Türkiye genelinde olduğu gibi Gaziantep'te de bu yıl etkili olan yağışlar, fıstık bahçelerine yaradı. Suya doyan Antep fıstığı ağaçlarında bu yıl "yok yılı" olmasına rağmen yüksek rekolte ve daha kaliteli ürün bekleniyor.
Son yılların en yüksek yağışlarının olduğu Gaziantep'te sağanak toprağı ve ağaçları suya doyurdu. Bu yıl bahar aylarının sonuna kadar yeterli miktarlarda suyu alan Antep fıstığı ağaçlarında meyvelerin iri ve bol olması üreticileri sevindirdi. Fıstık üreticileri hem bu yıl hem de önümüzdeki yıl yüksek rekolte ve kaliteli ürün bekliyor.
Yüksek getirisi dolayısıyla son dönemlerde üreticinin rağbet gösterdiği Antep fıstığı, başta Gaziantep ve Şanlıurfa olmak üzere Türkiye'deki birçok ilde yetiştiriliyor. Baklavadan yemek ve çerezlere kadar hemen her alanda mutfakların değişmez lezzetleri arasında yer alan ve geçen yıl fiyat artışlarıyla hep gündemde olan Antep fıstığında, ilkbaharda etkili olan yağışlar sayesinde bu sezon yüksek verim artışı bekleniyor.
Türkiye'nin önemli fıstık üretim merkezlerinden Gaziantep'te hasat sezonu yaklaşırken konuyla ilgili konuşan Türk Ziraat Yüksek Mühendisleri Birliği Gaziantep Şube Başkanı Ziraat Mühendisi Kenan Seçkin, bu yıl Antep fıstığında "yok yılı" olmasına rağmen rekoltenin çok iyi olduğunu belirtti.
Bu yıl 90 bin ton civarında rekolte beklendiğini belirten Seçkin, rekoltenin yüksek olmasında yağışların çok etkili olduğunu ve bu verimin önümüzdeki yıla da yansımasını beklediklerini söyledi.
Seçkin, "Geçen yıl Antep fıstığında 'var yılı'ydı ama bu yıl 'yok yılı.' Bu yıl Gaziantep'te rekolte tahmini baktığımız zaman Antep fıstığı uzun sürede meyve veren bir bitki. Yani 'genç kısırlık' dediğimiz dönem çok uzun ve dolayısıyla bir yıl 'var yılı' bir yıl 'yok yılı' dedik. Bir önceki yıl 'var yılı'ydı, ondan önceki yıla baktığımız zaman Türkiye'de Antep fıstığı rekoltesi 78 bin ton civarındaydı. O yıl kısmen dolu ve farklı iklimsel zararlar oldu. Fakat bu yıl gerçekten hem yağışlarımızın güzelliği hem de doğanın bize bahşettiği tüm iklimsel özellikler Antep fıstığı için uygun gitti." dedi.
"Bu sene Antep fıstığı rekoltesinde bir artış olacak." Seçkin, "Ama geçen yıla göre değil 'yok yılı'na göre, 'yok yılı'nda Antep fıstığı rekoltesi 78 bin ton civarındaydı. Bu yıl tahminen Gaziantep'te Antep fıstığında Türkiye genelinde 90 bin ton civarında bir rekolte bekliyoruz. Bunun sebebi, iklimsel olarak fıstık herhangi bir zarar görmedi. Fıstıkların tamamı dalında kaldı. Yeni yetiştirilen meyve bahçeleri yavaş yavaş ürüne yansımaya başladı." ifadelerini kullandı.
Türkiye genelinde Antep fıstığı ihtiyacının yıllık 130-135 bin ton civarında olduğunu belirten Seçkin, "Buna ihracat, gıda ve kuruyemiş sektörü de dahil. Geçen yıl Antep fıstığında rekolte tahminleri çok yüksekti ama o rekolte tahminimizi karşılayamadı. Tabi bu tahmindir, aşağı-yukarı bizim açıkladığımız rakam 160-165 bin ton civarıydı. Rekolteyi 210 ve 260 bin ton gibi uçuk rakamlarla açıklayanlar oldu. Çünkü 'var yılı'nda bir önceki yıla baktığımız zaman 2016 yılında Antep fıstığı rekoltesi 150 bin tondu. Bir yıl aradan geçti, Antep fıstığı rekoltesi 260 bin ton oldu. Antep fıstığında böyle bir rekolte artışı olmaz. Antep fıstığının gelişimi yavaş geliştiği için bir anda yetişen bir ürün değil ki bu kadar ürünü ekelim bir yılda ikiye katlayalım. Antep fıstığında böyle bir durum yok. Yeni meyve veren ağaçlarımız meyve vermeye başladı ama rekolte bu kadarı arttıramazdık. Dolayısıyla bu yıla geldiğimiz zaman gerçekten her şey mükemmel. Antep fıstığı rekoltesinin 'yok yılı' olmasına rağmen 90 bin ton civarında olacağını tahmin ediyoruz." şeklinde konuştu.
