ANKARA - Basın açıklamasının başında İkra Der Başkanı Yusuf Alpsoy tarafından günün anlam ve önemine binaen kısa bir selamlama konuşması yapıldı. Daha sonra programa misafir olarak katılan Molla Ubeydullah yaptığı konuşmada, Müslümanların vahdete en çok ihtiyaç duyduğu zamanın şu an olduğunu söyleyerek, vahdetin sağlanamamasının sebepleri üzerinde durdu.
Sık sık slogan ve tekbirlerin getirildiği programda, okunan basın açıklamasında, "Herkesçe bilinmesi gerekir ki bu kanlı müdahalenin bu katliamın birinci sorumlusu ABD ve AB emperyalizmdir, körfez krallıklarıdır ve katil israildir. General sisi ve onun cumhurbaşkanı olarak atadığı adli Mansur ise sadece onların mısırdaki kuklaları ve perde önündeki yüzleridir. Dolayısıyla İslam ümmeti artık perde önündekinden ziyade perde arkasındaki şeytani yüzleri görmeli ve onlardan hesap sormalıdır. Zira onların onayını almadan Sisi bu katliamı yapamaz ve buna cüret edemezdi.
Bu zalimler başta İslam âlemi olmak üzere dünyanın suskunluğundan cesaret alarak İhvan'ın ve Mısır halkının kararlığını, onurlu direnişini katliamlarla ve alçakça saldırılarla bitirmek için her türlü vahşeti ortaya koymaktadırlar." ifadeleri kulanıldı.
Açıklamanın devamında, "Herkes iyi bilmelidir ki şehitlerin kanının bereketi ile büyüyen bu mübarek mücadele dün başlamadı yarın da bitmeyecektir. Mısırda ve dünyanın birçok yerinde yakılan intifada ateşi bugün tüm Ortadoğu'yu sarmış ve kuşatmış durumda iken İslam ümmetinin kıyamını artık hiçbir güç engelleyemeyecektir. Bu insanlığın ayağa kalkmasıdır, ümmetin yeniden var olma çabasıdır, bir dirilişi rüzgârıdır. Dolayısıyla Mısır'daki darbeyi İhvanı hedef alan sistematik katliamları; tüm Müslüman coğrafyalardaki devrim ve direniş süreçlerini ve İslami uyanışı engelleme teşebbüsleri olarak görüyoruz.
Mısır dünya insanlarının imtihanı olmuştur. Müslüman halkların durması gereken yeri işaret etmiştir.
Ehli insaf gayri Müslim halkın zalim olan idarecilerinin zulmünü görmesini sağlamıştır. Mısır, emperyalist, müstekbir batılı liderlerin demokrasi maskelerini düşürmüş; gerçek şeytani yüzlerini herkese göstermiştir." denildi.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Ve yine Mısır İslam ümmeti içindeki Bel'amları ve münafıkları deşifre etmiştir. Bizler, yapılan bu zulme sesimizi yükseltmezsek Mısırlı kardeşlerimize desteğimizi sunmazsak, mesuliyet altına girmiş oluruz. Verilen bu şanlı mücadele neticesinde Mescidi Aksanın Kâbe ve Mescidi Nebevinin bu sefil ve nefsini ilahlaştıran krallardan kurtulmasına vesile olmasına inancımız tamdır.
Şurası çok açık: Bu direniş Mısır halkını aşıp, Dünya mazlumlarının ve hakkını arama mücadelesi verenlerin direnişidir. Gerçek anlamda bağımsızlık, özgürlük ve İslami direnişe sahip çıkma mücadelesidir. Küresel emperyalist, kâfir, münafık, ikiyüzlü ABD, AB, İsrail ve Ortadoğu krallık güçlerin savaşına karşı tüm Dünya mustazaflarının direnme meşalesi Mısır halkı tarafından büyük bedeller ödenerek yanmaya devam etmektedir.
Hepimiz her yerde ve meşru bütün yollarla Mısır halkının bu meşru haklı ve onurlu mücadelesine katkıda bulunmalıyız. Halkımızı bu konuda daha çok duyarlı olmaya, bu direnişe daha güçlü bir şekilde sahip çıkmaya ve Mısırlı kardeşlerimizin yalnız olmadıklarını hissettirmeye çalışıyoruz.
Mısırlı Müslümanların acısı bizlerin acısı, onların hüznü bizlerin hüznüdür. Kendi halkına namluları çevirip katleden zalimleri milyar dolarlar vererek finanse edenleri oluk oluk kan akmasına, insanların diri diri yakılmasına, camilerin ve aziz kitabımız Kuran-ı Kerim'in yakılmasına rağmen firavunların safında yer alan katliamı destekleyenleri yapılan vahşete sessiz ve tepkisiz kalanları telin ediyoruz.
Bizler Ankaralı Müslümanlar olarak İhvana karşı gerçekleştirilen bu haksız ve hukuksuz alçakça katliamları şiddetle kınıyor ve lanetliyoruz. Katliamda şehit düşen kardeşlerimizin şehadetlerinin âlemlerin rabbi olan Allah katında kabul edilmesini yüceler yücesi Rabbimizden diliyoruz. Bu katliamda yaralanan kardeşlerimize de Allahtan acil şifalar niyaz ediyoruz. Başta İhvan-ı Müslimin olmak üzere Müslüman Mısır halkına taziyelerimizi sunuyoruz. Mısırda askeri cuntanın karşısında kardeşlerimizin yanında olduğumuzu bir kez daha haykırıyoruz.
Bu vesile ile darbe süreci ile beraber Mısır halkının yanında olduğunu beyan eden hükümetin geliştirdiği yaklaşımı söylem düzeyinde bırakmayıp, devletler bazında daha aktif bir rol almasını ve bu katliamların önüne geçmesini bekliyoruz. Canımızla, kanımızla, malımızla Müslüman Mısır halkı ile dayanışma içerisinde olduğumuzu buradan bir kez daha haykırıyoruz ve bir kez daha diyoruz ki askeri darbeye karşı Müslüman kardeşlerimizin yanındayız. Rabbimiz Mısır'da zulme karşı direnen kardeşlerimizin kuvvetlerini, heybetlerini arttırsın. Unutulmasın ki Allah (cc) firavunlara karşı Musaları göndermiş ve gönderecektir. Yaşasın Mısır'lı Müslümanların onurlu intifadası."
Basın açıklamasının sonunda Mısır'da katledilenler için gıyabi cenaze namazı kılındı. Daha sonra yapılan dua ile kitle sessizce dağıldı. (Furkan Gümüş - İLKHA)