Avusturya'nın Tirol eyaletine bağlı Telfs şehrinde bulunan Eyüp Sultan Cami'nin duvarlarına "Nazi" işareti yapıldı.
Avusturya Eyüp Sultan Cami Derneği Başkanı Yusuf Çıtak, yaptığı açıklamada, sabah namazı kılmak için camiye geldiklerinde 3 "Nazi" işareti ile karşılaştıklarını söyledi. Kamera kayıtlarını inecelediklerinde gece 04:26 sıralarında yüzünü kapşonla kapatan genç yaşlarda birisinin caminin kantin girişine ve avludaki şadırvana "Nazi" işareti yaptığını tespit ettiklerini belirten Çıtak, saldırı ile ilgili polise şikayette bulunduklarını ifade etti.
Avusturya genelinde daha önce de benzer saldırılar gerçekleştirildiğini aktaran Çıtak, "Her toplumda art niyetli ve ırkçı insanlar çıkabilir. Bu herkesin kötü niyetli olduğu anlamına gelmez. Keşke olmasaydı. Burası cami olmanın ötesinde toplumun bir araya geldiği, kültürel etkinliklerin yapıldığı ve kaynaştığı yerdir. Bu nedenle buraya yapılan saldırılar, insanlık adına hoş olmamıştır. Bu tür saldırılar, entegrasyon konusunda açıklama yapanların daha dikkatli olması gerektiğini göstermiştir" diye konuştu.
Öte yandan Avusturya'nın başkenti Viyana'da, Ramazan bayramında, Eyüp Sultan İmam Hatip Lisesi inşaatına 5 domuz kafası konulmuştu.
BİR SALDIRI DA ALMANYA'DA
Almanya'nın Bielefeld kentindeki Süleymaniye Camisi'ne saldırı gerçekleştirildi. Saldırganlar mescidde bulunan Kur'an-ı Kerim'i ateşe verdi.
Almanya'nın Bielefeld kentindeki Süleymaniye Camisi'nde çıkan yangın, vatandaşlar tarafından yetkililere haber vermesi sonucu büyümeden söndürüldü.
Konuya ilişkin yazılı açıklama yapan İslam Toplumu Milli Görüş (IGMG) Genel Sekreteri Mustafa Yeneroğlu, çok kısa sürede üst üste çıkan cami yangınları sebebiyle siyasilerin ve güvenlik birimlerinin harekete geçmesi gerektiğini ifade etti.
Son zamanlarda camilerde çıkan yangın sayısının arttığına dikkati çeken Yeneroğlu, "Bu son yangın, çok kısa bir zaman zarfında gerçekleşen cami kundaklamalarının üçüncüsüdür. Olay, 11 Ağustos'taki kundaklamaya son derece benzemektedir. Failler Kur'an-ı Kerim'i tutuşturarak mescidi ateşe vermişlerdir. Bu durum, olayların arkasında İslam düşmanlığı olduğu şüphesini arttırmaktadır. Buna karşın, emniyet teşkilatının rahat tutumu ve kamusal tepkinin yoksunluğu endişe vericidir" ifadelerini kullandı.
Yangınlara maruz kalan cami derneklerinin idarecilerinin güvenlik birimlerinin ilgisizliğinden şikayetçi olduğunu aktaran Yeneroğlu, şunları kaydetti:
"Cami dernekleri idarecileri kendilerini yalnız bırakılmış hissetmektedir. Destek açıklamaları ise hem gecikmeli hem de nadiren gerçekleşmektedir. Bu durum ise sorunun ciddiyetinin henüz bütün yönleriyle farkına varılamadığını göstermektedir. Fail ve kurban her kim olursa olsun, ibadethanelere yapılan tüm saldırılar tavizsiz bir kararlılıkla önlenmelidir. Bu çerçevede, siyasilerin de gerekli mesajları vermeleri hiç de fena olmaz."