Sincan Adalet Mesleki Eğitim Merkezi’nin açılışına katılan Adalet Bakanı Gül, Yunanistan ile Mısır arasında imzalanan anlaşmanın ardından Akdeniz'de yaşanan son gelişmelere ilişkin değerlendirmede bulundu.
Bakanlığın web sitesindeki bilgiye göre Türkiye’nin Akdeniz’de en uzun kıyı şeridi olan ülke olduğunu vurgulayan Bakan Gül, “Doğu Akdeniz meselesi de ülke ve millet olarak üzerinde hassasiyetle durduğumuz bir konudur. Sayın Cumhurbaşkanımız da dün bu konuda kararlılığı bir kez daha tüm dünyaya teyit etmiş, hatırlatmıştır. Akdeniz’e en uzun kıyı şeridi olan Türkiye’dir. Dolayısıyla kıta sahanlığı ve deniz yetki alanı en geniş ülke Türkiye’dir. Türkiye’yi en uzun kıyı şeridi olmasına rağmen Doğu Akdeniz’den dışlama girişimlerinin hiçbirinin uluslararası hukukta yeri yoktur. Hiçbirinin de yürüme şansı yoktur. Doğu Akdeniz’de Türkiyesiz yürütülmeye çalışılan enerji politikalarının uluslararası hukuk nezdinde tutar hiçbir tarafı yoktur. Sürdürülebilir de değildir.” dedi.
"Herhangi bir faaliyete izin vermeyeceğiz"
Yapılan anlaşmanın uluslararası hukuka aykırı olduğunu vurgulayan Bakan Gül konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Büyük devletler ve AB ülkeleri enerji arz güvenliğini sağlamak istiyorsa bunun yolu ortak girişimdir. Uluslararası hukuktur, uluslararası ticaret kurallarıdır. Ulus aşırı müdahalelerle bölgenin istikrarsızlaştırılması ve enerji havzalarını ele geçirme çabaları ve nakil hatlarının işlemez kılınmasına yönelik faaliyetler kimseye fayda sağlamaz. Mavi Vatan; Türkiye'nin Karadeniz, Marmara, Ege ve Akdeniz'deki sınırlarımızı belirler. Mavi vatanda; ülkemizin hak ve egemenliğini içeren deniz alanlarının tümünde her türlü arama faaliyeti sürdürmeye kararlıyız. Türkiye Kıbrıs’ın garantör devletidir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin dışarda tutularak, Güney Kıbrıs ile yapılan hiçbir anlaşma hukuki değildir. En son Yunanistan ile Mısır arasında gerçekleştirilmeye çalışılan 'münhasır ekonomik bölge' anlaşması uluslararası hukuka aykırıdır. Mısır ve Yunanistan’ın bu girişimi ayaklarına dolanmıştır. Sözde sınırlandırılan alanın, Birleşmiş Milletlere de bildirilen Türk kıta sahanlığı içinde yer aldığı açıktır. Öte yandan bu anlaşmayla Libya'nın hakları da gasp edilmeye çalışılmaktadır. Türkiye olarak, söz konusu alanda herhangi bir faaliyete izin vermeyeceğimiz gibi ve Doğu Akdeniz'de ülkemizin ve Kıbrıs Türklerinin meşru hak ve çıkarlarını kararlılıkla savunmaya devam edeceğimizden kimsenin şüphesi olmasın. Türkiye muktedir ve egemen bir ülke olarak uluslararası hukuk çerçevesinde deniz yetki alanları içerisinde her türlü faaliyetlerini kararlılıkla sürdürecektir.”
İLKHA