Anayasa Mahkemesi Üyesi Engin Yıldırım, sosyal medya hesabı Twitter üzerinden Anayasa Mahkemesi binasının fotoğrafını paylaştı ve , "ışıklar yanıyor" mesajını yazdı.
Söz konusu mesajın geçmişte "genelkurmayın ışıkları yanıyor" ifadelerini çağrıştırdığını ve darbe iması oluşturduğunu bilenler Yıldırım'a büyük tepki gösterdi.
Gelen tepkiler üzerine Yıldırım, geri adım attı ve tweetini sildi, ardından "Hukukun ışığını kastettim" diyerek kendini savundu. Bununla yetinmeyen Yıldırım, medya hesabını da 'korumalı' hale getirdi.
Bakan Gül: "Işıkları millet açar, millet kapatır"
Yıldırım'a tepki gösteren Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, "Vesayet özlemi içinde olanlar, hukuk adına konuşma ehliyetini yitirirler. Işıkları millet açar, millet kapatır." ifadelerini kullandı.
Bakan Varank: "AYM üyeleri arasında belli ki vesayet özlemi çekenler var"
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ise, "AYM üyeleri arasında belli ki vesayet özlemi çekenler var. Kimse merak etmesin; milletimiz feraset sahibidir, lüzumsuz ışıkları söndürmeyi iyi bilir." sözleriyle tepkisini gösterdi.
İçişleri Bakanlığından "göndermeli" mesaj
İçişleri Bakanlığı'nın resmi hesabından da Engin Yıldırım'a göndermede bulunuldu. Twitter hesabından, bakanlığın binasına ait fotoğraflarla birlikte "Işıklarımız hiç sönmüyor" mesajı verildi.
AK Parti Grup başkanvekillerinden tepki
AK Parti Grup başkanvekilleri Bülent Turan ve Mehmet Muş da Yıldırım'a tepki gösterdi.
Turan, "Bu saçma ve ucuz trollüğe önce AYM Başkanı ve diğer AYM üyeleri dur demelidir. AYM üyesi olmuş birinden devlet adabı, yargıç ağırlığı ve ciddiyeti beklemek hakkımız. Bu imalı ifadenin ne demek olduğunu bilmiyor muyuz? Bu ne saçmalık, kendinize gelin." dedi.
Muş ise paylaşımında, "Anayasa Mahkemesi üyesinin tehdit iması içeren 'AYM'nin ışıkları yanıyor.' sözlerini kınıyoruz. Hiçbir kurum ya da kişi milli iradeye gözdağı veremez. Jüristokrasi heveslilerine bu millet fırsat vermez." ifadelerini kullandı.
Anayasa Mahkemesi'nin CHP milletvekili Enis Berberoğlu ile ilgili verdiği hak mahkumiyeti kararı bugün İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yok hükmünde sayılmıştı.
Mahkeme, Anayasa Mahkemesi'nin yeniden yargılama talebini geri çevirmişti.