Filistin eski Devlet Başkanı ve Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ)'nün eski lideri Yasir Arafat'ın başdanışmanı ve sözcüsü Bessam Ebu Şerif, ''Çakal lakaplı Carlos'u örgüte ben aldım, ilk eylemini Paris'te yaptı, 3 Fransız istihbarat görevlisi ve bir itirafçıyı öldürdü'' dedi.
Eski Filistin Devlet Başkanı Yasir Arafat'ın başdanışmanı ve sözcüsü olan Bessam Ebu Şerif, Arafat'ın ölünceye kadar yanından ayırmadığı birkaç önemli isimden biriydi. Ebu Şerif, şimdilerde inzivaya çekildiği Eriha'da, gözlerden uzak anılarını yazdığı, dedesinden kalma villada AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
Ebu Şerif, Fransa'da tutuklu bulunan 'Çakal' lakaplı Carlos'un örgüte nasıl girdiği sorusuna, şöyle cevap verdi:
''Beyrut'ta ofisimde otururken bir gün yanıma birisi geldi. Venezüelalı idi. Asıl adı İliç Ramirez Sançez'di. Zannederim 1971 yılıydı. Munbai üniversitesi'nde Filistinli öğrencilerle tanışmış bizler hakkında bilgi almış, sonra da bizlerle tanışmak üzere atlayıp Lübnan'a gelmiş. Tam bir Marksist'ti. Onu örgüte ben aldım. Sana ilk kez paylaştığım bir şeyi söyleyeyim. Carlos'u bir süre sonra ilk olarak Fransa;ya, Paris'e göreve gönderdik. Bir çatı katında 3 Fransız istihbarat görevlisi ve Michael adında bir itirafçıyı öldürdü. Bu onun ilk eylemiydi.
Sonra Londra'ya gönderdik. Hedefi, İsrail'e para aktaran uluslararası bir markanın sahibiydi. Carlos çok cesurdu, çok yakışıklıydı ve çok soğukkanlıydı. İyi silah kullanırdı. Silahını uyurken bile yanından ayırmazdı. Geçenlerde yanıma genç bir bayan geldi. Bana 'ben kimim' dedi. 'Tanımıyorum sizi ama sen de Carlos'un yanaklarına benzeyen yanaklar var' dedim. O da 'Evet ben onun torunuyum, hadi bana dedemi anlat. Senden onu dinlemek için buraya senin yanına geldim' dedi.''
Ahmed Şukeyri'nin annesi Türk'tü
''Filistin Kurtuluş Örgütü nasıl kuruldu'' sorusunu ise Bessam Ebu Şerif şöyle cevapladı:
''Filistin Kurtuluş Örgütü 1964'de kurulduğu zaman başkanlığa Abdunnasır tarafından kimsenin liderliğine karşı gelmediği Ahmed Şukeyri getirildi. Şükeyri'nin Annesi bir Türk'tü. Çok iyi eğitimli ve kaliteli bir adamdı. Suudi Arabistan'ın Birleşmiş Milletlerde görevli büyükelçisiydi. Onun liderliğine herkes razı oldu. 1967'de Arafat örgütün başına geçinceye kadar da o liderlik etti.''
Örgütün üyelerinin Irak, Suriye, Lübnan ve Ürdün topraklarında silahlı eğitime tabi tutularak İsrail içinde uzun dönemler eylemler yaptığını anlatan Ebu Şerif, ilk kez Arafat'la 1968 yılında İsrail'e karşı Ürdün topraklarında yapılan cephe savaşı kabul edilen, ''Kerame muharebesi'' sırasında Arafat'la tanıştığını ifade ederek, ''Arafat o zaman Fetih;in başındaydı'' dedi.
ARAFAT'I ZEHİRLETEN ŞARON'DUR
''Arafat'ı sizce kim öldürdü'' sorumuza tereddüt etmeden ''İsrail ve Şaron'' cevabını veren Ebu Şerif şunları anlattı:
''İsrail, ikinci intifada sırasında Arafat'ın Ramallah'taki karargâhı Mukataa'yı kuşatıp, yerle bir ettikleri zaman Arafat'ı öldürmemişlerdi. 2002 yılına gelindiğinde kendisine yazılı olarak, ''Seni İsrail zehirleyerek öldürecek'' dedim.
