Atanmalarının önünde haksız engeller oluşturduğu gerekçesiyle mağdur edildiklerini ve branşlar arasında adil bir dağıtım yapılmadığını belirten ve kendilerinin bu uygulamadan dolayı büyük mağduriyet yaşadıklarını belirten “Atanamayan Öğretmenler” HÜDA PAR Diyarbakır İl Başkanlığını ziyaret ederek sıkıntılarını anlattı ve destek talebinde bulundular.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın, gerek öğretmen alımında gerekse de branş öğretmenleri alımında dengeli bir dağıtım yapmadığını ve branşları alım yaparken branş öğretmenleri yerine farklı branşlardan öğretmen kaydırması yaparak eğitim kalitesinin düşmesine sebep olduğunu söyleyen öğretmenler, hükümetin, öğretmenlere kadro tahsisinde de adil davranmadığını belirterek, Bakanlığın öğretmen açığını ücretli öğretmenlerle kapatmaya çalıştığının altını çizdi.
“23 bin kişi açıkta bulunuyor ama eylül ayında 727 kontenjan verildi”
Öğretmenler adına sıkıntılarını dile getiren öğretmen adayı Ercan Koyuncu, Eylül ayında yapılan atamalarda daha çok Sınıf Öğretmenliğine kadro verildiğini ve bu durumun da branş öğretmenlerine bir haksızlık olduğunu söyledi.
Koyuncu, “Milli Eğitim Bakanlığının politikası gereği her sene 40 bin öğretmen alımı vardır ama yaptığı branş dağılımında denge sağlanmadığı için adaletsizlikler ortaya çıkıyor. Şu anda sosyal bilgiler öğretmeni 23 bin kişi açıkta bulunuyor ama eylül ayında 727 kontenjan verildi. Mezun sayısına göre öğretmen alınmıyorsa bu bölümlerin kapanması lazım. Her sene bu rakamın üstüne yeni mezunlar ekleniyor. Bu şekilde sayı kat kat artıyor. Alımlar yüksek olsaydı arz talep karşılanırdı. Ama alımlar az olduğu için o denge tutturulmuyor. Bu öğretmenler alınmadığı zaman gelecekleri kararıyor. Bu öğretmenler arasında evli olan insanlar var. Bu şekilde evlilik hayatları da bozuluyor. Evlenmek için atanmayı bekleyen birçok öğretmen adayı var” diye konuştu.
“Vasıfsız insanlar öğretmen yapılıyor”
Diyarbakır’ın öğretmen açığının çok fazla olduğunu, bununla beraber atanamayan birçok öğretmenin olduğunu belirten Koyuncu, öğretmen açığından dolayı yaşanan sıkıntıların yanı sıra atanamayan öğretmenlerinde ciddi psikolojik sorunlar yaşadığını söyledi.
Koyuncu, “Okullarda eğitim kalitesi çok düşüktür. Öğrencilere okuma yazma öğretilmiyor. Ücretli öğretmen alımı yapılarak öğrencilere kalitesiz eğitim veriyorlar. Devlet atama yapmıyor ama ücretli öğretmen alıyor. Eğitimini görmeyen şahıslar öğretmenlik yapıyor. Öğretmenlik vasfı olmayan insanlar öğretmen yapılınca bunun hakkını veremiyorlar. Öğrenciler iyi bir eğitim alamadıkları için dershane ve özel ders alarak bu açıklarını kapatmaya çalışıyorlar. Öğrencilere ahlaki bir eğitim verilmiyor. Diyarbakır hiç olmadığı kadar kötü bir ahlak sorunu ile karşı karşıya. Ahlaki çöküntü yaşanıyor. Çünkü eğitimsizlik var. Öğrencilerin sadece eğitimine değil ahlakına da önem verilmesi lazım” ifadelerini kullandı.
“Öğretmen alımında kolaya kaçılıyor”
Hükümet’in bazı noktalarda ülkeyi iyi bir konuma getirdiğini fakat eğitim konusunda maalesef kötüye doğru götürdüğünü ifade eden HÜDA-PAR Diyarbakır İl Başkanı Şeyhmus Tanrıkulu ise, hükümetin 12 yıl içinde defalarca Milli Eğitim Bakanı değiştirme durumunda kalmasının ağır faturasını öğrencileri gördüğünü ve her değişen durumun arkasında bir enkaz bıraktığının altını çizdi.
Tanrıkulu, “Bu da eğitimin kötü olduğunu gösteriyor. Eğitim politikası iflas etmiş durumdadır. İhtiyaca göre öğretmen alımı yapılmıyor. Bunun yerine ücretli öğretmen alımı yapılarak eğitim kalitesi düşürülüyor. Üniversite mezunu ne kadar öğrenci varsa ona göre de MEB’e öğretmen alınmalıdır. Öğretmenler de büyük zahmet verdikleri eğitim de karşılıklarını alamıyorlar. Öğretmenlerin yerlerine vasıfsız başka mesleklerden insanlar atanarak kolaya kaçılıyor. Bu durum toplumun gelişmesini de engelliyor. Hükümet bu işlere ticaret mantığıyla bakıyor. On binlerce öğretmen açığı var. Üniversite mezunu ve kültürlü öğretmenler alınmıyor ama öğretmen vasfı olmayan insanlar öğretmen makamına getiriliyor. Bu şekilde öğrencilere hiçbir yarar sağlanmıyor.” dedi.
“Eğitim sistemi hiçbir siyasi çıkara alete edilmemelidir”
Bir toplumun sağlıklı bir şekilde ilerlemesi için eğitim kalitesinin iyi olması gerektiğine vurgu yapan Tanrıkulu, Türkiye’deki eğitim sistemi çöktüğünü de söyledi.
Tanrıkulu, “Eğitim sistemi siyasetten ayrılmalıdır. Hiçbir siyasi çıkara alete edilmemelidir. İlkokul öğrencileri bonzai ve esrar içerek zararlı işlerde bulunuyorlar. Bu da tamamen eğitimsizlikten kaynaklanıyor. Uyuşturucu kullanım yaşı çok düşmüştür. Öğrencilerin hem güvenliği hem de eğitimi sağlanmıyor. Eğitim sistemi düşerse eğitimsizlik oranı da artar. Eğitimsiz insanlar topluma zarar veriyor. Eğitimsiz insanlar cinnet geçiriyor. Hem kendilerine hem de başkalarına zarar vererek topluma kötü örnek oluyorlar.” diye konuştu. (Ali Adıyaman - Ali Fidancı)