Diyarbakır’da PKK tarafından katledilen Yeni İhya-Der Başkanı Aytaç Baran’ın katledilmesine ilişkin açılan davanın ikinci duruşması, Kayseri 2’nci Ağır Ceza Mahkemesinde saat 14.00’da başladı.
Duruşmaya Şehit Aytaç Baran’ın babası Mehmet Baran, HÜDA PAR Kayseri İl Başkanı Mahmut Sami Göktaş, çok sayıda avukat ve STK temsilcileri katıldı.
Mahkemeye karşı taraftan kimse katılmazken dava avukatı Abdulgani Orhan’ın mahkeme heyetinden istediği bazı talepleri kabul edildi, bazı talepleri ise kabul edilmedi.
Mahkeme, bir sonraki duruşmayı 12 Temmuz 2016 saat 09.00’a erteledi.
Dava avukatı Orhan duruşma sonrası açıklamalarda bulundu
Dava sonrası dışarıda basın mensuplarına açıklamalarda bulunan avukat Abdulgani Orhan, davanın ilk duruşmasında taleplerinin reddedildiğini hatırlattı. Bugünkü ikinci duruşmada taleplerini gerekçelendirerek tekrarladıklarını söyleyen Orhan, karşı taraftan duruşmaya kimsenin katılmadığını söyledi.
Orhan, “Mahkeme taleplerimizin bir kısmını kabul etti. Özellikle olay anından birkaç dakika önce derneğin oradaki görüntü, ikincisi Aytaç’ın katledildiği yerde iki ayrı görüntü var. Bu görüntülerde toplamda 3 kişi gözükmekte. Bu görüntülerin bilirkişiye gönderilerek kimliklerinin tespiti, bu yönüyle de dosyaya sanık sıfatıyla katılmasını talep etmiştik. Mahkeme bu duruşmada bu talebimizi kabul ettik.” dedi.
Aytaç Baran’ın katledilmesine ilişkin Diyarbakır''daki soruşturmanın devam ettiğini söyleyen Orhan, bununla alakalı soruşturma numaralarını mahkemeye sunduklarını belirtti. Orhan, “O dosyadaki kişilerin de bu dosyaya sanık sıfatıyla katılmasını talep ettik. Mahkeme, bilirkişinin bu arada duruşmaya gitmemesinden dolayı Diyarbakır’daki talimat duruşmasını 20 Mayıs’a vermesi ve diğer eksik işlemlerden dolayı duruşmayı tekrar erteledi. Duruşma 12 Temmuz saat 09.00’a bu eksiklikler tamamlanmak üzere ertelenmiş bulunmakta.” diye belirtti.
Gizli tanığa ilişkin sorulan bir soruya ise Orhan şöyle cevap verdi: “Gizli tanık Diyarbakır’da bu ayın 20’sinde gerekli güvenlik önlemleri alınarak talimatla dinlenmesi yapılacak. Biz de gizli tanığın bu şekilde dinlenmesinin usul ve esasa aykırı olduğunu; gerek anayasanı 36’ncı maddesi gerekse de AİHM’nin ilgili kararları ve Anayasa Mahkemesi’nin 2015’te buna benzer bir olayda vermiş olduğu kararları dilekçeyi emsal olarak sunduk. Mahkemede bizzat dinlenilmesini, bizim ve karşı tarafın soru sorma hakkını ortadan kaldırmamasını talep ettik, fakat mahkeme bu duruşmada bu talebimizi kabul etmedi. Talimat duruşmasına katılıp soru soralı dedik, bunu da kabul etmedi. ‘Yazılı olarak sorularınız varsa bize sunun biz de oraya bildirelim’ diye karar verdiler.” (Fatih Gültekin, Mahmut Kaya– İLKHA)