Erzincan’ın Kemaliye ilçesine bağlı Başbağlar köyünde 5 Temmuz 1993’te PKK tarafından katledilen 33 Müslümanın şehadetlerinin 22. yıldönümü nedeniyle Eğitim-Bir-Sen Bingöl Şube Başkanı Yunus Kava açıklamalarda bulundu.
Başbağlar’da PKK tarafından gerçekleştirilen katliamın üzerinden 22 yıl geçtiğini belirten Kava, “Olay yeri incelemesini savcının değil, görevli bir askerin yaptığı, gerçek faillerinin bulunup cezalandırılmadığı, sanık olarak tutuklananların hemen hemen hepsinin salıverildiği, bir bilinmezin içine hapsedilip aydınlatılmamış bu olay toplumsal bir yara ve vicdanî bir sızıdır.” dedi.
Kava, yaptığı açıklamanın devamında şu ifadeleri kullandı: “Sivas gibi mezhebi farklılıkların belirgin olduğu bir şehirde, 2 Temmuz 1993’te Madımak Oteli’nde yaşanan provokasyondan üç gün sonra misilleme olarak yapıldığı algısıyla planlanan bu olay üzerinden toplumsal fay hatları oluşturularak ülke bir kaosa sürüklenmek; Alevi-Sünni, Kürt-Türk ayrışması üzerinden topluma ekilmek istenen kin ve öfke tohumları infial uyandıracak bu olaylarla yeşertilmek istendi. Amaç, önüne geçilemez öfke patlamalarıyla kitlesel şiddeti ölümcül boyutlara, oradan da kardeş kavgasına taşımaktı."
"Başbağlar katliamı, Türkiye’nin yakın tarihine kara bir leke olarak geçmiştir"
Toplumun dayanışmasının, kardeşliğinin, birlik ve beraberliğinin hedef alındığını ifade eden Kava, “Tam manasıyla ülkeyi boyunduruk altına almak, insanları kardeşlikten ayrıştırarak birbirinin katili haline getirmek arzulandı. Bu olay, failleri meçhul trajedilerle dolu yakın geçmişimizde sahnelenen oyunların sadece bir perdesidir. Bugün de aynı oyunların farklı aktörler kullanılarak değişik sahneleri oynanmaya çalışılmakta, maddi-manevi varlığıyla gelişen Türkiye’ye diz çöktürülmek istenmektedir. Bu bakımdan Türkiye’nin yakın tarihine kara bir leke olarak geçen Başbağlar katliamının üzerindeki sis perdesinin bir türlü aralanmaması, olaya ilişkin davanın oldu-bittiye getirilmesi manidardır. Türkiye’nin demokratikleşmesi, hukuken şeffaflaşması, farklılıkların zenginlik zemini bulabilmesi için bu ve benzeri karanlıkta kalan ve bırakılan olayların toplum vicdanını tatmin edecek ölçüde aydınlığa kavuşturulması, sorumlularının cezalandırılması son derece önemlidir.” dedi.
Aydınlatılmamış bu katliamın toplumsal bir yara ve vicdani bir sızı olduğunu söyleyen Kava, “Erzincan’ın Kemaliye ilçesine bağlı Başbağlar köyünde Adil Hoca’nın okuduğu akşam ezanı yarıda kesilip camiden çıkartılanlar cemaat, evlerinden çıkartılarak köy meydanında toplatılan masum kadın ve çocukların katledilişinin üzerinden tam 22 yıl geçti. Olay yeri incelemesini savcının değil, görevli bir askerin yaptığı, gerçek faillerinin bulunup cezalandırılmadığı, sanık olarak tutuklananların hemen hemen hepsinin salıverildiği, bir bilinmezin içine hapsedilip aydınlatılmamış bu olay toplumsal bir yara, vicdani bir sızıdır." ifadelerini kullandı.
Kava, açıklamasının sonunda; "Eğitim-Bir-Sen olarak, yaranın kabuk bağlamadığı Başbağlar katliamının, failleri bulunarak hukuk karşısında yargılanıncaya kadar takipçisi olacağız. Bu acı olayı unutmayacağız ve unutturmayacağız, katledilen masum insanların hatırasını ise hep yaşatacağız.” dedi. (İLKHA)