Dışişleri Bakan Yardımcısı Ahmet Yıldız, Dicle Üniversitesinde düzenlenen 8’inci Uluslararası Sosyal Bilimler Çalıştayı’na katıldı.
İslam Ülkeleri Akademisyen ve Yazarlar Birliği tarafından, DÜ Kültür ve Kongre Merkezinde düzenlenen çalıştayda Ortadoğu ve İslam coğrafyasının son durumu ele alındı.
Çalıştayda konuşan Dışişleri Bakan Yardımcısı Yıldız, Myanmar ordusu ve Budist çetelerin katliamlarına ve tehcirine maruz kalan Arakanlı Müslümanların mağduriyetine dikkat çekti.
Yıldız, "Arakan konusu hiçbir ölçüte sığmıyor. Bütün insanlık için artık tahammül edilemez bir hale geldi. Bunun Müslümanı Hristiyan’ı kalmadı. Evet, bizim kültürel dini hassasiyetlerimizde var, ama uluslararası hukuk ve insani hukuk bakımından da uluslararası toplumunun diğer üyeleri, diğer ülkeler bakımından da artık katlanılamaz bir hale gelmiş durumda. İnşallah önümüzdeki ayın 5’in de Cenevre’de BM insan hakları konseyinde bu konu tartışılacak. Ben veya bakan bey, yani ülkemizi en üst düzeyde orada katılarak bugüne kadar gösterdiğimiz çabaları yönlendirmelerin somut bir sonuca ulaşması için çalışacağız." dedi.
"Arakan konusu neden bu hale geldi?" diye soran Yıldız, konuşmasına şöyle devam etti. "Çünkü uluslararası ilişkilerde herkesin ulusal çıkarları var. Herkesin ideolojisi var. Herkesin jeostratejik durumu var. Ama her şeyde olduğu gibi sağlıklı yürümek istiyorsanız bu konularda gerçekçi olmak durumundasınız. Myanmar hükümetine sağlanan kredi bugüne kadar uluslararası toplum tarafından eğer müeyyide uygulanırsa durumun daha kötüye gidebileceği, Arakan Müslümanlarını anlayan, anladığını düşünen Myanmarlı liderlere siyasi liderlere bir şans verilmiş olur politikasında buraya kadar geldi."
"Aradan geçen son 25 yıl, dünyada birçok ülkeye yaradı"
Yıldız, son 25 yılın; dünyada ve bölgede birçok ülkeye yaradığını, savunma harcamalarının azaldığını, ülkeler arası ihtilafların tonunun değiştiğini ve Avrupa Birliği'ne üye ülke sayısının 15'ten 28'e yükseldiğini ancak Ortadoğu coğrafyasına yaramadığı kaydetti.
Yıldız, "Her şey gibi uluslararası ilişkiler de diplomasi de ezbere olmuyor. Yatarak olmuyor. Ülkenizin çıkarını koruyacaksınız, hazırlıklı olmanız lazım. Bu hazırlık nerden geçiyor, kurumlaşmaktan geçiyor. Bu hazırlık bilimden, ilimden geçiyor. Şu aşamada izliyorsunuz birçok ihtilaf, anlaşmazlık bu bölgede, bunun tamamına yakını İslam ülkeleri ve Ortadoğu bölgesinde çatışmaya, silahlı çatışmaya dönüşmüş durumda." ifadelerini kullandı.
Yıldız, devamında şunları söyledi: "Aslında uluslararası ilişkilerin temelleri belli bu dönemde, Dünyanın düzenini ne kadar beğensek beğenmeyelim, bunların içişlerine karışmama, egemenlik ihtilafları barışçıl yollarla çözme. Peki, bu ihtilafların hangisinde, iç veya dış, barışçı yoldan çözüm denenmiştir. Hemen hemen hiçbirinde etkin bir şekilde denenmemiştir.Biz ne yapalım Türkiye olarak? Biz de bu ihtilaflardan artık sadece göçmenle, mülteciyle etkilenmiyoruz; BİZ artık terör tehdidiyle sınırlarımıza düşen roketlerle ve hatta askerimiz, ordumuzu il il müdahale etmek sorunda kalması şeklinde etkileniyoruz. Bunlar hepsi tabi ki bizim için de bölge için de bir yük. Biz şu anda İslam İşbirliği Teşkilatı zirve dönem başkanıyız. Ama her zaman örgütün aktif üyesiyiz. Geçende diplomatlar olarak bir ufuk turu yaptık. Bir yerlerden bir şeylere başlamak lazım. Türkiye olarak, en azında İslam dünyası içinde, İslam işbirliği teşkilatı bünyesinde hem örgütün hem üye ülkelerin arabuluculuk kapasitelerini kurarak, en azından bundan sonra mevcut ihtilafların çözümü, yeni ihtilafların çıkmaması için bir sistem geliştirelim istedik. Sonuçlarını inşallah siyasi iradeye arz edeceğiz. Daha sonra İslam İşbirliği platformlarında gündeme getirip kabul edilmesini ve işlerlik kazanmasını sağlayacağız."
Çalıştaya Diyarbakır Vali Yardımcısı Ahmet Naci Helvacı, DÜ rektörü Talip Gül, akademisyenler ve yazarlar katıldı.
İLKHA