"Batı kültürü kokan balolardan uzak durulmalı"

Okulların kapanması bahane edilerek yapılan 'Mezuniyet Baloları'nın öğrencilerin kültürel ve ahlaki gelişimine hiçbir faydasının olmadığını, bilakis öğrencilere zarar verdiğini belirten eğitimciler, illa da yapılacaksa da bu tür faaliyetlerin dini değerle

ŞANLIURFA - Okulların kapanmasıyla yapılan "Mezuniyet Balolarının" öğrencilerin kültürel ve ahlaki gelişimine hiçbir faydasının olmadığını belirten eğitimciler, bilakis bu tür faaliyetler öğrencilere zarar verdiğini söylediler.


Bu tür etkinlikleri kabul etmiyoruz
Konuyla ilgili görüştüğümüz Şanlıurfa İl Milli Eğitim Müdürü Metin İlci, bu tür içerikli etkinlikleri kabul etmediklerini belirtti. Milli Eğitim Bakanlığı'nın konuyla ilgili genelgesini tüm okullara gönderdiğini açıklayan İlci, illaki yapılacaksa ailelerin izni ve katılımıyla okul müdür ve öğretmenlerinin kontrolünde dini değerlerimize, örf ve adetlerimize uygun bir etkinliğin yapılmasını tavsiye ettiklerini söyledi.


Tüm bu faaliyetlerde Avrupa taklit ediliyor
Eğitim sisteminin maneviyattan yoksun olduğu için maalesef okulların bitişiyle balo veya festivallerin düzenlendiğini ifade eden Şuurlu Öğretmenler Derneği Şanlıurfa İl Başkanı Yunus Yeğin, "Burada asıl vahim olan ise yapılan bu yanlışın normalmiş gibi görülmesidir. Dördüncü sınıf öğrencisi de bunu yapabilmekte bunu dile getirdiğimizde işte 'Hocam çocuğum bir kere mezun olacak' diyorlar. Saf bir niyetle burada olanlar hiç kimsenin istediği şeyler değil ama maalesef bunlar olabiliyor. Maalesef yapılan tüm bu faaliyetlerde Avrupa'nın taklit edildiğini görüyoruz. O yüzden bunlar yapılmamalı" diye konuştu.


"Bu tür faaliyetler öğrencilere zarar veriyor"
Bu tür faaliyetlerin öğrencilerin sosyo kültürel, ahlaki gelişimine hiçbir faydası olmadığını vurgulayan Yeğin, dışarıdan bakıldığında içi boş bir eğlenceden ibaret olduğunu belirterek, "Bu tür faaliyetler tamamen özentinin sonucu, işte çok güzeldi, pastalar kesildi, fotoğraflar çekildi, danslar edildi vb şeyler söylenerek özendiriliyor. Çocukların zihinsel gelişiminden çok onlara zarar verebiliyor. Herhangi bir öğrenci bu tür bir program için türlü hazırlıklara giriyor kuaföre gidiyor, dekolte sayabileceğimiz elbiseler giyiyor. Çünkü o genç kendisini kabul ettireceği bir kitlenin karşısına çıkıyor. Bir gencin kendini böyle tanımlamasını bir facia olarak görüyoruz. Ailelerin işin bu yönüne çok dikkat etmesi gerekir. İllaki bir şeyler yapılacaksa bunun farklı modelleri vardır, ona göre yapılabilir. Ama şu anda durumun çok kötü olduğunu söyleyebiliriz" dedi.


Eğitim sisteminde köklü bir değişim olmalıdır
Eğitim sistemimiz tamamen ithal projeler üzerine kurulduğunu, manevi eğitimin bir kenara bırakıldığını dile getiren Yeğin, "Hâlbuki inancımızın temelinde eğitim olduğunu hepimiz biliyoruz. Peygamber Efendimiz (SAV) bir öğretmendi. O'nun eğitim metodu öğrenen, yaşayan ve öğreten şeklindeydi. Fakat bizler bugün O'ndan çok uzaktayız. Öğretmenlerimiz, öğrencilerimiz tüm toplum çok şeyi biliyoruz ama yaşamıyoruz. Bunun sebebi de batı kültürünün hayatımızın derinlerine nüfus etmesidir, yani batı kültürü bize galip gelmiştir. Bunun önüne geçmemiz gerekiyor. Bir örnek verecek olursak mesela okul derslerine Kuran dersi, Siyer dersi konuldu bunlar pozitif adımlardı ama bunun içerisi doldurulmadı. Şu anda ne doğru dürüst bir program var ne bir öğretmen var, ne de eskiden gelen din kültürü öğretmeni var. Yani şunu demek istiyorum; siz okullara Kur'an dersi de koysanız, siyer dersi de koysanız, fıkıh dersi de koysanız eğer siz eğitim sistemini manevi temeller oturtmazsanız olacağı budur. Eğitim sistemimiz ahlak ve maneviyat üzerine oturtulmadığı için eğitim sistemimiz oyun ve oynaştan ibaret olmuştur. Bunun önüne mutlaka geçmeliyiz. Bizler Şuurlu Öğretmenler Derneği olarak faaliyetlerimizle bunun önüne geçmeye çalışıyoruz" dedi.


