Irak’ta son günlerde gelişen olayların ortaya çıkardığı önemli konulardan biri de Irak Kürdistanı’nın bağımsızlık yönündeki niyeti oldu.Anlaşılan o ki Iraklı Kürtler öteden beri var olan bu niyetlerini son gelişen olaylardan sonra daha net olarak ifade etmeye başladılar. Kürdistan Özerk Bölgesi Başkanı Mesut Barzani CNN’e yaptığı açıklamada, ‘Irak açıkça çöküyor. Kürdistan’ın geleceğini belirleme vakti geldi’ dedi.
Geçen hafta gerek ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, gerekse İngiltere Dışişleri Bakanı William Hague’de bölgeye yaptıkları ziyaretlerde Barzani ile de görüştüler. Barzani’nin bu her iki bakana da bağımsızlık niyetlerini açıkça ifade ettiği muhakkak…
Irak Kürtlerinin kendi ulusal kimlik ve kültürlerine sahip olma, kendi kendilerini yönetme çabaları ABD’nin 1991’de Irak’a saldırısı dönemlerinden beri başladı. 2003’te Irak’ın işgali ve Saddam Hüseyin rejiminin yıkılmasından sonra Kürdistan’da özerk bir yapı oluşmaya başladı. Irak’ın parçalanacağı ve Kürtlerin de bir gün bağımsızlık ilan edecekleri söylenegeldi. Ve bugün Kürtler bağımsızlık için şartların olgunlaştığına inandıklarından bunun için karar vermeye hazırlanıyorlar.
İşgalci Amerikan askerlerinin Irak’ı terk etmesinin üzerinden on yıl geçmesine rağmen Irak’ta istikrar bir türlü sağlanamadı. Maliki’nin başına buyruk uygulamaları sadece Sünnileri ve Kürtleri değil, Şiileri de bıktırdı.
Mukteda el Sadr başta olmak üzere birçok Şii gurup da Maliki’nin uygulamalarından rahatsız. Kürdistan Bölgesel Yönetimi, Maliki ile beraber Irak’ın birliğini devam ettireceklerine olan inançlarını yitirmiş olmaları ve son IŞİD olaylarından sonra kanlı bir mezhep savaşından uzak durmak istemeleri, bağımsızlık yönündeki kararlılıklarını arttıran iki önemli sebep olmuştur.
Peki, bağımsız bir Kürdistan Kürtlere ve bölgeye ne getirir? Kürtler asli vatanlarında sürekli başkaları (Türk, Fars, Arap) tarafından yönetildiler. Birinci Dünya Savaşı sonrasında İngiliz ve Fransızların çizdiği sınırlar kapsamında (Sykes Picot-1916) neredeyse her Arap kabilesine bir devlet verilmişken, bölgenin asli unsuru olan Kürtler ise, her biri bir devletin egemenliğinde dört parçaya bölündüler. Emperyalistlerin bölgede oluşturduğu yeni ulus devletler Kürtlere zulmetmeye, onları asimile yolu ile yok etme politikasına başvurunca sıkıntılar başladı. Neticede, Kürtlerin de bir ulusal devletlerinin olması gerektiği kanaati her Kürdün zihninde yer buldu.
Ulus devlet bir hak ise, Kürtlerin de bu hakkı istemelerinde bir gariplik yok. Asıl gariplik; Kürtlerin, Müslüman kardeşlerinden (Arap, Türk, Fars) gördükleri haksızlıktan kurtulabilmek için Selahaddin’in bölgeden kovduğu haçlı dünyasından destek ve himaye almak durumuna düşürülmüş olmalarıdır. Bir Müslüman Kürt olarak beni ve benim gibi her Müslümanı derinden yaralayan nokta budur. Dünya, birleşme yolunda dev adımlar atarken İslam ümmetinin en ufak parçalara bölünmesi acıların en büyüğüdür bence.
Bu açıdan bağımsız Kürdistan’a ‘Biji Kürdistan’ demek istediğimde bunu canı gönülden diyemiyorum. Bağımsız Kürdistan kararı arifesinde İran, Türkiye ve diğer komşu Arap devletlerinin Kürtlere olan dostluklarının mı, yoksa düşmanlıklarının mı artacağı konusunda yaman kuşkularım var.
Daha şimdiden İran bu kararı desteklemeyeceğini ve bunun yanlış bir karar olduğunu ilan etti. Türkiye’nin, devlet olarak resmi açıklaması ve görüşü henüz belli değil. Her ne kadar AK Parti başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik’in konu hakkında yaptığı kısa açıklama olumlu işaretler verse de bunun bir devlet görüşü olduğu kanaatinde değilim.
Bağımsız Kürdistan yönündeki açıklamaların en net olanı israil’den geldi. Siyonist yapının Başbakanı Benyamin Netanyahu, ‘Kürtlerin bağımsızlık arzularını destekliyoruz’ dedi. İşte bu açıklamanın Kürt kardeşlerine zulmeden devletlerin yönetimlerini utandırması gerekir. Bu açıklamayı bir Türk, Arap veya İran yetkilisi söyleseydi sevinecektim. Ancak işgalci siyonistin bunu söylemesi çok hazindir; hazin olduğu kadar da ibret alınması gereken bir husustur.
Resmi açıklamalara bakılırsa ABD bağımsız Kürdistan seçeneğine şimdilik sıcak bakmıyor. Irak’ta bütün tarafların katıldığı bir Milli Birlik Koalisyonu’nun kurulmasını istiyor. Ancak ABD’nin yarın öbür gün karar değiştirmeyeceğini bilemiyoruz. Irak’ın parçalanması ve oluşan yeni parçalar arasında husumet ve mezhep savaşının sürmesi israil’in bekası için katkı sağlıyorsa ABD neden destek sağlamasın?
Alınacak bağımsız Kürdistan kararının bölgeye ve mazlum Kürt halkına daha fazla acılar çektirmemesini, hayırlara vesile olmasını diliyoruz.