Ankara'nın Nallıhan ilçesindeki bir inşaata çalışmak için Bingöl'den gelen üniversite öğrencisi F. C. ve 7 işçiye ırkçı bir grup saldırdı.
İşçilere demir sopa ve coplarla saldıran yaklaşık 100 kişilik grup, şantiyede kalan bir işçiyi 3'üncü kattan aşağıya attı.
Saldırganların, darp ettikleri işçileri inşaatın dışına çıkarıp, zorla İstiklal Marşı'nı okutmaya çalıştıkları öğrenildi.
Bingöl'ün Solhan ilçesinden Ankara'ya çalışmaya geldiğini belirten F. C, Mersin Üniversitesinde okuduğunu ve okul masraflarını karşılayabilmek için çalışmak zorunda olduğunu söyledi.
Coşkun, "Gece 23.00 sıralarında arkadaşımız bizi uyandırdı. 'Dışarıda kavga var.' dedi. Biz de başta iki kişi kendi aralarında kavga ediyor sandık ama direkt kapıyı kırdılar, içeri girdiler. Biz daha olayın ne olduğunu çözemeden saldırmaya başladılar. O aralar bir şeyler anlatmaya çalışıyordum. 'Yapmayın, etmeyin. Biz de Müslümanız, biz de insanız' dedim ama dinlemediler tabi. Orada bayağı bir darp ettiler. Cop ve demir sopalarla bizi dövdüler. Ondan sonra sürükleye sürükleye bizi dışarı çıkardılar." dedi.
Saldırganların bir kişiyi balkondan atarak, belini kırdığını ifade eden Coşkun, bir işçinin de darp edilerek bayıltıldığını dile getirdi.
Polis müdahale etmedi!
Saldırganların dışarıda da aynı şekilde kendilerini darp ettiğini ancak polisin orada bulunmasına rağmen, müdahalede bulunmadığını iddia eden F. C, şunları söyledi:
"Bizi kaldırdıklarında kaymakam hastaneye gelmişti. 'Polislerin bir şey yapamadıklarını söylediklerini' söyledi, ama bence kasten bir şey yapmadılar. Bizi İstiklal Marşı'nı okumaya zorladılar. Bizi dövdükten sonra dışarı çıkardılar. Bize kurt işareti yaparak, 'İstiklal Marşı'nı okuyun, size karışmayacağız.' dediler. Ondan sonra yine içeri aldılar. Bu sefer dışardan tuğlalarla saldırmaya başladılar. Tabi, o sırada polisler de gelmişti. Yani 30-40 dakika sonra ancak diğer polis ekipleri gelmişti. Bu şekilde hastaneye gittik."
Saldırganların kendilerini tehdit ettiklerini dile getiren F. C, "Sabah il emniyet müdürü ve vali geldi. Sağduyulu olmamızı, gerekeni yapacaklarını, olayla ilgili 3 kişi yakaladıklarını ve soruşturmanın devam ettiğini söylediler. 'İstiyorsanız burada kalın, biz güvenliğinizi sağlarız.' dediler ama kalamadık. Çünkü saldırganlar, 'Akşam defolup gidin, kalırsanız sizi öldürürüz, burası bizim yerimiz.' demişlerdi. 'Aynı tastan su içmiş, yemek yemişiz ama siz gelip ihanet ediyorsunuz. Defolup gidin ilimizden.' dediler." şeklinde konuştu.
Olayın nedenini tam bilmediğini ancak bir arkadaşından duyduklarını anlatan F. C, "Duyduğum kadarıyla Beypazarı'nda bir şehit vardı ya da zihinsel engelli bir kardeşimiz vardı, şantiyeye geliyormuş. Bizimkiler de ona ekmek veriyormuş, yemek veriyorlarmış. O da olay gecesinin gününde çarşıya çıkmış. 'Kürtlere gidin, Kürtler şöyledir, böyledir.' deyince onlar da milliyetçiler işte, toplanmışlar ve akşam gelmişler. Zaten biz olay esnasında öleceğimizi düşündük ama kurtulduk." ifadelerini kullandı.
Olayın mağdurlarından M. C. ise Solhan ilçesinin Sülünkaş köyünde ikamet ettiğini, ekmek parası kazanmak için Ankara'ya çalışmaya gittiğini söyledi.
İLKHA