İstanbul’dan sonra Türkiye’nin ayakkabı, terlik ve çanta ihtiyacının önemli bir bölümünün karşılandığı Gaziantep'te ayakkabı sektörü, yeni tip Coronavirus (Covid-19) salgını nedeniyle bir süre iş yerlerini kapatmak zorunda kalmıştı.
Irak, İran ve Suriye ile Rusya başta olmak üzere diğer Avrupa, Afrika ve Türki Cumhuriyetleri ülkelerine yapılan ihracata ara verilmesi ve iç piyasada satışların düşmesi ayakkabı sektöründe işleri olumsuz etkilemişti.
Türkiye'deki ayakkabı ihtiyacının yüzde 20'sinin karşılandığı, virüs nedeniyle üretimin durduğu kentte 3 aylık uzun bir aranın ardından ayakkabı sektöründe çarklar yeniden dönmeye başladı. Kent genelinde üretime kaldığı yerden devam eden firmaların sayısı her geçen gün artarken normalleşme süreciyle sektörde hareketlilik başladı.
Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin sanayi ve ticaret merkezi konumundaki Gaziantep'te, yaklaşık 3 bin firmada 50 bin kişinin çalıştığı sektörde, Covid-19 nedeniyle işlerinin düşmesinin ardından üretime ara verdiklerini ifade eden Gaziantep Ayakkabıcılar Odası Başkanı Mehmet Emin İnce, sektörde çarkların hızla dönmeye başladığını söyledi.
3 ay süren uzun bir aranın ardından yeniden mesaiye başladıklarını belirten İnce, normalleşme süreci ile birlikte sektörde önemli hareketlenmelerin yaşandığına dikkat çekti.
Mart ayının başından itibaren tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 salgını nedeniyle ayakkabıcıların yüzde 90’ının iş yerini kapatmak zorunda kaldığını belirten İnce, sektör olarak ilk defa böyle bir durum ile karşı karşıya kaldıklarını belirtti.
“Salgın nedeniyle üretime ara vermek zorunda kaldık”
Türkiye'nin ve Gaziantep ekonomisinin lokomotif sektörlerinden birisinin ayakkabıcılık olduğunu ifade eden İnce, “Biz, göreve geldikten sonra yönetim kurulumuzla birlikte sektörü çok iyi analiz etmiştik ve güzel bir kalkınma planı hazırladık, bunu hayata geçirdik. 15 ülkenin ticari ateşeleri ve yurtdışındaki profesyonel alıcılarla temas kurduk. Gaziantep’teki fuara bu insanların gelmesini sağladık. Gaziantep fuarına ayakkabı üreticilerimizin ve terlikçilerimizin daha çok katılmasını sağladık. Yurtdışı fuarlarına Gaziantep olarak hem katılımcı hem ziyaretçi olarak iştirak ettik. Bunun sonucunda da Gaziantep hem üretim bazında hem de ihracat bazında 20 yılın rekoru kırdı. Üç ay önceye kadar yani pandemi süreci öncesine kadar 30 bin kişinin çalıştığı sektörde üretime ara vermek zorunda kaldık.” dedi.
“Ayakkabı sektörü de diğer sektörler gibi bu süreçten olumsuz etkilendi”
Covid-19 salgını tedbirlerinin artırılmasının ardından birçok sektör gibi ayakkabı sektörünün de durma noktasına geldiğini anımsatan İnce, “Ayakkabı sektörü de diğer sektörler gibi bu süreçten çok olumsuz etkilendi ve üretimimiz durdu. Bu süreçte mevcudu koruyarak perakende sektöründe hareketliliğin sağlanması için çeşitli internet sitelerindeki müşterilerle temas kurduk. Perakendeyi canlı tutmaya çalıştık. Pandemi sonrası yeni normalleşme sürecinde biz de balıkçılar gibi ‘vira bismillah’ diyerek işimizin başına geldik. Bu süreçte boş durmadık, hazırlık yaptık. Sektör için yeni modeller hazırladık. İlk önce terlik, arkasından spor ayakkabısı sektörümüz yoğun bir şekilde üretime başladı. Bugün de ayakkabı sektörü işinin başında ve üretime başladı.” ifadelerini kullandı.
“Gaziantep ayakkabıda Türkiye’nin İstanbul'dan sonra en büyük ikinci üreticisidir”
Pandemi sürecinin ardından sektörün özellikle yeni yıl ile birlikte önemli bir hareketlilik kazanacağını belirten İnce, şunları söyledi: “İkinci dalga inşallah gelmez, bu süreci de devam ettiririz. Fakat sürecin sonunu gördük. Bundan sonra bir süre yatay olarak son çeyreğe kadar gideceğimizi düşünüyoruz. Son çeyrekten sonra tekrar yine ihracattaki yüzde 20 rekorumuzu yakalamasak bile tekrar heyecan ve şevkle çalışıyoruz. Sektör için tüm imkanlarımızı da seferber ettik. Güzel ve koordineli bir şekilde de çalışıyoruz. Başarılı olacağımıza inanıyoruz. Çünkü ayakkabı sektörü genç, dinamik ve heyecanlı bir sektördür. Gaziantep, Türkiye’nin İstanbul'dan sonra ayakkabıda en büyük ikinci üreticisidir. Anadolu’nun da en büyük tedarikçisidir.”
İnovasyon, markalaşma ve ihracatı artırmanın en büyük hedefleri olduğunu belirten İnce, sektördeki en önemli konuların başında markalaşmanın geldiğini belirterek, kentin markasını oluşturması için bir çaba içerisinde olduklarını kaydetti.
“Türkiye’nin ilk sanal fuarını gerçekleştirdik”
1-3 Haziran tarihlerinde Türkiye’nin ilk sanal fuarını gerçekleştirdiklerini dile getiren İnce, “Türkiye’nin ilk sanal fuarını 1-3 Haziran tarihinde gerçekleştirdik. Bu fuarımızda 27 ayakkabı firması, 4 çanta ve saraciye firması katılım sağladı. 250 tane yurtdışından profesyonel alıcı katılım sağladı. Yine binin üzerinde ikili alışveriş görüşmesi gerçekleştirildi. İlk sanal fuar olmasına rağmen fuarımız olumlu ve güzel geçti. Bu fuarın yansımasını da önümüzdeki aylarda göreceğiz. İlk defa bir dijital fuar yapmanın heyecanı ve mutluluğunu yaşadık. Ticaret bakanlığı bu fuara katılan firmalara yüzde 50 teşvik verdi. İnşallah bu fuarı eylül ayında daha geniş katılımla yapacağız.” şeklinde konuştu.