10 yaşındaki Kaylie Haywood ile 12 yaşındaki abisi Tyler'ın aklından yemek hiç çıkmıyor.
Iowa eyaletindeki Stockton bölgesinde bulunan bir gıda bankasında, alabilecekleri 15 gıda maddesi üzerine anneleri ile tartışıyorlar. Ekstra malzeme için alışveriş yapacak paraları yok.
Elmalı sos alıyorlar ve belki konserve sebze, makarna, konserve köfte gibi şeyler de alabilirler.
Kaylie'nin taze et isteği kabul görmüyor; kaldıkları küçük odada buzdolabı yok çünkü, yemek pişirecek bir yer de.
İstedikleri türden ve yeterli miktarda gıda maddesini alabilme sıkıntısını ilk kez yaşamıyor bu aile.
"Üç öğün yemek yiyemiyoruz" diyor Kaylie, "Açken üzgün ve halsiz oluyorum."
Kaylie ve Tyler bir zamanlar fabrikada işçi olan anneleri Barbara ile yaşıyor.
Barbara işini kaybedince işsizlik yardımı ve gıda kuponları almaya başlamış. Bunlar ayda 1.480 dolar ediyor.
Kiralık bir evde oturmaya güçleri yetmiyor. Bunun için faturalarla birlikte ayda 1.326 dolar gerekiyor.
Kaylie eski evlerinin yakınındaki demiryolunda teneke kutu toplayıp bunların tanesini 2-5 sente satarak ek gelir sağlıyor.
Tyler ise başkalarının bahçesindeki çimleri biçerek para kazanıyor. "Kazandığım paranın bir kısmıyla gaz faturasını ödedim, birazını da yiyecek alması için anneme verdim." diyor.
Kaylie'nin giysileri alışveriş merkezinden değil, bitpazarından alınıyor. Kaylie bundan utanıyor. 60 sentlik tişörtleri satın almasına izin veriliyor ama 2 dolarlıklar "pahalı olduğu için" alınmıyor.
Kaylie Masraflarını kısmak için besledikleri iki köpekten birini bırakmak zorunda kaldılar.
Tyler durumlarının günden güne değiştiğini söylüyor. "Bazen kahvaltı için gevreğimiz oluyor ama içine koyacak süt bulamıyoruz ve kuru kuru yiyoruz. Bazen de tersi oluyor." diyor.
"Televizyonda yemek programları izlediğimde biraz daha acıktığımı hissediyorum. Ekrana girip bütün yemekleri yemek istiyorum." diye devam ediyor Tyler.
47 MİLYON KİŞİ GIDA YARDIMI ALIYOR
Barbara ve çocukları beslenmek için gıda bankalarından yardım almak zorunda olan 47 milyon Amerikalı arasında bulunuyor. Ülkede her beş çocuktan biri gıda yardımı alıyor.
Onların yaşadığı bölgedeki bir gıda bankası yetkilileri, yardıma muhtaç ailelerin sayısında artış olduğunu söylüyor.
30 yıldır gıda bankasında çalışan Caren Laughlin "Resesyondan bu yana büyük bir değişim var. Bize başvuranların sayısında %30-40 artış oldu" diyor ve şöyle devam ediyor:
"Bunun nedeni sadece insanların işini kaybetmesi değil. Yeni işlerde ücretlerin düşüklüğü de sorun. Bu maaşlarla aile geçindiremezsiniz."
Kaylie, Tyler ve Barbara'nın kaldığı oda üç kişi için çok küçük ve çocukların arkadaşlarına uzak olsa da, buraya taşınmak bazı bakımlardan yaşamlarını kolaylaştırdı.
Babaları yok. Yakında oturan büyükanneleri arada bir yardım etse de Barbara zorlandığını söylüyor.
"Hiç bu kadar sıkıntı çekmemiştik; iş bulmak çok zor."
Kuaförlük eğitimi alıyor. Ama gelecekten fazla ümitli değil.
"Depresyon için doktora gittim. Bana ilaç verdi. Okulu bitirince iş bulacağımdan emin değilim. Yaşamımız daha iyiye gider mi bilmiyorum." diyor.
Obama, Şubat'taki Ulusa Sesleniş konuşmasında asgari ücreti 9 dolara çıkaracağını söylerken "Tek başına bu adım çalışan milyonlarca ailenin gelirini artıracak, gıda için markete mi gıda bankasına mı gideceklerini belirleyecek" demişti.
Ama ebeveynlerin işlerini birden kaybettiği ve çocukların açlık çektiği Barbara'nınki gibi aileler gıda bankalarını endişelendirmeye devam ediyor.
Caren Laughlin zor durumdaki birçok kişinin nereye başvuracağını bilmediği ve sormaya utandığını söylüyor.
"Bu duruma düşeceklerini hayal bile edemeyen insan sayısı oldukça fazla." diyor.
200 gıda bankasına sahip olan ve yılda 14 milyonu çocuk olmak üzere toplam 37 milyon kişiyi besleyen Feeding America (Amerikayı Beslemek) adlı yardım kuruluşu sorunun Amerika çapında olduğunu ifade ediyor.
17 milyon Amerikalı çocuğun yeterli ve sağlıklı beslenmeden yoksun olduğunu belirtiyor.
Ucuz ve kolay hazırlanan besin arayışı, insanları pizza gibi sağlıksız tercihlere iterek gelecekte obezite ve diğer sağlık sorunlarına da yol açabiliyor.
Bazı bölgelerde okullar "sırt çantası" denen bir proje ile en yoksul ailelere hafta sonu tüketmeleri için Cuma gününden gıda yardımı dağıtıyor.
Kaylie'nin aklını kurcalayan bir başka sorun da okula devam sorunu. Sık sık ev değiştirdikleri için okula kayıt yaptıramıyor.
Ama okulu önemli görüyor:
"Okula gitmek istiyorum. İyi eğitim almayınca iyi para kazanamaz, iyi işe giremezsiniz. Annenizle oturmak zorunda kalırsınız. Kiranızı ödeyemez, kapı dışarı atılırsınız. Evsiz ve aç kalırsınız.