Geçen 8 Mayıs günü anneler günüydü. Marketler, alışveriş merkezleri yine dolup taşmıştı. Herkes annesine hediye almak için birbiriyle yarışıyordu.Yoksul bir toplumuz. Çoğumuz asgari ücretin altında bir parayla geçimimizi sağlıyoruz. Çoğumuzun evine doğru dürüst et girmiyor. Çoğumuz temel ihtiyaçlardan olan meyve, sebze ve süt ürünlerini çocuklarımıza veremiyoruz. Çünkü giderimiz gelirimizin üstünde. Kaçımızın evine düzenli süt giriyor. Kaçımızın çocukları yeterince meyve ve sebze yiyebiliyor.
Ama her hafta bir şekilde hediye alıyoruz. Gereksiz ve kullanılmayan pahalı hediyeler… Neymiş, anneler günüymüş… Anneler günü, babalar günü, sevgililer günü, öğretmenler günü, ebeler günü, doktorlar günü, işçiler günü, patronlar günü, bilmem ne günü… Ve korkunç bir tüketim çılgınlığı… Kapitalistlerin, sermayedarların, Batılı üretim şirketlerinin kasalarına akan trilyonlar… Nefesi kokan yoksulların ceplerinden batılı kapitalist firmaların şişkin ceplerine giren trilyonlar…
İyi ama bu günleri kim tayin ediyor? Bu günler hangi dinin veya kültürün günleri? Dinimizde, kültürümüzde, gelenek ve göreneklerimizde, tarihimizde böyle bir gün var mı? Elli yıl önce böyle bir gün var mıydı? Diğer günler… Sevgililer günü, babalar günü, bilmem ne günü… Bu günler daha önce var mıydı? Babalarımız, dedelerimiz, anne ve ninelerimiz bu günleri kutlamışlar mı?
Biz ne acınacak bir durumdayız? Bir taraftan zalim batının siyasi ve askeri saldırısı altındayız. İşgal edilmedik toprağımız, talan edilmedik zenginliğimiz kalmadı. İslam ümmeti, Müslüman halklar batının barbar saldırıları altında kan ağlıyor. Katliamlar, cinayetler, işgal ve korkunç bir sömürü… Direnenler ise Mısır ve Türkiye'de gördüğümüz gibi bin bir ayak oyunu ve darbe tehditleriyle etkisiz hale getirilmeye çalışılıyor.
Öbür taraftan kalan az buçuk imanımız ve maddi zenginliğimizi de bize dayattıkları kültürel ve ekonomik değerleriyle yok etmeye çalışıyorlar. Bilmem hangi Hıristiyan kadın sevgilisi için şunu yapmış. Artık o gün sevgililer günü. O Hıristiyan kadının aziz hatırası için her yıl o gün sevgililer günü olacak. O gün herkes sevgilisine hediye alsın. Böylece bir taraftan az buçuk kalan imanımız da gitsin, cebimizdeki birkaç kuruş para da… Kan ve terimiz üzerinde zevkten debelenen şiş göbekli kapitalist şarlatanlar bizden alamadıkları çocuklarımızın rızkını da böylece cebimizden almış olsunlar.
Anneler Günü… Anneler gününün neden kutlandığını biliyor musunuz? Yahudi kökenli bir Amerikalı annenin hatırasını canlı tutmak için her yıl Amerika'da kutlanan bir gün… Ve biz Müslümanlar da her yıl Amerikalı Yahudi annenin hatırası için o günü anneler günü olarak kutluyoruz. İnanmıyorsanız açın interneti anneler gününün tarihçesine bakın.
Bir millet diğer milletlerin, özellikle kendisini sömüren güçlü milletlerin taklitçisi olmaktan kurtulamazsa, o millet için kurtuluş ve kalkınma hayalden öteye geçmez. Kendimize dönmeliyiz, özümüze… Bizi biz yapan kendi değer ve öğretilerimize…
Bizim için her gün anneler günü olmalı. Yılda bir hatırlanan, değersiz ve tüketim çılgınlığını artırmaktan öteye gitmeyen hediyelerle gönlü alınmaya çalışılan bir anne mutlu bir anne olamaz. Böyle yapmakla o anneye değer vermiş de olamayız. Bir anne için en büyük hediye saygıdır, sevgidir, her gün hatırlanmaktır, evlatları tarafından sevildiği ve kendisine değer verildiği hissini ona vermektir.
Batı, anne ve kadın konusunda büyük bir vicdan azabı çekiyor. Çünkü anneye değer vermiyor, kadına değer vermiyor, hatta insana değer vermiyor. Batı'da her şey benmerkezcidir. Benlik küçük bir ilahtır. Anne biraz yaşlanınca yalnız bırakılır veya bir düşkünler evinde unutulur. Bugün Amerika'da annelerin çoğu evlerinde yapayalnız yaşamakta, yılda bir anneler gününde anneler hatırlanmakta. Amerika'nın ve batının bir sürü gün icat etmesinin nedenlerinden biri tüketim yoluyla toplumları sömürmekse, diğer neden de vicdan azabını bir nebze de olsa dindirmektir.
Onların Anneler Günü onların olsun. Biz Müslümanlar için her gün Anneler Günü… Cenneti annelerin ayaklarının altına seren bir dinin mensupları için her gün annelerin ayaklarının öpülmesi gereken bir gün…