Başsavcı Kiraz'ın katledilişinin 6'ncı yılı

31 Mart 2015 yılında uğradığı silahlı saldırı sonucu vefat eden Eski İstanbul Başsavcısı Mehmet Selim Kiraz, katledilişinin 6'ncı yılında meslektaşları ailesi ve sevenleri tarafından düzenlenen programla anıldı.

En son görev yaptığı İstanbul Adalet Sarayı'nda (Çağlayan adliyesi) düzenlenen anma etkinliğine, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Şaban Yılmaz, Mehmet Selim Kiraz'ın babası Hakkı Kiraz ve yüzlerce yargı mensubu katıldı.

Anma programında konuşan İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Şaban Yılmaz, "Meslektaşımız Mehmet Selim Kiraz'ın şehadetinin 6'ncı yılında, aziz hatırasını yâd etmek ve bu vesileyle bütün şehitlerimize dualar etmek için bir araya geldik." dedi.

"Milletimize adalet hizmeti götüren tüm yargı mensuplarını saygıyla selamlıyorum"

Yılmaz, "Kıymetli konuklar, öyle bir meslek icra ediyoruz ki, hâkim-savcı cübbesinin ateşten bir gömlek olduğunu her an hissedebiliyoruz. Sorumluluğu ağır, yükü büyük. Adalet savaşçısı, hem masumun hakkını koruyacak hem de suçlunun hak ettiği şekilde cezalandırılmasını sağlayacak. Bu yük hepimizin omuzlarında. Ben bu vesileyle ülke genelinde özveriyle çalışan, meslek onurunu taşıyarak milletimize adalet hizmeti götüren tüm yargı mensuplarını saygıyla selamlıyorum." diye konuştu.

"Savcı Mehmet Selim Kiraz da her zaman onur duyacağımız mesleğimizin en şerefli mensuplarından biriydi" diyen yılmaz, "Biz burada her an onun anılarıyla yaşıyoruz. Göreve başlar başlamaz Savcımızın şehit edildiği odasını ziyaret ettik. Koltuğu, çalışma masası, ajandası, çok sevdiği 56 numaralı forması. Odadaki her bir parça eşyası O'nun hatırasını bugüne taşıyordu. Cenab-ı Allah Bakara Suresinin 154'üncü ayetinde şehitler için 'Onlara ölü demeyin, onlar diridirler, fakat siz bilmezsiniz' buyuruyor. Her birimiz, bu ilahi mesajın manasını daha iyi idrak ediyor, zamanın durduğu bu mekânda Selim kardeşimizin bizleri gördüğünden, duyduğundan, duygularımızı hissettiğinden şüphe etmiyoruz." şeklinde konuştu.

"Şüphesiz Allah'ın takdir ettiği kadar ömrümüz var"

Savcı Mehmet Selim Kiraz'ın mart ayının son gününde evden çıkıp işe gittiğini ve bir daha dönemediğini hatırlatan Yılmaz, konuşmasının devamında şu ifadeleri kullandı:

Mehmet Selim Savcımız, 2015 yılı Mart ayının son günü evinden çıkıp adliyeye geldi. İşine, dosyalarına tutku ile bağlıydı. O gün yapacak çok işi vardı. Kâtibi Tuba Hanım ile çalışmaya başladı. Günün sonunda yoğun geçen mesaisini bitirince her gün olduğu gibi kapısını kilitleyerek evine gidecekti. Maalesef sabah çıktığı yuvasına bir daha dönemedi. Şüphesiz Allah'ın takdir ettiği kadar ömrümüz var. Ne zaman ve nerede beklediğini bilemediğimiz o an (ecel) geldiğinde bizler Selim kardeşimiz gibi ebedi âleme göçeceğiz. Kendisi de Allah'ın takdir ettiği ömrü yaşadı. Ne bir nefes az ne bir nefes fazla. Biz buna inanıyoruz. Mehmet Selim, İstanbul Üniversitesi hukuk Fakültesi'nden sınıf arkadaşımdı. Aynı sınıfta bir süre birlikte okuduk. Daha sonra hâkim ve savcı adayı olarak eğitimlerimizde de hukukumuz, dostluğumuz devam etti. Çalışkan, başarılı, disiplinli bir öğrenciydi. Her yönüyle hepimize örnek bir arkadaştı. Hatırasının önünde saygı ve hürmetle eğiliyor, kıymetli bir evlat yetiştiren anne ve babasının ellerinden öpüyorum.

"Ölüsü ve dirisine saygılı bir millet olduktan sonra inşallah sırtımız yere gelmez"

Törende konuşan Savcı Mehmet Selim Kiraz'ın babası Hakkı Kiraz ise "6 yıl önce bugün yine burada beraberdik. Ama o gün bizim için, tüm Türkiye için çok karanlık bir gündü. Elhamdülillah o gün beraberdik, ondan sonra da beraber olduk ve bugün de beraberiz. Bizler böyle beraber olduktan sonra ölüsü ve dirisine saygılı bir millet olduktan sonra inşallah sırtımız yere gelmez. Rabbim sizleri muhafaza etsin. " dedi.

"Bir tane Mehmet Selim gider ama binlerce Mehmet Selim doğarız"

Evlat acısının çok büyük bir acı olduğunu ancak her şeyin de bir bedeli olduğunu söyleyen Kiraz, "Eğer biz bu milletin bir ferdiysek, bu değerli vatanda yaşıyorsak mutlaka bir bedeli vardır. Herkes bunu iyi bilmelidir. Bu vatanımızın bir değeri ve bedeli vardır. O bedel bedenimizdeki canımız ve damarımızdaki kanımızdır. Eğer söz konusu vatanın bütünlüğü ise bu milletin birlik ve beraberliği ise bedenimizdeki canımızın ve damarımızdaki kanımızın ne kıymeti var. Bir tane Mehmet Selim gider ama binlerce Mehmet Selim doğarız. Rabbim sizlere zeval vermesin. İnanıyorum ve siz de inanın. Ben hepinizi birer Selim gibi görüyor ve çok seviyorum." diye konuştu.
























İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

İstanbul Haberleri

Kolay para kazanma hırsı bireyi çıkmaza sürükler
HÜDA PAR Milletvekili Dinç'ten siyonizm ile topyekûn mücadele etme çağrısı
Atatürk'e hakaret ettiği gerekçesiyle tutuklanan doktor serbest bırakıldı
HÜDA PAR'dan Dr. Mehmet Arslan'a cezaevinde ziyaret
MAZLUMDER: Duyarlı insanlar üzerinde kurulan baskılar kabul edilemez