Suriye’de Esad güçleri, Suriyeli muhaliflerin elinde bulunan Halep’in merkeziyle bağlantıyı sağlayan Handerat’a saldırılarını artırdı. Rejim güçlerinin, muhaliflerin tek bağlantı hattı olan 4 kilometrelik koridoru kapatıp kenti tamamen kuşatmayı amaçladığı öğrenildi. Esad rejimi bu koridoru kapatmayı başarırsa Halep-Kilis hattından Türkiye’ye büyük bir göç dalgasının yaşanmasından korkuluyor.
Habertürk'ten Umut Tütüncü'nün haberine göre, Suriye ve IŞID’den kaçanlara açık kapı politikası uygulayan Türkiye, yeni bir göç dalgasını içeren felaket senaryosu hazırladı. Senaryoya göre kent düşerse 300 bin kişilik bir göç dalgasının başlayacağı tahmin ediliyor. Göç dalgasıyla Türkiye sınırınaysa 150 bin kişi gelecek. Türkiye, sınıra dayanacak on binlerce göçmen için hazırlıklarını tamamladı.
Türkiye, Halep’in düşmesi halinde yaşanacaklar konusunda ABD ve bölgede etkin olan ülkeleri uyardı. Halep’in Esad’ın eline geçmesi halinde muhalif Özgür Suriye Ordusu’nun (ÖSO) elinde Suriye genelinde büyük kent kalmamış olacak. Esad rejimi, IŞİD’in elindeki Rakka ve Deyrizor dışında Suriye’deki bütün büyük kentlerde kontrolü eline geçirmiş olacak.
SURİYELİ GÖÇMEN SORUNU PROVOKASYON TEHLİKESİ
Güvenlik raporlarına da yansıyan göçmen sorununa karşı BM tarafından acil önlem alınmazsa Türkiye’nin ciddi sorunlar yaşayacağı belirtiliyor. İşte rapordaki sorunlar:
-Göçmen Suriyeli sayısının artmasıyla yerel halk kendini ihmal edilmiş gibi hissetmeye başladı, provokasyonlara açık hale geldi.
-Dilencilik, refakatsiz çocuklar, hırsızlık, fuhuş, insan ticareti, çocuk işçiliği, çok eşlilik, erken yaşta evlilik ve şiddet olaylarında artış başladı.
-Göçmen kamplarının dışına çıkılmasıyla metruk, boşaltılan evlerin kiralanması ve işgal edilmesi sorunu ortaya çıktı.
-Suriyeli göçmenlerin şartlarının ağırlaşması provakatif eylemlere zemin hazırlıyor.
‘DİKKATLERİMİZİ HALEP’E ÇEVİRMELİYİZ’
Fransa Dışişleri Bakanı Laurent Fabius da Fransız Le Figaro, Amerikan Washington Post ve El Hayat Gazetesi’nde yayımlanan köşe yazısında Halep’in önemine dikkat çekmiş ve şunları belirtmişti: “Halep’ten vazgeçmek, 300 bin erkek, kadın ve çocuğu berbat bir tercihe zorlayacak. Rejimin bombalarla gerçekleştirdiği kuşatma ve IŞİD’in barbarlığı. Bu durum Suriye’yi yıllarca sürecek bir şiddete iter, her türlü siyasi çözüm ve perspektifin ölümüne sebep olur. Gittikçe radikalleşen savaş ağalarının öncülüğünde parçalanmaya gider ve içerideki kaosun son derecede kırılgan durumda olan komşu ülkeler Irak, Lübnan ve Ürdün’e taşınmasına sebep olur.” Halep’in kaderine terk edilemeyeceğini belirten Fabius, “Bu yüzden koalisyon ortakları olarak çabalarımızı Halep’e yöneltmeliyiz, ılımlı muhalefeti güçlendirmeli ve rejimle IŞİD’in işlediği suçlara karşı sivil halkı korumalıyız. Kobani’den sonra Halep’i kurtarmalıyız” ifadesini kullandı.
VARİL BOMBASI GÜNEŞİ KESTİ
HALEP’i Suriyeli muhaliflerin elinden almak için Esad’a bağlı güçler dün ağır silahlarla yoğun saldırı düzenledi. Saldırılar kentin kuzeyindeki Handerat ve Sıfet bölgesinde şiddetlendi. Çok sayıda muhalif grup ve cephe, Esad güçlerine karşı Handarat’ta güçlerini birleştirdi. Muhalifler Şam yönetiminin, kenti ele geçirebilmek için İran üzerinden Afgan militanları getirdiğini ileri sürdü. Muhalifler, Esad güçlerinin ağır silahlarına, mutfak tüpünden bozma ‘cehennem topu’ adı verilen havan topları ve Katyuşa füzeleriyle yanıt vermeye çalışıyor. Muhaliflerin Handerat’ta hendek ve tüneller kazarak Şam yönetimine bağlı güçlerin bölgede ilerlemesini önlemeye çalıştığı da gelen haberler arasında. Suriye uçakları önceki gün Halep’e 2 kez varil bombası atmış, çok sayıda kişi ölmüştü. Suriye’nin başkent Şam’dan sonra ikinci büyükşehri olan Halep’te yaklaşık 4.5 milyon kişi yaşıyor. Muhaliflerin kontrolündeki yüzde 60’lık kesimde 2 milyon sivil bulunuyor.
'ESAD, HALEP'E AFGAN ASKER GETİRDİ' İDDİASI
SURIYE uçakları Halep’te muhaliflerin denetimindeki bölgeleri yoğun bombardımana tutuyor. Önceki gün uçakların El Şaar Mahallesi’ne bıraktığı varil bombaları yıkıma yol açarken, kalkan toz bulutu bu tabloyu yarattı. Bir varilin içine TNT türü patlayıcılar doldurularak havadan bırakılan ‘varil bombaları’ düştükleri yerde dev kraterler açıp çevreye büyük zarar veriyor.