Asgari ücret komisyonu ikinci defa toplanıp fiyat belirleme çalışmalarını sürdürüyor. Milyonlarca asgari ücretlinin gözü komisyondan çıkacak rakama çevrilmiş durumdayken siyasiler, ekonomistler, işin uzmanları da konuyla ilgili değerlendirmede bulunuyorlar.
Ekonomist Mehmet Sait Ortaç konuyla ilgili önemli değerlendirmelerde bulundu. İki yıldan fazladır ülke ekonomisinin çok kötü yönetildiğini, enflasyonun, zamların sürekli yükseliş trendinde olduğunu vurgulayan Ortaç, bu şartlarda asgari ücretlinin geçimini sağlamada çok zorlandığını söyledi.
İşverenin de durumunun gözetilerek asgari ücretin en az 2 bin 500 lira olması gerektiğini belirten Ortaç, hükümetin de bu konuda elini taşın altına koyması gerektiğini ifade etti.
“Asgari ücret rakamı yeterli değil”
Asgari ücretin kişinin geçim standardıyla doğru orantılı olması gerektiğini kaydeden Ortaç, “Asgari ücretin konuşulduğu bir ortamda, asgari ücretin tespitiyle ilgili işçi ve işveren sendikaları iki toplantı yaptı. Ortada bazı rakamlar dolaşıyor. Bu rakamların ülkenin gerçekliğiyle doğru orantılı olması lazım. İşçilerin geçim standartlarıyla doğru orantılı olması lazım. İşverenlerin ödeyebileceği bir oranın belirlenmesi lazım. Günümüze baktığımız zaman 2 bin 20 TL’lik net asgari ücret kabul edilebilir bir ücret değildir. Bugün açlık sınırının 2 bin 100 TL olduğu bir ortamda kalkıp da siz bir işçiye 2 bin 20 TL ödediğiniz zaman bu çok gülünç kaçıyor.” dedi.
“Asgari ücret makul bir şekilde belirlenmeli”
Asgari ücretin 2 bin 500 TL’nin altında olmaması gerektiğini aktaran Ortaç, “Yoksulluk sınırının da neredeyse 7 bin TL’yi bulduğu bir ortamda, asgari ücretin makul bir şekilde belirlenmesi lazım. Ülke gerçekliğini de göz önünde bulundurduğumuz zaman asgari ücretin en az net 2 bin 500 TL’nin altında olmaması gerekiyor. Ortada bazı afaki rakamlar da var. Bu çok da ülke gerçekliğiyle uyuşmuyor. Olayın iki boyutu var; bir işçi, bir de işveren boyutu var. Gönül isterdi ki, ülkemiz zengin olsun, kaynakları daha iyi kullanılsın ve işçiye de 3-4 bin TL bir ödeme yapılsın. Ama ülke kaynakları maalesef buna pek izin vermiyor.” diye konuştu.
“İşçinin nasıl geçindiğini düşünmek gerek”
İşçinin durumunun gözetilerek asgari ücretin belirlenmesi gerektiğini belirten Ortaç, konuşmasına şöyle devam etti:
“Şöyle bir hesaplama yaparsak; işçiye net bir 2 bin 500 TL ödeme yapılacaksa bu işverene yaklaşık 4 bin TL bir maliyet oluşturuyor. Dolayısıyla burada hükümetin de elini taşın altına koyması lazım. Bu yükün hepsini işverenin boynuna atmaması lazım. Zaten son bir iki yıldır düzgün bir şekilde yönetilemeyen ekonomimiz var. Hükümet her ne kadar enflasyon yüzde 11 dolayında diyorsa da gerçek enflasyon yüzde 20’nin üzerindedir. Bugün gıda enflasyonu yüzde 21’e yaklaşmış durumda. Elektrik, doğalgaz fiyatlarına yüzde 50’nin üzerinde zam yapılmış durumda. Böyle bir ortamda işçinin 2 bin-2 bin 500 TL ile hakikaten nasıl geçindiğini düşünmek gerekiyor. Asgari ücreti belirleyen komisyondaki üyelerin bu şekilde bir yaklaşım sergilemeleri lazım. Daha makul bir yaklaşım sergilemeleri lazım.”
“Ceremesi işçiden çıkarılmaktadır”
Ülkede işsizliğin had safhada olduğuna dikkat çeken Ortaç, “Şu da bir gerçek ki, şu anda asgari ücretle iş bulabilen insanlar her ne kadar geçinemiyor olsalar bile, en azından iş bulabildikleri için çok mutlu durumdalar. Bugün yüzde 30’a yakın genç işsiz oranı var. Bölge geneline baktığımız zaman belki yüzde 50’nin üzerinde genç işsizlik oranı var. Dolayısıyla bugün bile asgari ücretle bir ilan verdiğiniz zaman binlerce kişinin sıraya girdiğini görebiliyorsunuz. Bu çok acı bir durum. Bir an önce hükümetin gerekli tedbirleri alması lazım. Kaynak oluşturması lazım. Bu kaynaklar, çok düzgün bir şekilde kullanılmalıdır. Tepeden başlamak kaydıyla israfa, lükse son verilmesi lazım. Kaynaklarımız dar diyorsunuz ama kendi lüksünüzden hiçbir şekilde kısıtlamaya gitmiyorsunuz ve bunun ceremesini alt kesimdeki işçilerden çıkarmaya çalışıyorsunuz.” ifadelerini kullandı.
“Asgari ücretliden vergi almak utançtır”
Asgari ücretin vergiden muaf tutulması gerektiğini vurgulayan Ortaç, son olarak şunları söyledi:
“Asgari ücretle ilgili en önemli konulardan bir tanesi de, mutlak suretle en kısa zamanda asgari ücretin vergi dışı bırakılması olayıdır. Bugün açlık sınırının altında olan bir asgari ücretliden eğer vergi alıyorsanız bu hepimiz için bir utanç kaynağı olması lazım. Asgari ücretliye geçinebileceği makul bir ücret ödenmelidir. Bir de asgari ücreti tespit esnasında sadece bir kişinin baz alınması olayı var. Oysa ki, çalışan personelin büyük çoğunluğu evlidir. 4 kişilik bir ailenin geçim standartları göz önünde bulundurularak bir rakam belirlenmelidir. Bunu da hükümet maalesef göz ardı ediyor. İşçi artı geçindirmekle yükümlü olduğu ailesini de işin içine katacak şekilde makul olan bize göre 2 bin 500 TL’nin altına düşmemek kaydıyla bir ücretin belirlenmesi lazım.”
İLKHA