Bu yolla da senin ölümünün ardında şüphe bırakmayacaklar dedim. Bunun belgesi yazı, işte burada size de göstereyim. Bunu belgeyi Arafat çoğaltıp tüm yakınındaki bakanlarına vermişti. Arafat'ı, Ariel Şaron zehirleterek öldürttü. Dediklerimi bugün Ariel Şaron'un oğlu Gabriel Şaron'un yazdığı kitap doğruluyor. İnanmazsanız okuyun, adam, babasının tüm özel notlarını, müsveddelerini toplayıp kitaplaştırmış kitabı okuyunca siz de bana hak verirsiniz.''
MOSSAD'ın suikastında gözünü kaybetti
Başından geçen MOSSAD suikastının nasıl gerçekleştiği sorusuna Bessam Ebu Şerif, yıllar önceki olayı şöyle anlattı:
''Beyrut'taki FKÖ büromuza o zamanlar her gün sayısız mektup gelirdi. İnanın hem de koca koca 6-7 çuval. Lübnan Enformasyon Bakanlığı tüm bize gelen mektupları ve gönderileri x-ray cihazından geçirerek içinde patlayıcı olup olmadığını kontrol ettikten sonra, üzerine 'temiz incelendi' diye kırmızı bir Ulaştırma Bakanlığı damgası vururdu. O gün gelen mektupları açan arkadaşım, 'Bessam sana bir kitap gelmiş' diyerek bir paketi, gazete okuduğum masanın üzerine doğru fırlattı. Paket masaya düşer düşmez, kitabın üçte ikisi içinde bulunduğu paketten dışarı fırladı. Paketin üstünde 'kırmızı incelendi' mührü vardı. Paketten çıkan kitabı elime aldım üzerinde sadece Che yazıyordu. Ama çok kalın bir kitaptı. Kendi kendime 'Che Guevara'nın böyle kalın tuğla gibi yazdığı kitabı da mı varmış' diye içimden geçirdim. Çünkü hep okuduğum ona ait kitaplar küçük fazla kalın olmayan kitaplardı.
Sonra kitabın ön kapağını çevirdim ve bomba düzeneği ile yüz yüze geldim. Artık her şey için çok geçti. 6 ay sonra hastanede gözümü açtım. MOSSAD beni öldürememişti, ama bana ömür boyu üzerimde taşıyacağım ciddi zararlar vermişti.''
''Hamas ve Fetih birleşecek''
Her gün yeniden doğduğunu söyleyen Bessam Ebu Şerif, Fetih, Hamas birleşmesi için de, ''Hamas ve Fetih yapısal çok farklı ama anlaşacaklar, birleşecekler. Ama şunu bilin, ne Netanyahu ile ne de ondan sonra İsrail'le barış olacak. Barış süreci diye bir şey yok. Filistin, İsrail'in verdiğiyle değil, ancak Filistinlilerin alacaklarıyla kurulabilir'' dedi.
Bessam Ebu Şerif kimdir?
Bessam Ebu Şerif Kudüs'te doğdu. Beyrut Amerikan Üniversitesinde okudu. Babası Filistinli bir banker ve Arap Bank'ın kurucularından. Lübnan'da öğrenciliği sırasında Marksist Leninist çizgideki Filistin Halk Kurtuluş Cephesi'nin (FHKC) Hristiyan Arap lideri George Habaş'la tanıştı ve örgüte katıldı.
Örgütte kısa sürede sivrildi. Bessam Ebu Şerif adı 1960'ların başıyla 70'lerin sonuna kadar tüm dünyadaki yabancı istihbarat servisleri tarafından tehlikeli bir terörist olarak anıldı. Uzun yıllar örgüt içinde FHKC'nin eleman tedarik etme ve basın propaganda işlerini yürüttü.
Carlos'u da örgüte sokan o oldu. 1971 yılında MOSSAD'ın kendisine Beyrut'ta düzenlediği suikastta bir gözünü, 4 parmağını ve işitme özelliğinin yarısını kaybetti.
İlerleyen yıllarda FHKC'den ayrıldı ve Yasir Arafat'ın baş danışmanı ve basın sözcüsü oldu. Arafat ölünceye kadar görevine devam etti. Filistin Kurtuluş Örgütü'nün geçirdiği siyasal evrimde silahları bırakarak, örgütü silahsız mücadeleyle siyasal alanda mücadeleye geçiş aşamasında Arafat'la ortak hareket eden isim oldu.
Ebu Şerif'in, biri Türkçeye de çevrilen, yayınlanmış üç kitabı bulunuyor.