HÜDA PAR Diyarbakır İl Başkanı Faruk Dinç, kentte son yıllarda artan kira fiyatlarına ilişkin yazılı bir açıklama yayımladı. Yaptığı açıklamada yüksek kira fiyatlarının vatandaşları olumsuz etkilediğini belirtirken, bu sorunun giderilmesine yönelik çözüm önerilerini sundu.
Pandemi, küresel ekonomik kriz, göç dalgaları, dolar kurundaki yükselişlerden dolayı diğer büyük illerde olduğu gibi Diyarbakır’da da kiralarda artış gösterdiğine dikkat çeken Dinç, kiralık konut fiyatları neden arttı? Kiralık konut sıkıntıları neden kaynaklanıyor, buna yönelik alınabilecek önlemler nelerdir? Fiyatlardaki artışlar devam edecek mi? gibi sorulara cevap aradı.
Dinç, “Son bir yıldır artan kira fiyatları vatandaşları, özellikle dar gelirli ve asgari ücretlileri olumsuz yönde etkilemektedir. Bunun önüne geçmek için ilgili kurumlar harekete geçmeli ve buna yönelik kalıcı ve çözüm odaklı projeler üretmelidir. Konut yükselişi ve kira artışı sonucunu doğuran sebepler iyice araştırılarak tahlil edilmelidir.” dedi.
“Kiralar ikiye katlanınca özellikle asgari ücretli vatandaşlarımız sıkıntı çekiyor”
Kiralardan dolayı vatandaşların sıkıntı çektiğini söyleyen Dinç, “Pandemi, küresel ekonomik kriz, göç dalgaları, yeni alanların açılmaması, (imara açılan alanların da aslında tarım alanları olması tarım sektörüne ayrı bir darbe vurmaktadır.) inşaat sektöründeki maliyetlerin artması, arsa fiyatlarında fahiş yükselişlerin seyretmesi vatandaşın konut alma gücünü zorlaştırıyor. Bu nedenle vatandaş kiralık konut arayışına giriyor. Yeni konutların yukarıda belirttiğimiz nedenlerden dolayı yeterli derecede yapılmıyor olması kiralık ev bulmayı da zorlaştırıyor. Hal böyle olunca özellikle Diyarbekir’imizde gerek alımlarda ve gerekse de kiralamalarda konut fiyatları geçen yıla göre ikiye katlanmış durumdadır. Bu sebeplerden dolayı vatandaşın konut alma hayali suya düşüyor ve kiralık konut arayışına giriyor. Kiralar ikiye katlanınca özellikle asgari ücretli vatandaşlarımız, dar gelirli vatandaşlarımız ve malum pandemiden dolayı iş yerlerini açamayan esnaflarımız mesken ve işyeri kiralamada veya kiralarını ödemede büyük sıkıntılar çekiyor. Aynı evde yaşayan kimi çiftlerin ikisi de memur oldukları halde kiralarını ödemede sıkıntı çekiyorlarsa siz varın dar gelirli, asgari ücretli ve pandemiden dolayı işyerlerini açamadıkları için kazanamayan esnafların durumunu tahayyül edin.” ifadelerini kullandı.
“Kira fiyatlarına düzenleme getirilerek vatandaş mülk sahiplerinin insafına terk edilmemelidir”
Arsa fiyatlarının yükselmesi kiralarının yükselmesiyle eşdeğer olduğunu söyleyen Dinç, şöyle devam etti:
“Kira fiyatlarına düzenleme getirilerek vatandaş mülk sahiplerinin insafına terk edilmemelidir. Afet, ekonomik kriz vb. durumları fırsat bilip fahiş fiyatlarla kiracılara yüklenmenin önüne geçmek için önlemler alınmalıdır. Kira artışlarına ciddi düzenlemeler getirilerek vatandaşların mağduriyeti önlenmelidir. Kira düzenlemesine yönelik mevcut yasalar kâğıt üzerinde formalite olarak kalmamalıdır. Düzenlemeler pratize edilerek aktif tutulmalıdır.
Arsa fiyatlarına düzenleme getirilmelidir. Bunun için kalıcı ve çözüme götüren adımlar atılmalıdır. Zaten artan kur yükselişleri ve inşaat malzeme girdilerinin çok yükselmesi konut fiyatlarını yükseltirken arsa sahiplerinin de fiyatlarını bedel olarak yüzde 39-40’lardan yüzde 50 – 51’lere yükseltmeleri daire fiyatlarını son bir yılda ikiye katladı. Bu durum zaten alım durumu zorlaşan vatandaşların ev alma hayallerini suya düşürmektedir.
İnşaat için yeni alanların açılması özellikle bağlar, şehitlik ve huzurevlerinin bir kısmı kentsel dönüşüm kapsamına alınarak düzgün mimari yapılarla daha modern konutlar inşa edilebilir. Böylelikle konut ihtiyacını önemli ölçüde azaltırken hem tarımsal alanlar heba edilmemiş olacak hem de fahiş arsa fiyatlarının önüne geçilmiş olacak. Müteahhitler kentsel dönüşüm yerlerine yoğunlaşırken arsa sahipleri de talep azalacağı için fiyat indirimine gitmek zorunda kalacaklar.”
“Özellikler tarımsal alanların beton yapılara mahkûm edilmemesi gerekir”
Son olarak tarımsal alanlara da dikkatleri çeken Dinç, “Özellikler tarımsal alanların beton yapılara mahkûm edilmemesi gerekir. Burada tarım bakanlığına da işler düşmektedir. Tarımsal alanlara yönelik yeniz düzenlemeler yapılarak tarımsal alanlar heba olmaktan kurtarılmalıdır. Kentsel dönüşüme gidilirken kesinlikle hak sahipler mağdur edilmemelidir. Burada amaç hem mimari yapılaşma olarak ve hem de vatandaşa daha yaşanılabilir güzel meskenler sağlamak olmalıdır. Devlet burada tüccar pozisyonuna kesinlikle girmemelidir. Hizmet odaklı ve halkın taleplerine uygun projelerle konutlardaki fahiş fiyat ve kiralardaki uçuk zamların önüne geçilmiş olacak.” şeklinde ifade etti.