Yeni Ceza İnfaz Kanunu düzenlemesini değerlendiren Avukat Halil Kılıç, düzenlemede 28 Şubat mağdurları, yaşlı ve hasta mahkûmlar için yine bir adımın atılmadığına dikkat çekti.
Yaklaşık 90 bin kişinin yararlanması beklenilen, terör suçları, uyuşturucu madde, cinsel suçlar, kasten öldürme suçlarının kapsam dışında olduğu düzenlemeyi İLKHA'ya değerlendiren Kılıç, söz konusu düzenlemede ayrım yapılmasının, kanun önünde eşitlik ilkesinde aykırılık oluşturacağını ifade etti.
Her çıkan düzenlemelerden sadece belli kesimlerin faydalandığına dikkat çeken Kılıç, 28 Şubat mağdurlarının çoğunun hasta, Sivas mağdurlarından birçoğunun yaşlı olup bunun yanında birçok hastalıktan mustarip mahkûmlar olduğu halde kapsam dışı bırakılmasının da hayal kırıklığına uğrattığını söyledi.
"28 Şubat döneminde hukuka aykırı yargılamalarla mahkûmiyetler yaşatıldı"
AK Parti ve MHP gruplarının ortak hazırladığı Yeni Ceza İnfaz Kanunu düzenlemesinin, 2018 yılındaki genel seçimleri sırasında MHP'nin topluma ve seçmenlerine vaat ettiği "af" teklifi olduğunu belirten Kılıç, "28 Şubat döneminde hukuka aykırı yargılamalarla yaşanan mahkûmiyetleri, yine bu süreç sonunda özellikle AK Parti'nin iktidar olduğu dönemde FETÖ yapılanmasının yaşattığı hukuksuzlukların bir nebze olsun giderilmesini temin ve 15 Temmuz darbe girişimi sonrası cezaevlerinde yaşanan doluluğu azaltmak amacıyla yapılmış bir teklif idi." dedi.
"Hukuk Muhakemesi Kanunu'ndaki değişiklikleri faydalı görüyoruz"
Aradan 2 yıl gibi bir zaman geçtikten sonra dünyada ve Türkiye'de ölümlerle sonuçlanan Covid-19 salgınının etkisini ve yayılmasını engellemek amacıyla dün TBMM'ye sunulan kanun teklifinin, bu beklentileri karşılamaktan uzak olduğunu belirten Kılıç, "Yeni Ceza İnfaz Kanunu düzenlemesi, Hukuk Mahkemeleri Kanunu (HMK) ve 5275 sayılı Ceza Güvenlik Tedbirleri İnfaz Kanunu'nda yapılan değişiklikleri ihtiva eden bir teklif olarak karşımıza çıkmıştır. TBMM'ye getirilen yasa da özellikle Hukuk Muhakemesi Kanunu'nda yapılması kararlaştırılan değişikliklerin farklı yorumlanmaların önüne geçerek hızlı ve sağlıklı bir yargılamayı sağlayacak düzenlemeler olması sebebiyle önemli ve faydalı değişiklikler olduğunu görüyoruz." ifadelerini kullandı.
"Bu yasayı ümitle bekleyen yaşlı 'siyasi mahkûmlar' hayal kırıklığına uğratmıştır"
Kılıç, söz konusu af düzenlemesinde, sırf inancı ve düşüncesinden dolayı cezaevinde bulunan ve "siyasi mahkûm" olarak nitelendirilen kişilerin kapsam dışı bırakılmasının adil olmadığını belirterek, şunları söyledi:
Ceza infaz ve denetimli serbestlik düzenlemelerinin 'siyasi mahkûmlar' olarak nitelendirilen ve terör suçlarından mahkûmiyet alanları, özellikle terör örgütü liderleriyle ilgili özel bir infaz düzenlemesinin bulunduğunu ve yapılacak düzenlemelerden de faydalanamayacaklarını hatırlatarak, bu suçlardan mahkûmiyet alıp 65 yaşın üzerinde bulunanları kapsamaması bu yasayı ümitle bekleyenleri hayal kırıklığına uğratmıştır. Ceza Güvenlik İnfaz Tedbirleri Kanun'unda yapılan değişikliğin tüm suçları kapsamaması kanaatimce kanun önünde eşitlik ilkesine de açıkça aykırılık oluşturacaktır.
"Serbest bırakılan mahkûmların tekrar cezaevlerine dönmelerinin önü kesilmelidir"
Genel af veya benzeri düzenlemelerin, genel olarak toplumsal birlikteliği arttırmak ve topluma güven vermek amacıyla da yapılan düzenlemelerden olduğunun altını çizen Kılıç, "Bir düzenleme yapılırken toplumun destek vereceği, örneğin suç örgütlerinin liderlerinin kapsam dışı bırakılması gibi ayrıştırmalar dışında yapılacak ayrıştırmalar, beklenen sonuçları vermeyecektir. Evet, ümit edilen serbest bırakılan mahkûmların, tekrar suç işleyip cezaevlerine dönmelerinin önünü kesebilecek başka politikaların hayata geçirilebilmesidir. Aksi halde bir önceki dönem yaşanan af süreçlerinde yaşandığı gibi tekrar suç işlenip cezaevlerine dönüldüğünü de gözlemlemiş olacağız." diye konuştu.
İLKHA