Bakan Dr. Pakdemirli, Elazığ'da Tarım ve Orman İl Müdürlüğünce bu yıl merkeze bağlı Hoş köyünde gerçekleştirilen "3. Geleneksel Üzüm Festivali" nde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin son 5 yılda "Yargı darbesi", "Gezi Olayları" "Darbe girişimi" ve "Ekonomik darbe" ile bir şekilde istikrarsızlaştırılmaya çalışıldığını söyledi.
İstikrarsızlaştırma girişimlerine karşılık milletçe sağlam bir duruş sergilediklerini ifade eden Bakan Dr. Pakdemirli, bu girişimlerden en çok tarım sektörünün etkilendiğini belirtti.
Artan fiyatlara karşı aldıkları tedbirlere değinen Pakdemirli, "Tarım ve Kredi Kooperatifleriyle görüşüp gübrede yüzde 15 indirim, yemde de yüzde 10 indirim sağladık. Türkiye'nin kendi kendine yeterliliğinin devamını sağlamaya yönelik buğday ve arpada da 5 kuruş olan destek primini 10 kuruşa çıkardık. Karkas etin kesim fiyatlarında ithal menşeili olanları 26 liradan 28 liraya, yerli olanı da pozitif ayrımcılık olarak desteklediğimiz için 28 liradan 29 liraya çıkardık." diye konuştu.
Çiftçinin derdini anladığını ifade eden Tarım ve Orman Bakanı Dr. Pakdemirli, en iyi kaliteli üzümü ürettiklerini ama pazarlamayla ilgili sıkıntının olduğunu, yurt dışı odaklı çalışmalar gerektiğini aktardı.
TMO, piyasayı yakından takip ediyor
Mısır üreticilerine de Elazığ'dan müjde veren Tarım ve Orman Bakanı Pakdemirli, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) olarak piyasaları yakından takip etmekteyiz. Özellikle mısır fiyatında üretici aleyhine bir gelişme olabileceğini gördük ve TMO olarak geçen yıl 760 liraya aldığımız mısırı yarından itibaren 950 liraya almış olacağız. Ürün bedelleriyle ilgili de üreticilerimiz endişe etmesinler, 10 gün içinde ürün bedelleri üreticilerimizin hesabına geçmiş olacak. Ortalama 50-55 lira bir destek alınacağını düşünürsek, üreticimizin eline ton başı bin 5 lira geçecek. Bunun da üreticilerimizin lehine bir durum olduğunu düşünüyoruz. Son dönemlerde üreticimizin aleyhine gelişen fiyat yapısına TMO düzenleyici denetleyici kuruluş olarak devreye girmiştir. Üreticilerimize hayırlı olsun.
2050'li yıllarda 95 milyon nüfusu olan, şehirleşmesi yüzde 70'lerden yüzde 80'lere gelen bir Türkiye ve yüzde 50 daha fazla gıda üretim ihtiyacı olan bir Türkiye'ye doğru gidiyoruz. Bunun anlamı ne demek? İşimiz daha da zor demek. Bugün çiftçimizin ortalama yaşı 55, köylerdeki gençlerimizi köylerimizde korumamız gerekiyor. Bu bizim için zor bir ev ödevi ama aynı zamanda bu gıdayı üretmek için de teknoloji kullanmamız gerekiyor."
Türkiye'nin tarımda Avrupa'da bir numara olduğunu kaydeden Bakan Dr. Pakdemirli, "Türkiye tarımsal hasılayı artırmalı, tarımsal hasıla artarsa ve Türkiye kendi kendine yeterli olursa o zaman deriz ki Tarım ve Orman Bakanlığı olarak ödevimizi yaptık. Arazilerimiz git gide küçüldü ve bu küçük ölçekli arazide verimli ve ekonomik şekilde tarım yapma imkanımız azaldı. Bunun da üstesinden gelmemiz lazım, toplulaştırma çözümlerden biri ama devleti de beklemeden toplulaştırmayı da beklemeden sizler, birlikler ve kooperatifler vasıtasıyla daha mantıklı, daha ölçekli tarım yapıyor olmanız lazım." dedi.
İLKHA