıkları edindirin
Uzmanlar, bal kabağı tüketimini tavsiye ediyor