İlçedeki yeni mahallede içinde hurda malzemesi bulunan evin içindeki tek odada yaşayan anne Mehtap Deler (38) ile kızları Aynur Yüksel (14) ile Sıla Yüksel (10), mutfağı, banyosu ile tuvaletinin aynı yerde olduğu evde kötü koku içinde hayatta tutunmaya çalışıyor.
Anne ile kız çocukları aynı zamanda evleri eski olduğu için geceleri fare, akrep ve yılan korkusundan yatamıyorlar. Gece zararlı hayvanlardan korunmak için çocuklarının başında nöbet tutan annenin, tek isteği ise devlet ve hayırseverlerin yardımıyla yaşayabilecekleri bir ev. Kız çocukları ise diğer yaşıtları gibi temiz bir ortamda ders çalışmak ve okumak istiyorlar.
Ailenin yürek dağlayan dramı 10 yıl öncesinden başlamış, eşinin kendisine uyguladığı şiddet sonrası boşanmak zorunda kaldığını belirten anne Deler, çocuklarına hem anne hem de babalık yapıyor. Kızı Aynur Yüksel ise, annesinin durumuna düşmemek ve kötü yola sapmamak için okuyup hayırlı bir evlat olmak istiyor.
“Yılan akrep korkusundan nöbetleşe yatıyoruz”
Eşinden gördüğü şiddet sonrası 10 yıl önce boşanarak 2 çocuğuyla hayata tutunmaya çalıştığını vurgulayan anne Deler “Eşim İzmirliydi 5 yıl evli kaldım. iki çocuk annesiyim şiddetli geçimsizlik vardı eşim içiyordu dövüyordu bizi. 10 yıldır boşandım. çocuklarımı yanıma aldım. Çocuklarıma bakmaya çalışıyorum ama gücüm yetmiyor kiraya çıkamıyorum. İşte bu hurdalıkta oturuyorum çocuklarıma bakıyorum. Bazen komşular yardım ediyor kaymakamlık bazen gıda yardımı yapıyor ben temiz bir ortam istiyorum. burada çocuklarımla oturuyorum ama hayvanlardan çocuklarım korkuyor nöbetleşe yatıyoruz. fare var, akrep var, yılan var. Çocukların psikolojisi bozuldu yatamıyorlar yattıklarında ise bağırıp çağırıyorlar. Sürekli çocuklarımı gözetiyorum bu hurdalık leş gibi kokuyor sağlıksız bir ortamdır. İşte çocuklarım sürekli hastadır doktora götüremiyorum param olmadığı için ilaç alamıyorum.” diyerek dert yandı.
“Mutfak, banyo, tuvalet aynı yerde olduğu için çocuklarım sürekli hastalanıyor”
Maddi sıkıntıdan dolayı 2 aydır böbrek hastası çocuğunu doktora götüremediğine dikkat çeken anne Deler, “Şimdilik ÇATOM’da çalışıyorum. İŞ-KUR’dan işe girdim ayda 400 lira alıyorum oda 3 ay sonra bitecek. Ben çocuklarım için yardım istiyorum, bir ev istiyorum, iş istiyorum çalışıp çocuklarıma bakabilirim elim ayağım tutuyor. Çocuklarım okuyor bir kızım orta 3'e geçti diğeri de 5'inci sınıfa geçti. Sürekli çalışabileceğim bir iş istiyorum. Çocuklarımı yıkayacak bir banyom bile yok banyoyu tuvaleti mutfağı hepsini bir arada kullanıyorum. Böyle olunca çocuklarım sürekli hasta başları sürekli yerden kalkmıyor. Çocuklarımın birinde böbrek hastalığı var böbreği çok az çalışıyor. Doktor bunu altı ayda bir kontrole götürmemi istedi ama ben çocuğumu iki yıldır kontrole bile götürememişim durumum yok götüremiyorum. Çocuklarım için temiz bir ortam istiyorum. Bir odadır her şeyimi banyo yemek her şeyi bir yerde kullanıyorum. Ortam böyle olunca çocuklarım sürekli hastadır.” diyerek çaresizliğini dile getirdi.
“Yaşıtlarım gibi güzel bir odamın olmasını istiyorum”
Annesinin durumuna düşmemek ve kötü yola girmemek için okuyup insanlara faydalı bir evlat olmayı istediğini dile getiren Kız çocuğu Aynur Yüksel “ Çok pis bir koku var çalışamıyorum. Baş ağrısı oluyor iyi bir lise kazanmak istiyorum iyi bir geleceğim olsun istiyorum. Annem gibi perişan olmayayım. İyi bir geleceğim olsun istiyorum, temiz bir ortamım olsun istiyorum, diğer yaşıtlarım gibi olmak istiyorum. Benim de güzel bir banyom, güzel bir tuvaletim ve güzel bir odam olsun istiyorum. Çalışıp okuyup insanlara yararlı bir insan olmak istiyorum. Devletten bir oda bir salonda olsa hani temiz bir evimin olmasını istiyorum. Çalışabilecek bir ortamımın olmasını istiyorum. Annemin bir iş sahibi olup bizi okutabilmesini istiyorum. Bu zor durumdan çıkmak istiyorum.” şeklinde konuştu.
Böbrek hastası 10 yaşındaki Sıla Yüksek ise, güzel bir ev, güzel bir ortam istediğini belirterek okuyarak doktor olmak istediğini söyledi. (Mehmet Aslan - İLKHA)