Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde "yeşil altın" olarak nitelendirilen ve bu sene “var yılı” nedeniyle 280 bin ton rekoltenin beklendiği Antep fıstığında yüksek rekolte çiftçinin yüzünü güldürüyor.
Gastronomi şehri Gaziantep'te fıstık yetiştiricilerinin bin bir zahmetle yetiştirdikleri Antep fıstığında baklavalık “boz” fıstığın toplanmasıyla başlayan hasat “kırmızı beng” hasadı ile devam ederken, kent genelinde hasat heyecanı yaşanıyor.
Türkiye'de fıstık üretiminin yüzde 85'inin karşılandığı Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde havaların iyice ısınmasının ardından çiftçileri hasat telaşı sararken, başta Gaziantep, Şanlıurfa ve Kilis olmak üzere Türkiye'nin 20’yi aşkın ilinde üretilen Antep fıstığı yüksek getirisiyle çiftçilerin en gözde ürünü arasında yer alıyor.
Antep fıstığı hasadının bereketli başladığını ve devam ettiğini belirten Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler ve Gıda Daire Başkanı Kenan Seçkin, bu sene Antep fıstığında "var yılı" olduğunu ve 280 bin ton rekolte beklediklerini söyledi.
“Bu yıl 'var yılı'nı yaşıyoruz”
Geçen yıla oranla yüksek rekoltesi ve kalitesiyle üreticisinin yüzünü güldüren Antep fıstığı hasadının bu yıl bereketli geçtiğini belirten Seçkin, “Boz’ fıstık hasadı ile başlayan hasat sezonu daha sonra ise ‘kırmızı beng’ fıstık hasadı ile devam ediyor. Tüm işlemler eylül ayının sonuna kadar devam edecek. Bilindiği üzere Antep fıstığı bir sene 'var yılı' bir yıl 'yok yılı'nı geçiriyor. Bu yıl 'var yılı'nı yaşıyoruz.” dedi.
Seçkin, bereketli hilalin tam ortasında bulunan Gaziantep’in, Güneydoğu’nun ve Mezopotamya’nın dünyaya açılan yeni penceresi olduğunu belirterek, kentin en önemli ürününün ise Antep fıstığı ile binlerce kişinin geçimini sağladığına dikkat çekti.
“Antep fıstığı her yıl üreticisinin yüzünü ziyadesiyle güldüren bir üründür”
Dünyada en çok fıstık üretiminin Amerika, İran ve Türkiye’de yapıldığını, Türkiye’de de fıstığın başkentinin Gaziantep olduğunu belirten Seçkin, “Gaziantep'in ‘yeşil altını’ Antep fıstığı her yıl gerçekten üreticisinin yüzünü ziyadesiyle güldüren bir üründür. Gerçekten bu yıl tarihin en rekoltesini yaşıyoruz. Yaklaşık 280 bin ton Antep fıstığı rekoltesi açıklandı. Türkiye’de geçmiş yıllara göre bu yıl Antep fıstığı rekoltesinin yüksek olması fiyatların düşmesine sebep oldu. Fiyatların düşmesi çiftçilerin yüzünü güldürmese de yine de fiyatlar tatmin edici bir seviyededir. Çünkü biz ‘yeşil altın’dan iyi gelir elde etmeye alışmışız.” ifadelerini kullandı.
“Bu yıl Antep fıstığında hiç olmadığı kadar bolluk ve bereketin yüksek olduğu bir yıl yaşadık”
Antep fıstığının, getirisi dolayısıyla bölge halkı için önemli bir tarım ürünü olduğunu belirten Seçkin, “Bu yıl gerçekten fıstıkta ‘var yılı’nı yaşıyoruz, çiftçimizin yüzü gülüyor. Ama geçen yıllardaki kadar gülüyor mu gülmüyor mu onu da zaman gösterecek. Rekoltenin yüksek olmasından dolayı çiftçinin yüzünün gülmesini bekliyoruz. Bu yıl gerçekten Antep fıstığında hiç olmadığı kadar bolluk ve bereketin yüksek olduğu bir yıl yaşadık. Antep fıstığında baklavada kullanılan ‘boz’ fıstık hasadı bitti. Şu anda ‘kırmızı beng’ dediğimiz çerez veya kuruyemiş olarak kullandığımız fıstığın hasadına ise bir haftaya kadar tam olarak başlanacak.” şeklinde konuştu.
“Antep fıstığına yüksek getirisi dolayısıyla üreticilerin ilgisi artıyor”
Bu yıl 280 bin ton civarında rekolte beklendiğini ifade eden Seçkin, “TÜİK verilerine baktığımızda Türkiye'nin yıllık ortalama Antep fıstığı ihracat dahil 135 bin tondur. ‘Yok yılın’nda rekoltemiz düşük olsa da 100 bin tonun üzerinde rekoltemiz var. Şu an fıstıkta üretim fazlalığımız var. Yine de ‘yeşil altın’ her zaman insanın yüzünü güldürüyor. ‘Yeşil altın’ üreticilerinin yüzü güldüğü için gerçekten de Türkiye'nin her tarafında Antep fıstığı üretimine bir rağbet var. Gaziantep’in yanı sıra Antalya, Manisa ve Sivas’a kadar Antep fıstığı var. bölge illerinin yanı sıra diğer illerde de fıstık üretimine başlıyorlar. Diyarbakır ve Batman’daki çiftçilerde fıstık üreticisi oldu. Gerçekten 10-15 yıl sonra bölge tamamıyla Antep fıstığı olacak. Bu kadar Antep fıstığı iç piyasada tüketmemiz gerçekten biraz zor. Dolayısıyla yeni pazarlar bulmamız, Antep fıstığı pazarını artırmamız ve fıstığımız ı değerlendirmemiz lazım. Aksi takdirde bugün dikilen fidanlar ile tam anlamı ile ekonomik gelir elde edemeyiz.” diye konuştu.
“Antep fıstığı rekoltesi 15 yıl sonra 100 bin tonu bulabilir”
Antep fıstığının gastronominin temelini oluşturduğuna dikkat çeken Seçkin, “Baklavanın ana maddesi olan Antep fıstığını gerçekten kabak çekirdeğinden ucuza yeme ihtimalimiz yoktur. Çünkü dağ, taş her yer Antep fıstığı oldu. Antep fıstığı üreticisine kazandırdığı için her taraf fıstık ağaçları ile doldu ve 15 yıl sonra her taraf fıstık ormanı olacak. Fıstık ormanı olduğunda yeni pazarlar bulup pazarlamamız gerekir. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın bildiğim kadarıyla benimde bir ara içinde bulunduğum oluşum var. Ortak protokol sayesinde Çin’e Antep fıstığı ihracatı yapmamız lazım. Üretimde zaten sıkıntımız yok. Bu sene 280 bin ton olan fıstık rekoltesinin 15 yıl sonra 100 bin tonu bulabilir.” dedi.
Daha önce sadece çerez olarak tüketilen Antep fıstığının artık pek çok alanda kullanıldığını ve önemli bir sanayi ürünü haline geldiğini belirten Seçkin, baklavadan yemeklere, tatlılardan çereze kadar pek çok alanda kullanılan, yaygın olarak yetiştirildiği Gaziantep ve Şanlıurfa'da Antep fıstığının kullanım alanının her geçen gün daha da arttığını ifade etti.
İLKHA