Hacı Bayram Veli Camii'nde düzenlenen basın açıklamasına HÜDA PAR Ankara il ve ilçe teşkilatları, kanaat önderleri, âlimler, STK temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.
Siyonist işgalcilerin barbarlığını anlatan dövizlerin açıldığı basın açıklaması sırasında katılımcılar sık sık tekbir getirerek, "Müslüman uyuma kardeşine sahip çık", "Ankara’dan direnişe bin selam", "HAMAS'a selam direnişe devam", "Kahrolsun israil", "Katil israil Filistin’den defol" ve "Zalimler için yaşasın cehennem!" sloganları attı.
Şehid edilen Filistinli Müslümanlar için gıyabi cenaze namazı kılındı. Düzenlene basın açıklamasında konuşan HÜDA PAR Ankara İl Başkanı Ahmet Karaarslan, siyonist işgal rejiminin Mescid-i Aksa’ya yönelik saldırılarındaki cesareti, Müslümanların dağınıklığından aldığını söyledi.
"Zalimler zulmüne devam ettikçe bizlerde haykırmaya devam edeceğiz"
Mazlumları, mağdurları, parçalanmış bebeleri, bomba yağmuru altında kalanları ve Allah'tan başka sığınağı olmayanları hatırlatan Karaarslan, "Asgari vazifemizi yerine getirmek, zulmü zalimin suratına haykırmak ve mazlum kardeşlerimizin yanında olduğumuzu göstermek için buradayız. Belki şu anda konuşmaktan başka elimizden bir şey gelmiyor. Cami çıkışında gıyabi cenaze namazı kılmaktan başka elimizden belki bir şey gelmiyor. Ancak bizler güç ve imkanlarımız ne ise onu sonuna kadar kullanacağız. Bizim için Mekke, Medine neyse Kudüs’te odur. Bizim için Mescid-i Haram ve Mescidi Nebevi neyse Mescid-i Aksa’da odur. Ey Rabbim sen bu amelimizi kabul eyle." nidasında bulundu.
Karaarslan, "Zillet içerisinde kınamaktan başka hiçbir şey yapmayan uluslararası kuruluşlara, İslam İş birliği Teşkilatı'na sesleniyoruz; sizler oturduğunuz yerden sadece tepki veriyorsunuz. Ey İslam İş birliği Teşkilatı siz ne için kuruldunuz? Siz Filistin ve Mescid-i Aksa için kurulmadınız mı? İnşallah Kudüs şuuruyla hareket etmeye devam edeceğiz. Zalimler zulmüne devam ettikçe bizlerde kardeşlerimize destek olmaya, zulmü haykırmaya ve gücümüz yettiğince tepkimizi ortaya koymaya devam edeceğiz." İfadelerini kullandı.
"Zulmü daha ne kadar seyredeceğiz, daha kaç parçalanmış bedene ağlayacağız!"
Konuşmanın ardından basın açıklamasını okuyan HÜDA PAR Ankara İl Başkan Yardımcısı Reşat Uşar, siyonist işgalcilerin, Mescid-i Aksa’yı tamamen işgal etmek için fırsat kolladığını ve saldırılarını artırdığını söyledi.
Uşar, "Bugün siyonist terör çetesinin; Müslümanların sadece onuru ve izzetini çiğnemesine, şehirleri harap, bedenleri parçalamasına, katliamlarını gizlemek için basın merkezlerini vuracak kadar gözü dönmesine kahrolmuyoruz. Bugün sadece parça parça olan bebeklerimize, evleri başlarına yıkılan, Allah’tan başka sığınağı olmayan kardeşlerimize, bacılarımıza, kahrolmuyoruz. Bugün aynı şekilde koskoca İslam âleminin, yapılan bu zulmü hiçbir şey olmamış gibi seyretmesine de kahroluyoruz. Artık kelimelerin, kınamaların ötesine geçmemiz gereken noktadayız. Zulmü daha ne kadar seyredeceğiz, daha kaç parçalanmış bedene ağlayacağız! Bombaların ölüm yağdırmasına daha ne kadar ah-u vah edeceğiz?" diye sordu.
"Ey İslam beldelerinin yöneticileri, sokakları kan gölüne çeviren katilleri durduracak adım atın!"
