TOKAT- Gönüllülük esasıyla bir araya gelen, bağımsız yerel platformların çatı organizasyonu olan Adalet ve Özgürlükler Platformu, 12. istişare ve koordinasyon toplantısını gerçekleştirmek üzere Tokat'ta buluştu. Türkiye'nin çeşitli şehirlerinde kamuoyunda daha çok başörtüsü eylemleri olarak tanınan mücadelelerini yürüten platformlar ve sivil kuruluşlar, Tokat Buluşması çerçevesinde ilk olarak Yeraltı Çarşısı üzerinde "Başörtüsüne Her Alanda Özgürlük" eylemi yaptılar. Eylemden sonra ise TOKAD (Toplumsal Dayanışma Kültür Eğitim ve Sosyal Araştırmalar Derneği)'nin ev sahipliğinde yapılan özel oturumlarda, platformların durumu, tecrübeleri, son süreçte yaşanan yerel ve bölgesel gelişmeler ve çeşitli sorunlara karşı atılacak adımlar istişare edildi.
Programın ilk günü herkese açık olarak yapılan bir panel ile tamamlandı. Konya'dan Musa Kazım Yılmaz, Sakarya'dan Kadrican Mendi ve Bursa'dan İzzet Saldamlı'nın konuşmacı olduğu panelde, İslami mücadelenin içinde bulunduğu durum tartışmaya açıldı. Tokat Buluşması'nın ikinci gününde yapılan oturumda, bir sonraki buluşmaya kadar neler yapılabileceği değerlendirilerek, tartışılan konularda ortaya çıkan beklenti ve hassasiyetleri özetleyecek mahiyette bir sonuç bildirgesi hazırlandı.
Sonuç bildirgesi
Adalet ve Özgürlükler Platformu Tokat Buluşması Sonuç Bildirgesi'nde, başörtüsü yasağının, kamuoyunda oluşturulmak istenen yanılsamalara rağmen devam ettiğine vurgu yapılarak, "Başörtüsüne, kayıtsız-şartsız bir serbestlik sağlanmadığı sürece sorunun çözüldüğü iddiası kabul edilemez. Toplumun farklı kesimlerinin çözüm bekleyen temel sorunları değişmemiştir. Bu noktada başörtüsü yasağına karşı geliştirilebilecek herhangi bir çözümün, diğer toplumsal meselelerin üstünü örtmesine de göz yumulmamalıdır. Adaletin tesisi için sistem tarafından gasp edilmiş hakların iadesi hususunda herhangi bir hiyerarşi, ayrımcılık ya da pazarlık kesinlikle söz konusu olamaz." denilirken, 28 Şubat kararlarının iptali talebi de gündeme alındı.
Diğer bir ana gündem maddesiyle ilgili olarak da "Kürt meselesinde gelinen aşamada, adil ve onurlu bir çözümü engelleyecek her türlü sürece karşı; İslami kamuoyu, egemenlerin bölgesel ve küresel çıkarlarına denk düşebilecek tavır ve tutumlardan sakınmalıdır. Platformlar, ortak meselelerde birlikte tavır geliştirmenin ve dayanışmayı sürdürmenin önemine dikkat çekmektedir. Adalet mücadelemiz, zulüm bitene kadar devam edecektir." ifadelerine yer verildi.
Sonuç bildirgesinin tam metni
- Başörtüsü yasağı, kamuoyunda oluşturulmak istenen yanılsamalara rağmen devam etmektedir. İlk ve ortaokullar ile liselerde öğrencilere, kamuda çalışan kadınlara yönelik uygulanan yasak, sorunun devam ettiğinin somut göstergeleridir. Başörtüsüne, kayıtsız-şartsız bir serbestlik sağlanmadığı sürece sorunun çözüldüğü iddiası kabul edilemez.
- Başörtüsünün akıbeti siyasal ajandalara ya da devletin bürokratik kurumlarının konjonktörel kararlarına terk edilemez.
- Toplumun farklı kesimlerinin çözüm bekleyen temel sorunları değişmemiştir. Bu noktada başörtüsü yasağına karşı geliştirilebilecek herhangi bir çözümün, diğer toplumsal meselelerin üstünü örtmesine de göz yumulmamalıdır.
- Adaletin tesisi için sistem tarafından gasp edilmiş hakların iadesi hususunda herhangi bir hiyerarşi, ayrımcılık ya da pazarlık kesinlikle söz konusu olamaz.
- Tüm siyasi yargılamalar gibi, 28 Şubat'ın da haksız yargı kararlarının iptali ve mağduriyetlerin giderilmesi gerekmektedir.
- Platformlar, insanların kamu kurumlarında ve özel işletmelerde ibadet hakkının engellenmesini kabul edilemez bulmaktadır.
- Platformlar, Müslümanların birbirini hedef alan, çatışma üreten, kendi aralarındaki hukuku gözetmeyen her türlü söylem ve hareketten kaçınılmasını, Ortadoğu'daki yakıcı gelişmeler göz önüne alındığında, her zamankinden de önemli bir ahlaki sorumluluk olarak değerlendirmektedir. Sürece yaklaşım konusundaki görüş farklılıklarımızın, sorunlarımızın kendisinden daha büyük ve ayrıştırıcı bir soruna dönüşmesinden uzak durulmalıdır.
- Platformlar, bölgemizde artan NATO varlığının, radar üsleri ve füze rampalarının ümmetin geleceğini tehdit etmesine karşı inisiyatif geliştirilmesini önemsemektedir.
- Kürt meselesinde gelinen aşamada, adil ve onurlu bir çözümü engelleyecek her türlü sürece karşı; İslami kamuoyu, egemenlerin bölgesel ve küresel çıkarlarına denk düşebilecek tavır ve tutumlardan sakınmalıdır.
- Platformlar, mücadelesini sistemin ve siyasi iktidarın vizyonunu ve politikalarını değil Hakk'ın ve halkların hukukunu ve maslahatını gözeterek yürütmektedir. İslami kamuoyuna hitap eden herkesin de böyle bir sorumlulukla hareket etmesi gerektiğini savunmaktadır.
- Platformlar, ortak meselelerde birlikte tavır geliştirmenin ve dayanışmayı sürdürmenin önemine dikkat çekmektedir. Adalet mücadelemiz, zulüm bitene kadar devam edecektir. (Osman İçli-İLKHA)