Antep fıstığına genel anlamda yağışların ve iklimsel şartların bir zarar vermediğini ifade eden Seçkin, şunları söyledi:
"Gaziantep'te çok olumsuzluk yok. Fakat lokal olarak bazı bölgelerde çok az dolu zararı var ama bu da rekolteyi etkileyecek seviyede değil. Sadece çiftçilerimizin ilaçlamaya dikkat etmesi lazım. Antep fıstığı hassas bir ürün, bakımının iyi yapılması lazım. Özellikle 'septoria' dediğimiz karazenke karşı mutlaka ilaçlamaları lazım ki bir sonraki yılın meyve gözlerini korusunlar. Aksi takdirde ilaçlamalarımızı ve bakımlarımızı periyodik ve düzenli yapmazsak bir sonraki yılda rekolte kaybına sebep olur. Bunun için mutlak surette Antep fıstığı üreticilerimiz Tarım ve Orman Bakanlığı il ve ilçe teşkilatlarından, Ziraat Odalarından, Ziraat Mühendisi Odalarından, ziraat bayiliği yapan ziraat mühendisliğinden ve Yüksek Ziraat Odası Birliğinden teknik destek alarak bakım ve ilaçlamalarını yapmaları gerekiyor. Aksi takdirde bir sonraki yılımız 2020 yılında rekolte kaybına sebep olabiliriz. Antep fıstığı bir sonraki oluşacak meyvelerde aslında bir önceki yılda bellidir. 'Karagöz' dediğimiz bir olay var, karagözler yani meyve gözleri bir sonraki yıl olacak meyve gözleri bir önceki yılın ağacının üzerinde oluşmaya başlar ve meyve gözleri şu anda ağaçlarda oluşmuş durumda. Dolayısıyla bu meyve gözlerini korumamız lazım. Bunun içinde mutlak surette bilinçli ilaçlar, doğru ilaç, doğru alet ve doğru zaman da ilaçlayarak bir sonraki yılın rekoltesini de kurtarmamız gerekiyor."
Antep fıtığında "yok yılı"nda rekolte kaybının yaşanmaması için sulu tarıma geçilmesi gerektiğini dile getiren Seçkin, aksi takdirde "yok yılı"nı "var yılı"na çevirmenin, Antep fıstığında rekolteyi artırmanın mümkün olamayacağını belirtti.
Seçkin, "Bu yıl 'yok yılı' ama Antep fıstığı olanların yüzünün güleceğini net olarak söyleyebiliriz. Çünkü geçen yıldan bizim gerçekten Türkiye'nin ihtiyacı olan Antep fıstığında çok daha fazla üretimimiz vardı ve bir kısmı halen 'yok yılı'nı süspanse edebilmek için lisanslı depolarda bekliyor. Dolayısıyla 'yok yılı'nda her zaman fiyatlar biraz daha yükselir. Bu yıl Antep fıstığında mahsul alan üreticiler, kısmen geçen yıla göre biraz daha yüksek fiyatla fıstığını satacağını tahmin edilmektedir ve yüzlerinin güleceğine inanıyoruz." diye konuştu.
Antep fıstığı fiyatları ile ilgili de bilgi veren Seçkin, "Antep fıstığı fiyatları normal seyrinde, fiyatlarda çok oynama olacağına inanmıyoruz. Çünkü geçen yıldan Antep fıstığı fazlamız var, şu anda depolarda bekletilmektedir. Dolayısıyla aracılar, stokçular bazen bunu ranta çeviriyor. Biz son 3-5 yıldan beri bu rantçıları üreticinin veya sanayicinin ekmeği ile oynamasın ve Antep fıstığında suni fiyat yükselmeleri olmasın diye deşifre ettik. Hatta önceki yılda bu konuda baklavacılar çok baskı yaptı. Tarım Bakanlığı dahi gerekirse Antep fıstığı ithalatını yapacağına dair bir açıklama yaptı. Bu bize göre talihsiz bir açıklamaydı. Çünkü 260 bin ton Antep fıstığı var. 90 bin de bu yıl gelse 370 bin ton bizim Antep fıstığı var. Bizim ihtiyacımız yıllık 130-135 bin ton, ihracatı arttırdık 140-150 bin ton olsun. İki yılda 300 bin ton eder. Bizim 40 bin ton fazla Antep fıstığımız var. Dolayısıyla aradaki rantçılar, spekülasyon yapan firmalar olmazsa fiyatların anormal yükseleceğini tahmin etmiyorum. Şu gerçeğin de unutulmaması lazım. Şu anda Türkiye'nin ihtiyacı kadar olan Antep fıstığı var, ithalata ihtiyaç yok. Bu da fıstığımızın bol olması da piyasadaki ani fiyat yükselmelerini engelleyeceğini, dengede tutacağına inanıyoruz." diye konuştu.
Geçen yıl fiyat artışlarıyla gündemde olan Antep fıstığında, ilkbaharda etkili olan yağışlar sayesinde bu sezon verim artışı yaşandığını aktaran Seçkin, bu yıl Antep fıstığı başta olmak üzere yağışların birçok üründe verimin artmasına neden olduğunu da sözlerine ekledi.
İLKHA