Ateş sadece düştüğü yeri değil, yürekleri de yaktığını belirten Uşar, şunları söyledi:
Mazlumun feryadı arşı titretirken, İslam ülkelerinin yöneticilerinin harekete geçmesi için daha kaç şehrin yakılması, kaç bedenin parçalanması gerekecek. Ey İslam beldelerinin yöneticileri! Artık kendinize gelin! Kudüs’ün özgürlüğüne giden yol hiç şüphesiz direniştedir. Direniş hareketine siyasi, ekonomik ve askeri olarak destek verin. Mescid-i Aksa ve Müslüman kardeşlerimize kalkan olun! Sokakları kan gölüne çeviren katilleri durduracak adım atın! Ülkelerinizin İşgal rejimine sağladığı siyasi, ekonomik, askeri imkânları derhal sonlandırın. Hiç şüphesiz İslam, korkakların değil cesur ve atılganların omuzunda yükselecektir. Ey Birleşmiş Milletler, ey insan hakları savunucusu olduklarını iddia eden kuruluşlar, neredesiniz? Ey İslam İş birliği Teşkilatı’na üye devletler, siz Filistin’i, Kudüs’ü, Mescid-i Aksa’yı kurtarmak için kurulmadınız mı? Daha kaç kez tecrübe edeceksiniz? israil, laftan anlamıyor. israil, cuma günleri camilerden okunan hutbelerden anlamıyor. israil, kınanmaktan anlamıyor. Tarih şahittir ve bugünlerde bir daha tecrübe edilmiştir ki, israil, ancak ve ancak güçten anlıyor. Bu gücü harekete geçirmenin zamanı çoktan gelmiştir.
"Kudüs İslam coğrafyasını ayrılmaz bir parçasıdır"
Kudüs, ırkçı-siyonist işgalden kurtulup huzur ve güvenlik yurdu haline gelmedikçe, İslam ülkelerinin, İslam âleminin ve dünyanın huzur bulması mümkün olmadığını aktaran Uşar, "Kudüs’ün, Gazze’nin ve Filistin’in işgalci ırkçı emperyalistlerden tamamen temizlenmesini sağlamak ve o mübarek mekânların yeniden insanların huzur ve barış yurdu olmasını temin etmek bizlerin en kutsal vazifesidir. Kudüs, İslam coğrafyasının ayrılmaz bir parçasıdır, Peygamberlerin haremi şerifi, izzet ve onurumuzdur. Kudüs demek Mekke demektir, Medine demektir. Kudüs demek Şam, Bağdat, Kahire demektir, Kudüs demek Meşhet, Kum, Tahran demektir, Kudüs demek Diyarbakır, Ankara ve İstanbul demektir. Biz biliyoruz ve inanıyoruz ki Kudüs'e sahip çıkmak, İstanbul’a, Bağdat'a, Şam'a, Tahran'a, Beyrut'a, Kahire'ye ve Mekke'ye sahip çıkmaktır. Kudüs davası sadece Filistinlilerin veya sadece Arapların davası değil, bütün Müslümanların davasıdır. Mescidi Aksay’ı savunmak sadece Filistinlilerin değil, bütün ümmetin görevidir. Bu nedenle Aksa’yı en ön cephede savunan müminler asla yalnız ve yardımsız bırakılmamalıdır." ifadelerine yer verdi.
"Unutmayalım ki, mazlumlar ayağa kalkmadan zalimler asla diz çökmez"
Son olarak İslam ümmetine çağrıda bulunan Uşar, "İslam toplumunun faaliyet gösteren bütün teşkilatlarını, insanlık onurunu korumayı görev sayan tüm sivil toplum kuruluşlarını; Kudüs’ün barış yurdu olmasının temini için bir araya gelerek en güçlü tepkilerini ortaya koymaya çağırıyoruz. İslam ülkelerinden; ordularını Kudüs şuuruyla teyakkuza geçirmeye, israil'e karşı somut adımlar atmaya davet ediyoruz. Nasıl ki Azerbaycan’a, Karabağ’a askeri destek sağlandıysa Filistin için de aynı destek sağlanmalıdır diyoruz. Yeryüzünde barış ve adalete inanan bütün insanlığı; işgale, haksızlığa ve sömürüye karşı Kudüs’e ve Mescid-i Aksa’ya sahip çıkmaya, zalimin karşısında direnişin yanında yer almaya çağırıyoruz. Unutmayalım ki, 'Mazlumlar ayağa kalkmadan zalimler asla diz çökmez.' Evet, artık söz değil, harekete geçme vaktidir. Vakit, ümmetin ordularını ve namlularını Siyonist işgalcilere yönelteceği vakittir. Gün, Kudüs’ün özgürlüğü için askeri, siyasi ve ekonomik politikaların devreye sokulması gerektiği gündür." diye konuştu.
Basın açıklaması, Molla Ahmet Görceğiz’in yaptığı dua ile son buldu.