Karma eğitimden vazgeçilmeli
Eğitim sisteminde köklü bir değişime ihtiyaç duyulduğunu belirten Yeğin, "Milli Eğitim', okul müdürleri, öğretmenler ve aileler isterlerde bu tür faaliyetlerin önüne geçebilirler. Çünkü bizler Müslüman'ız, bizim eğlencemiz de, eğitimimiz de dini değerlerimize uygun olmalıdır. Ben şunun altını çizmek istiyorum eğitim sisteminde köklü değişime gidilmesi gerekiyor. Mesela karma eğitim bu sıkıntılardan birisidir. Tevhidi Tedrisat kanunu çıktıktan sonra bu böyle devam ediyor. Bunu laik kesime, demokrat kesime, liberal kesime, komünist kesime kime sorarsanız bu konuda muhakkak size olumsuz bir şeyler anlatacaktır.18 yaşında iki genci aynı sınıfta dersi doğru değildir" dedi.


Okul aile birlikleri aktif hale gelmeli
Okul aile birliklerinin sadece kâğıt üzerinde var olduğunu, bunların okuldaki faaliyetlerin içerisinde olmaları gerektiğini belirten Yeğin, "Aile Birliği Başkanı okul müdüründen de daha fazla sorumluluğa sahiptir. Mesela Okul Aile Birliği yılda birkaç kez veli toplantısına katılmak yerine kültürel bir konferans yaparsa binlerce insanın katılımını görebiliyoruz. Bu şekilde okul ile aileler beraber hareket ederse herkes için olumlu şeyler olacaktır" dedi.


Yeğin son olarak şunları söyledi, "Bu tür etkinlikler çocukların zihnini bulandırmaktan, cinselliklerini ön plana çıkarmaktan başka bir şey ifade etmiyor. Bazı şeyleri engellemek çatışmacı bir durum ortaya çıkabilir onun için alternatifler sunmak gerekir. Aileler çocuklarını yılsonu tatilinden sonra çeşitli vakıf, dernek vb. yerlere gönderebilirler. Bu çocuklarına faydalı olabilir. İşte bu şekilde çocuklarımıza emperyalist kültürünü bulaştıran bu faaliyetlerden uzak tutabiliriz. Ailelerin işinin zor olduğunu biliyorum o yüzden çocuklarıyla tutarlı ve açık bir şekilde konuşmaları iyi olur."


Bu tür etkinlikler Bakanlığın mevzuatında yok!
Mezuniyet balosu adı altında yapılan bu tür baloların Milli Eğitim'in mevzuatında olmadığını vurgulayan Eğitim-Bir Sen Şanlıurfa İl Başkanı İbrahim Coşkun, "Bu etkinliklerde gayri ahlaki şeyler olmamalıdır. Tabi ki çocuklar okul okumuş belli bir düzeye gelmiş belki mezun olacak bazı programlar yapılabilir. Öğretmenler, veliler ve Okul Aile Birliği ortaklaşa bu programları düzenlemelidirler. Özellikle okulun uygun bir yerinde örf ve adetlerimize uygun olarak yapmalıdır ki körpecik gençlerimizi yanlış yollara meyletmesini önlemiş oluruz" dedi. (Osman Gülebak-İLKHA)

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Şanlıurfa Haberleri

Avukat Karadaş: "Kanun yapma sürecinde halkın manevi değerleri dikkate alınmalı"
Soluk borusuna süt kaçan bebek kurtarılamadı
İç Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Kırhan: "Hareketsiz yaşam diyabete ne oluyor"
Balıklıgöl’ün duvar ve su kanalı çöktü
Yapılan zamların ardından halk fakirleşiyor