Uluslararası Af Örgütü Almanya İltica Birimi Müdürü İmke Dierssen, Mısır'da ağustos ayında güvenlik güçlerinin Muhammed Mursi taraftarlarına karşı orantısız şiddet kullandığını, 4 günde bin 100 kişinin öldürüldüğünü, binlerce kişinin tutuklandığını belirterek, "Birleşmiş Milletler insan hakları uzmanlarının, Mısır'a girip bu konuyla ilgili bağımsız araştırma yapması gerekiyor" dedi.
Dierssen, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü dolayısıyla Berlin'deki Basın Enformasyon Genel Müdürlüğünde düzenlediği basın toplantısında Mısır, Suriye ve Rusya'daki insan hakları ihlallerini eleştirdi. İnsanların serbest ve korku içinde olmadan toplanma hakkını kullanmaları gerektiğini vurgulayan Dierssen, "Mısırlıların, toplumsal ve siyasi katılımda bulunma imkanları olmalı" ifadesini kullandı.
Mısır'ın seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin darbeyle görevinden uzaklaştırılmasının ardından ülkede insan hakları reformları konusunda hala düzelme olmadığını vurgulayan Dierssen, şöyle konuştu:
"Mısır'da bu yaz çok aşırı insan hakları ihlalleri oldu. Ağustos ayında güvenlik güçleri oturma eylemi yapan Mursi destekleyicilerine karşı orantısız şiddet kullandı. Sadece dört günde şiddetli çatışmalarda bin 100 kişi öldürüldü ve binlerce Mursi yandaşı tutuklandı. Bunların birçoğu hala ceza evinde tutuklu."
Ülkede Hristiyanlara karşı da saldırıların gerçekleştirildiğini hatırlatan Dierssen, Mısır'daki geçici hükümetin, güvenlik güçlerinin eylemcilere karşı kullandığı şiddetin kınanmasını ve sorumluların mahkeme tarafından cezalandırılmasını talep ettiklerini belirterek, "Birleşmiş Milletler'in insan hakları uzmanlarının Mısır'a girip bu konuyla ilgili bağımsız araştırma yapması gerekiyor" diye konuştu.
Suriyeli mültecilerin dramı
İnsan hakları ihlali konusunda Suriye'de çok büyük olayların yaşandığını vurgulayan Dierssen, "Silahlı çatışma akılalmaz bir insani krize yol açtı. 4,2 milyon Suriyeli ülke içinde sürekli yer değiştiriyor. Bunların yarısı da çocuk" ifadesini kullandı. Dierssen, savaşan tüm gruplara, insani yardım kuruluşlarının ülkedeki sivillere engelsiz erişim sağlamaları konusunda yardımcı olmaları çağrısında bulundu.
Yaklaşık 2,2 milyon Suriyeli komşu ülkelere sığındığını hatırlatan Dierssen, 4 milyonluk nüfusa sahip olan Lübnan'da 800 bin Suriyeli mülteci bulunduğunu vurguladı.
Ürdün ve Mısır gibi ülkelerin Suriyeli mültecileri sınır dışı edildiğini, bunun ise Birleşmiş Milletler Cenevre Sözleşmesi'ne aykırı olduğunu belirten Dierssen, Avrupa'ya sığınan Suriyeli mültecilerde büyük sıkıntılarla karşılaştığını bildirdi.
Dierssen, "Almanya, Suriye'den gelen iltica taleplerinin yüzde 95'ini kabul ediyor. Yunanistan ise yüzde 1'den azını. Bu yüzden Alman hükümetinin, Avrupa Birliği içinde Suriyeli mültecilerin iltica taleplerinin kabul edilmesi konusunda uluslararası standartlara uygun homojen bir düzenleme için çalışması gerekiyor" dedi.
Alman hükümetinin 5 bin Suriyeli mülteciyi kabul etmesini olumlu karşıladıklarını dile getiren Dierssen, ancak sene sonuna kadar ülkeye gelen Suriyeli mülteci sayısının bine ulaşmayacağını belirtti. İspanya'nın sadece 30 Suriyeli mülteciyi kabul etmesini eleştiren Dierssen, Avrupa Birliği'nin bu konuda daha fazla çaba göstermesi gerektiğini vurguladı.
Rusya'daki insan hakları ihlalleri
Rusya'daki insan hakları ihlallerini de eleştiren Dierssen, Rusya Başbakanı Vladimir Putin'in yeniden seçilmesinin ardından durumun kötüleştiğini, ülkede ifade, toplantı ve gösteri özgürlüğünün büyük ölçüde kısıtlandığını savundu.
Özellikle eşcinsellerin durumunun gittikçe kötüleştiğini belirten Dierssen, "Bu insanlara karşı tacizlerin sonlandırılması gerekiyor. Buna tepki olarak kasım ayında 'Rusya'ya sevgi dolu mesaj' adlı dayanışma eylemini başlattık. Bu eyleme destek için hem internetten elektronik posta yoluyla hem de mektup gönderilmesi mümkün. Eyleme ilk üç haftada 8 bin kişi katıldı" şeklinde konuştu.
İmke Dierssen, Rusya Devlet Başkanı Putin'e bu konuda mektup gönderilmesi çağrısında da bulundu.
Hristiyan Birlik partileri (CDU/CSU) ve Sosyal Demokrat Parti (SPD) arasında imzalanan koalisyon sözleşmesine değinen Dierssen, Sırbistan ve Makedonya'nın güvenilir ülke olarak kategorize edilmesi, bu ülkelerden Almanya'ya gelen Romanların iltica başvurusunun önünde büyük engellerin olduğunu ifade etti.
Avrupa'nın daha fazla mülteciyi kabul etmesi gerektiğini belirten Dierssen, "Bulgaristan'ın Türkiye sınırında bir duvar örmesi kabul edilemez" dedi.