İran ve ABD gibi ülkelerde fıstık üretiminin daha çok ovalarda ve sulu olan tarım arazilerinde yapıldığını belirten Gaziantep’teki fıstık üreticileri, Antep fıstığında verimin artması için sulamanın çok büyük bir önem arz ettiğine dikkat çektiler.
Gaziantep’in önemli tarım kaynakları arasında yer alan Antep fıstığının rekoltesinde görülen düşüklük çiftçiyi, esnafı ve ürünlerinde fıstık kullanan sektör temsilcilerini endişelendiriyor. Antep fıstığında bu yıl rekoltenin düşük olmasından dolayı fiyatlar da geçen yıla oranla yüzde yüz arttı.
Hasat döneminin hummalı bir şekilde devam ettiği Gaziantep’teki fıstık üreticisi, ürün azlığından yakınıyor. Rekolte kaybı nedeniyle fiyatlar ikiye katlanırken, devletten destek bekleyen sektör temsilcileri, üretimin artması için sulu tarım sistemine geçilmesi gerektiğini belirtiyor.
Geçen sezon 130 bin ton civarında rekoltenin elde edildiği Antep fıstığında bu sezon ise 50 ila 80 ton arasında rekoltenin öngörüldüğünü belirten Yusuf Kaya, "Bu sene fıstıkta sıkıntı çok. Mahsulümüz hemen hemen yok denecek kadar az. Bu rekolte de yüzde 15-20 gibi bir beklenti vardı. Bu da 30 bin rekolte demektir ve bu esnaf için çok büyük bir sıkıntıya neden oluyor. Alım-satımda zorluklar yaşıyoruz. Bir ara ambarcı vardı; onlarda çekildi ama fiyatlar çok yüksek olduğundan dolayı tüketim olmuyor. Bu sıkıntıların olmaması ve piyasanın rahatlaması için rekoltenin yüksek olması lazım." dedi.
"Fıstık bizim için önemli bir gelir kaynağıdır"
Sulama işleminin pek yapılamamasından dolayı Antep fıstığında yıllık verimin olumsuz olduğunu dile getiren Kaya, "Havalar çok aşırı sıcak gidiyor. Tarımlarım alanımız sulu olmadığından dolayı ürünümüz yanıyor. Ürün yanınca haliyle ürün kaybına neden oluyor. Bu sene yüzde 25-30 oranındaki rekolte beklentimiz yüzde 15’e düştü. Bizim bahçelerimizde kuyu ve su yoktur. Eğer bizler bahçelerimizdeki ağaçları sulayabilsek, devlette bu konuda çiftçiye yardımcı olup kuyu açsa ve her tarafta bir sulama tesisi kurabilse bu kadar fıstık kaybımız olmayacaktır. Fıstık bizim için önemli bir gelir kaynağıdır. Fıstık bizim için milli bir gelirdir. Bu milli geliri canlandırmak için devletin bu soruna bir el atması ve üreticiye yardımcı olması lazımdır." ifadelerini kullandı.
Kaya, "Rekolte az olmasından dolayı fiyatlar da çok yükseldi. Şu anda kuru kabuklu fıstık 31 liradan ve kavrulmuş fıstık ise 45-50 lira arasında satılıyor. Bu durum tüketiciye yansıdığı zaman fiyatlar daha da çok yükseliyor. Dolayısıyla biz esnaf olarak fıstık satmakta çok zorlanıyoruz. Bizler elimizdeki ürünle yetinmeye çalışsak bile bu seneki hasattan kimsenin bir şey anladığı yok." diye konuştu.
"Bu sene fıstıkta rekolte çok düşük oldu"
Antep fıstığında rekoltenin beklentilerinin çok altında olduğunu belirten Celal Çekici de "Bu sene fıstıkta rekolte çok düşük oldu. Rekolte beklentimizin çok altında oldu. Biz yüzde 25-30 oranında bir rekolte beklerken yüzde 15-20 civarında bir ürün elde edildi. Fiyatlar geçen yıla oranla iki misline çıktı. Geçen sene 9 liraya verdiğimiz yaş kırmızı fıstık bu sene ise 18-20 lira arasında satılıyor. Üreticiler için fiyatlar çok güzel. Ama rekolte beklediğimizin çok altında oldu. Fiyatlar yükseldikçe tüketicilere yansıyacaktır. Geçen sene kavrulmuş fıstık 25 liradan satılıyordu. Tüketici rahatlıkla fıstık alıyordu. Bu sene fiyatlar 45-50 lirayı buldu. Bir kişinin bir kilo kavrulmuş fıstık alabilmesi için 55 lirayı gözden çıkarması lazım. Bu da haliyle satışlarımızı etkileyecektir." şeklinde konuştu.
Fıstık üretimi yapılan bölgelerde mutlaka sulu tarıma geçilmesi gerektiğini de belirten Çekici, "Sulu tarımın elbette çok faydası vardır. 2 seneden beride kuraklık vardı. Bu sene havalar iyi gitti. Ama toprak yine kurudu. Toprağın suya çok ihtiyacı var. Sulu tarımın çok faydası olur. Sulu tarım olursa yıllık rekoltemiz 200 bin tonun altına düşmez. Sulu tarıma geçilmesi lazım. Sulu tarıma geçmek içinde su lazım." diye belirtti.
"Aldığımız hasat bizim kendi masrafımızı bile çıkarmıyor"
Mehmet Demir ise "Biz fıstık üretimiyle vakit geçiriyoruz. Sulu tarıma geçilmedikten sonra biz üretim yapamıyoruz. Şu anda fıstıkta yüzde 10 bir gelir oldu. Yani rekolte düştü. Çünkü bu bölgemiz susuz ve kuraktır. Çiftçi buradan göç ediyor. Gerçekten çiftçi olarak sıkıntı yaşıyoruz. Eğer devlet sulu tarıma geçilmesi için çiftçiye yardımcı olmazsa bu insanlar göç etmek zorunda. Şu anda aldığımız hasat bizim kendi masrafımızı bile çıkarmıyor. 300 kilo bir fıstık ile ben ne yapabilirim? Devletin çiftçiye yardımcı olması lazım. Bu bölgeye su getirmesi gerekir. İnsanlar iş-aş bulmazsa buralardan göç ederler. Benim köyüme 13 kilometre mesafede Fırat boşu boşuna akıyor. Ben ise burada susuz üretim yapamıyorum. Fiyatlar böyle olursa halk fıstık yiyemez. Fıstık tüketilen bir gıda maddesidir. Ama şuanda kilosunun 50 liraya kimse alıp fıstık yiyemez. Çünkü üretim yoktur. Eğer üretim olsaydı. Fıstık fiyatı bugün 15 lira olurdu ve herkes de fıstık tüketebilirdi." diye konuştu. (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)