Kürdistan'ın Bağımsızlığı ile ilgili yapılacak Referandum yaklaştıkça tepkilerin dozajı da artıyor. Türkiye'de herkes kendi zaviyesinden bakarak olayı değerlendiriyor. Büyük bir çoğunluk olaya olumsuz yaklaşarak referandumun iptal edilmesini ya da ertelenmesini istiyor.
Kimi milliyetçi kesimler, olayı tehdide vardırırken Devlet de buna yakın bir tavır takınıyor. PKK'nın tavrı ise net. Kürtlerin ve insanlığın hayrına olacak her şeye karşı çıktıkları gibi Bağımsız Kürdistan fikrine de karşılar.
Damarlarında dolaşan Apoizm illeti, her hangi bir Kürd'ün başarısı karşısında hemen harekete geçer ve kendi emirleri dışındaki bir Kürt grubun atacağı her adıma engel olur. Bu gün Barzani kalkıp da, tamam biz referandum yapalım ve sonunda da Öcalan'ı lider edelim, derse eğer göreceksiniz ki, en çok PKK'lılar, Bağımsızlık, diye yırtınacaklardır.
Tüm bunlar, taşıdıkları fikirleri dolayısıyla normal karşılanabilir. Başta MHP ve HDP-PKK olmak üzere her kesim kendine yakışanı yaparak Bağımsız Kürdistan fikrine karşı çıkma noktasında aynı yerde duruyorlar. Ne kadar zıt fikirlere sahip olsalar da bir halkın geleceği konusunda aynı düşmanlık ekseninde buluşabiliyorlar.
İlginç olanı ise, İslami camia ya da İslamcı yazar olarak adlandırılan kimi kesimlerin takındığı olumsuz tavır. Bir Müslüman'ın, hak ve adalet gibi hayati ölçüleri unutup siyasi ve milliyetçi duygulardan hareketle, Müslüman bir halkın kendi geleceğini tayin etme hakkına karşı çıkması, hiçbir İslami ve insani kriterlerle uyuşan bir durum değildir.
Yıllarca zulüm gören bir halkın, önüne çıkan böylesi bir fırsatı değerlendirmek istemesinden daha doğal ne olabilir ki? Devlet'in, resmi ideolojisi dolayısıyla, Bağımsız Kürdistan fikrine karşı çıkması anlaşılır bir durum olsa da, doğru bir tavır değildir. Müslüman kalemlerin ise, kraldan çok kralcı tavrıyla resmi ideolojiden daha keskin tavırlar takınmaları bir tür imtihan kaybından başka bir şey değildir.
Yıllardan beri nerdeyse bağımsız olan Kürdistan için tek eksik, zaten adının konulması idi. Yapılacak Referandum, olayın adını koymak olacak. Müslümanların buna karşı çıkması ilan edilecek devleti başkalarının safına ötelemekten başka bir anlam ifade etmez.
Türkiye'nin ideolojik korkularından kurtulması ve büyük devlet olma yolunda ilerleyecekse eğer, karşı çıkmak yerine ilan edilecek devleti desteklemesi daha hayırlı olacaktır. İyi komşuluk ilişkileri de bunu elzem kılmaktadır.
PKK'nın Kandil ve çevresinden sökülüp atılması isteniyorsa eğer Bağımsız Kürdistan bulunmaz bir fırsattır. Devletleşecek bir yapının kendi topraklarında kendine karşı çıkan bir grubu barındırmak istemeyeceği gerçeğini de unutmamak lazım.
Zaten gerçekleşeceği aşikar olan bu olayın karşısında durmak yerine yanında durup destek olmak uzun vadede Türkiye'nin hayrına olacaktır.