MERSİN - Hükümetin 2012-2013 eğitim öğretim döneminde kılık kıyafet yönetmenliğini değiştirerek başörtüsüne imam hatipler dışında yasak getirmesi tepkilere neden oldu. Mazlum-Der Mersin şube başkanı Masum Bilen konu hakkında İlke Haber Ajansına yaptığı açıklamada "Seçim meydanlarında başörtü bizim namusumuzdur diyen Hükümet iktidara geldiği zaman da başörtü ile mücadele ederek yasaklamaya kadar gitti" ifadelerini kullandı.
"Başörtüsü Müslümanlara Farz Kılınan Bir İbadettir"
Başörtüsü konusunda Müslümanların muhayyer bırakılmadığının altını çizen Bilen şöyle devam etti, "Başörtüsü Müslümanlara farz kılınan bir ibadettir. Zorunluluktur. Belli bir yaştan sonra Müslüman kız çocuklarının başlarını örtmeleri inançlarının gereğidir. İnançları gereği kim olursa olsun, ister Yahudi, ister Hıristiyan olsun inançlarına müdahale nasıl ki, inançlara müdahale olarak değerlendiriliyorsa nüfusunun yüzde 99 Müslüman Türkiye'de Müslüman kız çorcuklarına başörtü yasağını koymak hem ilkesizliktir, hem de inanca saygılı olduğunu söyleyen bir parti için inanca saygısızlıktır" dedi.
"28 Şubat'ta gördüğümüz gibi yine insanların kafa içerisi ile değil yine kafa dışarısı ile ilgilenen bir hükümet karşımızda görüyoruz" diyen Bilen, yetkililerin, Müslümanların inançları ile uğraşmaktan vazgeçmeleri gerektiğini belirterek, "kız çocuklarının başörtüsü ile değil, eğitimleri ile ilgilenin" dedi.
"Hükümet Verdiği Söz İle Çelişmiştir"
Hükümetin, seçim meydanlarında "başörtü bizim namusumuzdur" dediğini hatırlatan Bilen, aynı insanların iktidara geldiği zaman başörtü ile mücadele ederek yasaklamaya kadar gittiğinin altını çizerek şöyle devam etti: "Hükümet verdiği sözleri yerine getirmeyerek seçmeni ve Müslümanları yine inanç üzerinden kandırmaktadır. Eğer başörtü konusunda samimi ve dedikleri gibi başörtüsünü namusları olarak görüyorlar ise, artık başörtüsünden ellerini çekmeleri gerekiyor."
"Müslümanlar En Az Zalimler Kadar Cesur Olmalı"
İslami çevrelerin bu durum karşısında ne yapmaları gerektiğine de değinen Bilen, "Bu insan haklarına yapılan bir müdahaledir ve STK'ların karşı durmaları gerekmektedir. Eğer o STK'lar İslami ise Müslümanların bu konuda gösterecekleri tavır nettir. Çünkü İslami bir emir yasaklanmaktadır. Biri Peygamber Efendimize hakaret ediyor herkes ayağa kalkıyor. Fakat müslüman olduğunu bildiğimiz insanların yapmış olduğu yasaklamaya karşı eğer tepki vermiyorlar ise ben onlara da ikiyüzlü derim. Zülüm zülümdür. Zulmü işleyenin kimliğine bakılmaz. Zalimin ismi "Muhammed de" olsa Müslümanlaşın bu konuda tepkilerini göstermeleri gerekmektedir. Müslüman STK'ların elbirliği içerisinde bu konuda tepkilerini dile getirmeleri gerekiyor. Müslümanların en azından kendi haklarını savunma noktasında zalimler kadar cesur olmaları gerek" diye konuştu.
"Müslümanlık Ruhbanlık Değildir"
Bilen, Hükümetin ya Müslümanları sadece İmam-Hatiplere kapatmaya çalıştığını ya da Müslümanlığı bilmediğini ifade ederek şöyle konuştu, "Hükümet Müslümanlığı Ruhbanlıkla karıştırıyor. Hıristiyanlıkta sadece rahibeler başlarını kapatabilirler. Onların hükümleri böyle olabilir. Fakat İslamiyet'te böyle bir şey yok. Yani kızlar sadece başlarını imam-hatipte kapatacaklar diye bir hüküm yok. Müslüman her yerde Müslüman. Okulda da, evde de, dışarıda da, özel okulda da, Anadolu lisesinde de, fen lisesinde de hatta kamuda da Müslüman'dır. Çünkü başörtüsü Müslüman bayana farz kılınan Allah'ın bir emridir. Hükümet sanki Müslümanlık ile Hıristiyanlığı karıştırıyor. Bu Allah'ın ayetlerine terstir" diye tepkisini dile getirdi. (Osman Öksüz - İLKHA)