Memur-Sen tarafından 81 ilde eşzamanlı yapılan açıklamada, "Ümmetin birliğini, İslam dünyasının birlikteliğini savunan ve bu çerçevede yürüttüğü çalışmalar nedeniyle sürekli hedef alınan Cemaat-i İslami Partisi'ne yönelik devlet terörünü, adalet cinnetini ve bu yolla hem İslam'ı hem de Müslümanları hedef alan Bangladeş yönetimini kınıyoruz." dedi.
Bangladeş yönetiminin arkasında duran ülkelerin vahşetin suç ortağı olduğu belirtilen açıklamada, söz konusu ülkelerin bu tavırlarından vazgeçmeleri istendi.
Açıklamada, 1971 yılında gerçekleşen ve bölünmeyle sonuçlanan savaş sırasında benimsediği birlik politikasıyla bölünmeye karşı çıkan Cemaat-i İslami Partisi liderlerinin, zalim Bangladeş yönetimi tarafından intikam hırsıyla ve yok etme hedefiyle idam edildiği ifade edildi.
Aralık 2013’te Abdülkadir Molla, Nisan 2015’te ise Muhammed Kamaruzaman'ın Bangladeş’in dikta rejimi tarafından idam edildiği hatırlatılan açıklamada, "Daha önce de Cemaat-i İslami Partisi Lideri Ghulam Azam ise hukuksuz bir şekilde ömür boyu hapse mahkum edilmesine dayanamayarak 92 yaşında hapishanede Hakk’a yürümüştü. Bangladeş rejimi Cemaat-i İslami’nin geri kalan liderlerini idam sehpasına göndermeye hazırlanıyor." denildi.
"Bu insanların darağacına gönderilmesi insanlık suçudur"
Hem İslam dünyası hem de uluslar arası kamuoyunun idamları seyretmekle kaldığı belirtilen açıklamada, bu insanların darağacına gönderilmesinin başlı başına bir insanlık suçu olduğu ve buna derhal son verilmesi istendi.
Bangladeş rejiminin ülkede “Batı odaklı” bir yaşam dikte etmesi ve tamamen bu nedenle İslami hassasiyetleri bulunan insanları yıldırmak için Müslümanların liderlerini katletmesinin kabul edilemez olduğu vurgulanan açıklamada, Cemaat-i İslami Partisi’nin liderlerini idam sehpasına gönderilmesinin ülkedeki Müslümanları hedeflenenin aksine birleştireceği belirtildi.
Bu hukuksuz idamların Bangladeş’e, demokrasiye, hukuka, insan hak ve özgürlüklerine zarar vermenin ötesinde bir anlam taşımadığı ifade edilen açıklamada şu ifadelere yer verildi: "İslam coğrafyasında yaşanan insanlık dramlarının, haksızlık ve hukuksuzluklarının Batı’nın dikkatini çekmemesi şaşırtıcı değildir. Ancak şu bilinmelidir ki, göz yumulan bu dramlar, hukuksuzluklar, insanlık suçları bumerang gibi bir gün buna göz yumanları da vuracaktır.
Biz insanlık ailesine düşen dünyanın neresinde yaşanırsa yaşansın, kim tarafından yapılırsa yapılsın tüm hukuksuzluklara, insanlık suçlarına karşı çıkmaktır."
"İdam kararları bir an önce durdurulsun"
Bangladeş’teki tiyatral Savaş Suçları Mahkemesi’nin verdiği idam kararlarının kınandığı açıklamada, "Bu kararların bir an önce durdurulmasını bekliyoruz. Bangladeş rejimini aklıselime davet ediyoruz. Bangladeş’in iç huzuruna zarar veren, ülkede ayrışmaya neden olacak olan idam kararlarını protesto ediyoruz. Bangladeş halkının yanında olduğumuzu buradan haykırıyoruz." denildi.
Açıklamada son olarak, uluslar arası kamuoyuna, insan hakları örgütlerine ve Bangladeş rejimine bu hukuksuzluğa derhal son verilmesi çağrısında bulunuldu. (İLKHA)