BATMAN - İnsani Hak ve Hürriyetler Derneği (HÜR-DER) Batman Şube Başkanı Faysal Yaman PKK tarafından Lice’nin Darakol köyünde müteddeyin bir aileye düzenlenen silahlı saldırıyı kınadı.
“Saldırganlar Kemalist politikası olan dinsizleştirme görevini üstlenmiştir”
Lice’nin Darakol köyünde gece geç vakitlerde PKK’lıların köy bastığını ve dindar bir aileyi silahla taradığını hatırlatan Yaman, “PKK, çevrede dindarlığı ile tanınan masum ve savunmasız bir aile reisini kaçırmaya çalışmıştır. Köylülerinin karşı koyması sonucu kaçırmaya muvaffak olamayınca da kadın çocuk ayırımı yapmaksızın kalabalığı tarayarak biri kadın üç masum insanı yaralamışlardır. Barıştan, demokrasiden, kadın haklarından bahsedildiği bir dönemde savunmasız dindar köylülerin evlerinin basılarak suçsuz yere öldürülmek istenmesi hiçbir şekilde kabul edilebilir değildir. Barış ve demokrasi adı altında silahlı saldırılar düzenleyenler; tarih boyunca İslam’ı yasaklayan ve Müslümanlara yaşam hakkı tanımayan TC Devletinin Kemalist politikası olan dinsizleştirme görevini üstlenmiş görünmektedirler. Yapılan bu saldırılar Kürdü Kürde kırdırma politikasının yeni bir versiyonu olsa gerektir.” dedi.
Söylenecek söz bitmiştir…
Hür-Der camiası olarak insanlık adına ve halkın huzuru için sorumluluk sahibi tüm kesim ve kişilere seslenen Yaman, “Dindar Kürt halkına yapılan saldırılara son verilmesi için bir an önce gereken yapılmalıdır. Artık bıçak kemiğe dayanmış, söylenecek söz bitmiştir. Barış ve demokrasi adına atılan adımlar PKK ve Devlet arası barışa dönüşmüş, mazlum Kürt halkı için baskı ve savaş olarak geri dönmüştür. Demokrasi mücadelesi baskı ve yıldırmaya, barış istekleri köy basıp adam kaçırmaya, gerillanın sınır dışına çıkıp silah bırakma beklentisi, devlet gölgesinde Müslüman Kürt halkına boyun eğdirme, kanını akıtma ve Müslümanları sindirmeye dönüşmüştür.” ifadelerini kullandı.
“Kürt halkının kanının akmasında BDP sorumlu tutulmuştur”
Sözde Kürt halkının özgürlüğü için yola çıkanların yaptıkları baskı ve zulümlerle fitne ateşini tutuşturmak istediklerini vurgulayan Yaman, “Yapılan yüzlerce saldırıya ve akıtılan bunca Müslüman kanına rağmen aklıselim ile sağduyulu davranan Müslümanlar, ilk kez açık ve aleni bir şekilde kitlesel basın açıklamaları ile “PKK ve yandaşlarını” lanetlemişlerdir. Vatandaşının can ve mal güvenliği sağlanamadığı için insani ve İslami savunma haklarını kullanabileceklerini belirtmişlerdir. Savunmasız ve mazlum Kürt halkının kanının akmasına neden olanların hiçbir yerde güvende olamayacaklarını dillendirmişlerdir. Fitne ateşini tutuşturacak bu süreçten bizzat barış ve demokrasi laflarını ağızlarından düşürmeyen BDP’nin sorumlu olduğunu dile getirmişlerdir.” diye konuştu.
“Kürdistan halkını birbirine düşürmeye kimsenin hakkı yoktur”
Geçmişten ders alınması gerektiğini ifade eden Yaman, “Halkımızın bir kez daha kardeş kavgasına tahammülü yoktur. Kürdistan’da fitne ateşinin tutuşturulmak istenmesinin kimseye faydası olmayacaktır. Hiç kimsenin mazlum Kürdistan halkını birbirine düşürmeye hakkı yoktur. Yapılan saldırılar, atılan adımlar ve yapılan açıklamalar bunun gelişinin habercisidir. Bizler Hür-Der olarak adım adım gelmekte olan tehlikenin herkes tarafından görülmesini, tutuşturulmak istenen fitne ateşinin söndürülmesi için herkesin üzerine düşen görevi fedakârlıkla yerine getirmesi gerektiğine inanıyoruz. Bilhassa Kürt halkının huzur ve güven içinde kardeşçe yaşamasını isteyen kişi ve kesimleri bir an önce bu fitnenin söndürülmesi için inisiyatif almaya davet ediyoruz.” dedi.
“Müslüman kesimleri, ‘Müslümanlara’ sahip çıkmaya davet ediyoruz”
Açıklamanın devamında Yaman, şunları kaydetti: “Dünyada ki mazlum insanların dertleri ile dertlenen Müslüman kesimleri de kardeşlerinin dertleri ile dertlenmeye Kürdistan’da saldırıya uğrayan Müslümanlara sahip çıkmaya davet ediyoruz. Ortaya çıkacak bir fitne ateşinden herkesin nasipleneceğini biliyor, bu nedenle de barışın gerçekleşmesi, huzur ve güven içinde kardeşçe yaşanması için herkesi sorumluluk almaya davet ediyoruz.” (M.Fatih Akgül-İLKHA)