Yıllardır gündemde olan şimdiye kadar somut bir adımın atılmadığı süresiz nafaka mağduriyeti devam ediyor.
Süresiz nafaka ile bir gün bile evli kalan çiftlerin boşanması durumunda erkek süresiz olarak boşandığı kadına nafaka vermek zorunda kalıyor.
Avukat Yahya Turan, Toplumda ciddi anlamda mağduriyetlerin yaşanması adına çözüme kavuşmasını, bu kanunun ortadan kaldırılması veya nafaka süresinin kısaltılmasını dile getirdi.
Süresiz nafakanın uzun dönemdir gündemde olduğunu, bu sorunun çözüme kavuşması için bir beklentide olduklarını belirten Turan, "Süresiz nafaka ile ilgili konu aslında uzun süreden beri gündemdedir. Birçok yargı paketi çıktı. Bu yargı paketlerinden birisiyle görüşme olacak diye bir beklenti oluştu kamuoyunda. Fakat bugüne kadar her ne sebeple ise birilerinin baskısından veyahut da bu konuda kendilerine haksız yere bir hak elde etmeye çalışan bazı sivil toplum kuruluşlarının baskısından olduğu bilinmezken bu konuda maalesef mesafe alınamıyor. Hiçbir şekilde 3-4 ay bir aylığına, daha kısa bir süre evli kalıp da sonradan gidip boşanan insanlar, yıllarca ömür boyu o boşandığı kişiden nafaka almaya çalışıyor. Kesinlikle adalete ve hakkaniyete bakıldığı zaman olması gereken hak, hukuka baktığınız zaman bunun haklı olunmadığını siz kendiniz de bilebilirsiniz." dedi.
"Her kanun haktır anlamına gelmez"
Süresiz nafaka kanununun haksız bir kanun olduğunu vurgulayan Turan, "Her kanun haktır anlamına gelmez. Öyle kanunlar vardır ki kanundur ama haksız bir kanundur. Bu süresiz nafaka da maalesef medeni kanun İsviçre'den ithal bir kanun olduğu için örf ve adetlerimize uygun olmadığı için maalesef böyle neticeler veriyor. Bir kişi bir ay evli kalıyor ya da 4 ay 5 ay, bir yıl 2 yıl vesaire ve yüklü bir nafaka tazminat aldığı gibi bunun yanında bir de süresiz olarak nafaka alıyor. Kadın bunu kanunda böyle bir madde yazdığı için, mahkeme ona böyle bir hakkı verdiği için bunu kendine bir hak olarak görüyor. Aslına bakılırsa bu bir hak olamaz çünkü siz o kişiyle bağlantınızı koparmış oluyorsunuz ve buna rağmen de ömür boyu ondan nafaka talep ediyorsunuz." şeklinde ifade etti.
Turan, "Kesinlikle burada bir haksızlığın olduğu çok açık ve nafakanın en çok evlilik süresi kadar olabilir. Veyahut da örneğin 5 yıl, 10 yıl, 20 evli kalana bir süreyle sınırlandırmak suretiyle siz o nafakayı verebilirsiniz. Fakat ömür boyu siz bunu söylediğinizde hiçbir kanunda, hiçbir hak süresiz değildir. Belli bir süreyle sınırlandırılır. O süreden sonra o kişi üzerinde o hakkı siz talep edemezsiniz." ifadelerini kullandı.
"Süresiz nafakada belli bir sınırlamanın mutlaka olması"
Nafaka düzenlemesine bir sınırlamanın olması gerektiğine değinen Turan, şu ifadeleri aktardı:
"Süresiz nafakada belli bir sınırlamanın mutlaka olması. Olayın dış tarafına bakılacak olunursa burada boşanmaya yönelik bir teşvik varmış gibi yanlış anlaşılma da olabiliyor. Bununla birlikte geçenlerde HÜDA PAR tarafından da bu husus dile getirildiği 25 yıl evli kalanlara bir emeklilik hakkı verilmeli görüşünü gündeme getirdi. Aslında olması gereken şey de bu. Bir yandan geçinemeyen, kendinden kusurlu bir şekilde göründüğü için boşanmış olan kişilere hak veriliyor fakat devlet kendi imkanlarıyla evli kalanlara bir hak vermiyor. Burada da 25 yıl evli kalan bir çifti ödüllendirmek lazım. Kısa bir evliliğe süresiz bir nafaka hakkı tanınırken devamlı bir evliliği sürdüren, çocuk besleyen, her türlü işi yapan, evliliğin her türlü külfetine katlanan kişilere hiçbir şekilde ayrı bir hak tanınmıyor. Tanınmamanın sebebi olarak da kanunlarımızın ithal kanunlar, Avrupa'nın kanunları olmasındandır."
"Süresiz nafaka kanunu Avrupa'nın hukukuna, sosyal hayatına uygun olabilir ama bizim sosyal hayatımıza uygun değil"
Avrupa kanunlarının ve sosyal hayatının, bölge halkı ile bir olunmadığını vurgulayan Turan, "Onların hukukuna, sosyal hayatına bu kanunlar uygun olabilir fakat bizim sosyal hayatımıza bu kanunlar maalesef uygun değil. Velev ki uygulansa bile insanlar buna göre kendi haklarını isteseler bile bunun haklı olduğunun hiçbir şekilde söylenilemez. Süresiz nafaka düzenlemesi kanundan çıkarılmalı ve evlilik süresine göre nafakanın bağlanabilmesi gerekiyor. Bunun dışındaki düzenleme şu anda yürürlükte olan düzenleme kesinlikle hakkaniyete uygun, hak adalete uygun bir düzenleme değildir." ifadelerini konuştu. (İLKHA)