Annelerin tepkisi BDP ve PKK yöneticilerini şok etmiş gözüküyor. Hani Dar-ün Nedve’dekiler gibi biraraya gelip olayı değerlendirmişler.
Mali temsilci: Seçim sürecinde ciddi masraflar oldu. Aidatlar da eskisi gibi yüklü değil. Lice kırsalındaki esrar tarlalarının güvenliği sağlanmadığı takdirde sıkıntı yaşanacağı aşikar. Orada dikkatleri başka yöne çekip esrar ekimi ve satışı konusunda mesafe alınmalı. Çözüm süreci bunun için iyi fırsattır.
Kandil temsilcisi: Çözüm sürecinin başarıya ulaşmasıyla birlikte öz savunma güçlerinin, özerk yönetimin resmi güvenlik görevlisi olacağını ve dağa çıkan herkesin doğrudan memur olarak istihdam edileceğini söylemiştik. Bize sempati duyan halk kesimlerinin bununla ilgili kanaatleri gittikçe zayıflamaya başladı. Ayrıca Rojawa’da da işler istediğimiz gibi değil. Halihazırda varlığımızı reddeden farklı cephelere ve özellikle oradaki halka gücümüzü ispatlamak ve batı nezdinde önemli olan kurumsal altyapıyı oluşturup bunu da sadece kendi kontrolümüzde tutmak için genç milislere ihtiyaç var.
Parti temsilcisi: Başkanın HDP fikri, tabanda bir takım tenkitlere neden oluyor. Tahsili düşük olanlar değil ama, özellikle üniversiteli gençler, kendi aralarında Türk soluna ve LGBT’lere satılmışlıktan bahsediyorlar. O nedenle üniversite gençliğinin milisliğe ilgisi azalmış. Liseliler için de, çocuktu filan denmeye başlandı. Hele, çocuklarını talep eden kadınların günden güne artması ve gitgide seslerini yükseltmesi, özellikle bölge kamuoyunu çok etkiliyor. Onları etkisiz kılacak birtakım adımlar atılmalı ve bir söylem geliştirimeli.
Belediye temsilcisi: Belediye olarak elimizden geleni yaptık. Kovduk, dövdük, dövdürdük ama bu onları daha fazla gündem yaptı. Bulundukları alana köpük sıktık, içlerine bir takım ikna uzmanlarımızı gönderdik, hem gerek basın, gerekse görüştüğümüz kimi kurumlar, çözüm süreci gölgesinde bu meseleyi gündem yapmayacaklardı. Ama HÜDA PAR’ın olayın üzerine gitmesi, Başbakanı da tavır almaya zorladı. Hem seçimlerle birlikte HÜDA PAR’ın adının duyulmasından sonra, insanlar eskisi kadar bizden çekinmiyor. Eğer bunun için bir tedbir alınmazsa bu anneler artacak ve anbar delinecek beyler.
Parti temsilcisi: Bu çocukların kendi istekleriyle gittiğini söyledik, kimse yutmadı. Aslında ilk çocuğun teslim edilmesi, çorap söküğü gibi diğerlerini de harekete geçirdi. Bence orada taktik hata yapıldı. Bundan sonra söylenmesi gereken şey, ‘bu annelerin devletin teşvikiyle hareket ettikleri, devletten bu eylemleri için para aldıkları, her birinin ajan, kontra ve MİT mensubu’ olduklarıdır. Aksi takdirde bunlara itibar edenler artacaktır.
Kandil temsilcisi: Evet HDP de sert açıklama yapmalı, ayrıca din adamlarımız da, o annelere gidip bu yaptıklarının dinen haram olduğunu, eylemlerine devam etmeleri halinde cehenneme gidecekleri yönünde telkinde bulunmalı. Tüm dernek yetkililerimiz onlara varıp, psikolojik baskı uygulamalı, çocuklarının birer halk kahramanı olduğunu ve bununla gurur duymaları gerektiğini söylemeli. Bu annelerin her biri ile ilgili; “özerkliği engelliyorlar, Rojawa’yı satıyorlar”, “davaya ihanet ediyorlar” gibi aleyhte propagandalarla birlikte tek tek rahatsız edilmeleri de seçenek olarak düşünülebilir.
Parti temsilcisi: HÜDA PAR çevresine yönelik eylemler, HÜDA PAR’a olan teveccühü aşırı derecede artırıyor. Her saldırı sonrasında, korkudan ödümüz patlıyor, gözümüze uyku girmiyor. Bu meseleyi çözüm sürecindeki muhatabımızla daha ciddi görüşsek diyorum.
Kandil temsilcisi: Normalde onlara yapılan tüm saldırılarda kimi devlet yetkililerinin sessizliği ve takipsizliği yönünde bir karara varılmıştı. Ancak HÜDA PAR çevresi, olayları, her boyutta gündeme taşımaya başlayınca tabi onların da işi kolay olmuyor. Hem de HÜDA PAR, kitle olarak birbirine çok farklı bağlarla bağlı. Onlardan bir kişiyi rahatsız edince, aynı anda hepsi harekete geçer gibi bir tavır alıyorlar. Çok garip bir direnişle karşı karşıyayız.
Evet muhtemel tutanaklar böyle. Yani anbar gerçekten deliniyor, yıldız sönüyor, ağaç da kuruyor gibi.