2016 yılında PKK tarafından katledilen Mardin'in Derik İlçesi Kaymakamı Muhammet Fatih Safitürk'ün katledilmesine ilişkin davada yerel mahkemece haklarında beraat kararı verilen 8 sanığın, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinde sanıkların yargılanmalarına devam edildi.
3'üncü Ceza Dairesinde görülen duruşmaya, tutuksuz sanıklar Tahsin Erdaş, Fikret Baği, Vedat Erol, Zuhal Dalçin, Zinet Erdaş, Mehmet Deniz ve sanık avukatları katıldı. Tutuksuz sanık Nursel Eren'in ise Kırşehir'den Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlandığı duruşmaya sanık Devran Aslan da katılmadı.
İçişleri Bakanlığı ve Mardin Valiliğinden temsilcilerin hazır bulunduğu duruşmayı, baba Asım Safitürk ve yakınları ile Gaziantep Valisi Davut Gül, Kilis Valisi Recep Soytürk, Derik Kaymakamı Hakan Kafkas, Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu ve vali yardımcıları da izledi.
Mahkeme başkanı, sanık Eren'in yanında avukatı olmadığı için bir sonraki celse savunmasını alacağını söyledi.
Duruşmaya SEGBİS ile bağlanan tanık Mustafa Dinçer de makam şoförü olduğunu belirterek, "Olay sırasında telsiz bataryalarını almak için kaymakamlığa gelmiştim. Toplantı odasına girdiğim sırada patlama oldu. Patlama sonucu ben sırtımdan yaralandım. Patlamadan sonra, kaymakam beyi hastaneye götürmek için aşağı indirdik. Ambulans diye bağırıyorlardı." diye konuştu.
Tanık Dinçer, "Emniyet amirinin sağlık görevlilerine müdahale ettirmeme gibi bir durumu oldu mu?" sorusu üzerine, böyle bir durumun olmadığını belirterek, "Kaymakam beyi aşağı indirdikten sonra emniyet amiri geldi, sağlık görevlilerine kesinlikle müdahalede bulunmadı." dedi.
Bu arada söz alan baba Asım Safitürk, oğlunun katledilmesi olayında dönemin emniyet amirinin de fail olduğunu savunarak, konunun araştırılmasını talep etti.
Mahkeme heyeti, Safitürk'ün cep telefonun incelenmesine ve aralarında dönemin emniyet amiri M.H.K'nin de bulunduğu dinlenmeyen tanıkların dinlenmesi için işlem yapılmasına karar vererek, duruşmayı 23 Ocak 2020 tarihine erteledi.
Ağabey Ali Haydar Safitürk, duruşma sonrası gazetecilere yaptığı açıklamada, olay yeri incelemenin olaydan çok sonra yapıldığını, dönemin emniyet amirinin olay yerindeki tüm delilleri kararttığını öne sürdü.
"Tesadüf olamaz"
Acılarının halen taze olduğunu söyleyen Safitürk, mesai saati içerisinde kaymakamlık makamının çok yoğun olduğunu ancak uzaktan kumandalı bombanın içeride sadece kardeşi varken patlatılmasının tesadüf olmadığını belirtti.
Kardeşinin katledilmesinin planlı bir şekilde katledildiğini belirten Safitürk, "Kontrollü çete şeklinde yapılan bir saldırıdır. Dolayısıyla mahkeme kararı neticesinde bir kişinin tutuklu olması sebebiyle bizim güvenimiz sarsılmıştır. Bu yüzden Gaziantep'teki istinaf mahkemesinde diğer delillerin daha iyi toplanarak, titiz bir çalışma yapılarak, daha sabit, güzel şeylerin çıkacak olduğuna inanıyoruz. Bu tür iyi çalışmalar yapıldığını da gördük." diye konuştu.
Ailenin avukatı Erhan Dursun da Kaymakam Safitürk'ün olaydan sonra daha yakında olan Diyarbakır Askeri Hastanesi'ne götürülmeyerek, çok daha uzaktaki Gaziantep'e sevk edilmesinin ihmal olduğunu ve bu konunun da araştırılması gerektiğini dile getirdi.
İLKHA