Başlıktaki gibi bir soru sorduğumuzda kökten batıperestler hemen itiraz edecek ve “Darbe, 3. Dünya ülkelerinin işidir” diyecekler.
Bakın Georgetown Üniversitesi hukuk profesörü Rosa Brooks, Foreign Policy adlı dergide neler söylüyor:
"Trump'tan kurtulmanın aslında dört yolu var. Elbette ilk olarak herkes 2020 seçimlerini bekleyebilir. Amerikan seçmenlerinin muhtemelen aklı başına gelecek ve onu görevden atmaya hazır olacaklar. Ancak böyle bir feci felaketin ardından dört yıl beklemek uzun bir zaman gibi gözüküyor.
Bu bize ikinci seçeneği önümüze getiriyor: "Görevden alınma" Amerikan Anayasası'nda Temsilciler Meclisi'nin basit çoğunluğu Trump'ı vatan hainliği, rüşvet ve diğer yüksek suçlar ile ağır ihlallerden dolayı yüce divanda suçlayabilir.
Eğer Trump Senato'da üçte iki oyla mahkum olursa Trump görevden alınabilir. Zaten Amerikalıların üçte birinden fazlası Trump'ın hapse atıldığını görmek için sabırsızlanıyor.
Bir başka ihtimal, yakın zamana kadar Amerika Birleşik Devletleri'nde düşünülemez denen "askeri bir darbe" ihtimali.”
Bu yazının yayınlandığı dergi Foreign Policy…
Sanırım isim tanıdık geliyor.
Foreign Policy dergisinin 15 Haziran 2016 tarihli sayısında (darbeden bir ay önce) John Hannah imzasıyla yayınlanan bir yazıda Türkiye için “Yoldan çıkmış bir NATO müttefiki” ifadesi kullanılmış ve "Er ya da geç bir hesaplaşma günü yaşanması ihtimal dahilinde" sözleriyle de yaklaşan darbeye işaret etmişti.
Aynı dergide başarısız darbe girişiminden sonra konuyla ilgili Edward Luttwak imzalı bir yazı daha yayınlanmıştı. Luttwark, yazısında ‘Türkiye'deki darbecilerin, darbeyi gerçekleştirmek için tanklara, silahlara ve çeşitli araçlara sahip olduklarını ve iyi de bir stratejilerinin olduğunu yazmıştı. Luttwark, o kadar içerden konuşuyordu ki, strateji ve organizasyonun ayrıntılarından bile haberdardı.
Darbede başarısızlığın sebeplerini yorumlarken Erdoğan'ın öldürülmemesine hayıflanmış ve içindekileri açık açık dile getirmişti Luttwark: “İyi bir sonuç için darbenin bir numaralı kuralı liderin ya gözaltına alınması ya da öldürülmesiydi.”
Kabul etmek lazım ki, Amerikalılar darbe yaptırma konusunda bir hayli başarılılar. 15 Temmuz'da farklı sebeplerden dolayı tutmayan hesaplar bundan önceki darbelerde tutmuştu, öyle değil mi? Hatta çok geriye gitmeden Mısır'daki Sisi darbesini ve arkasındaki şeytani yüzleri tanımaya çalıştığımızda Amerika'yı kolaylıkla görebiliriz.
Peki, dışarıda başarılı darbe organizasyonları gerçekleştiren Amerika, bunu içeride yapamaz mı?
Sadece askeri darbeleri düşünmeyin ve Rosa Brooks'un sözlerine bir daha bakın.
Vatan hainliği suçlaması, rüşvet ya da cinsel bir skandal da Trump'un devrilmesine neden olabilir.
Bir de suikast ihtimali var tabii.
Daha önce oldu, yine olabilir. 1924'ten 1972 yılına kadar 48 yıl boyunca FBI'yı yöneten John Edgar Hoover'in Amerikan Başkanı John F. Kennedy'i suikastle öldürttüğü konusunda pek bir şüphe yoktur mesela.
Tabii Trump'un da bu durumun farkında olduğu ve o yüzden çok sayıda askeri ve istihbarat elemanını tasfiye edeceği konuşuluyor.
Benim tahminim Trump'un bu çabası kendisine yönelik tasfiye sürecini sadece biraz geciktirecek.