Batıdan gelen telkinler yüzünden israf ekonomisine saplanıyoruz

​DİN-BİR-DER Şanlıurfa Şube Başkanı Emekli Din Gönüllüsü Hacı Kurt, Batı'dan gelen telkinlerle Müslümanların yozlaştırıldığını ve israfa sürüklenmek istendiğine dikkat çekti.

Dünyada “Kara Cuma” (Black Friday) Türkiye’de ise “Efsane Cuma” ya da “Müthiş Cuma” olarak adlandırılan sözde indirim kampanyaları ile ilgili uyarılarda bulunan DİN-BİR-DER Şanlıurfa Şube Başkanı Emekli Din Gönüllüsü Hacı Kurt, Batı'dan gelen telkinlerle Müslümanların yozlaştırıldığını ve israfa sürüklenmek istendiğini söyledi.

Sözde indirim kampanyaları ile tüketiciler alışveriş yapmaya teşvik edilirken, özellikle “Cuma” isminin kullanılması, İslami değerlerin yozlaştırılması için mi bu isim kullanılıyor sorularına neden oldu.

ABD'de, Şükran Günü'nden sonra gelen ilk cuma günü “Black Friday”, 1932'den bu yana Noel alışveriş sezonunun başlangıcı kabul edilir. Mağazalar ve alışveriş merkezinde ürünlerde indirim uygulanır.

Cuma'nın tüketim çılgınlığı ve aldatıcı kampanyalarla ilişkilendirilmesine tepki

Müslümanlar için önem atfedilen “Cuma” gününü, karalamak, yozlaştırmak ve Müslümanları israfa sürüklemek amacıyla bu tür kampanyaların düzenlediğini belirten DİN-BİR-DER Şanlıurfa Şube Başkanı Emekli Din Gönüllüsü Hacı Kurt, Müslümanlara önemli uyarılarda bulundu.

Müslümanların Batı'dan gelen kültür emperyalizmine karşı dikkatli olması gerektiğini belirten Kurt, Müslümanların bu tür aldatıcı kampanyalarla ilgilenmemesi gerektiğini ifade etti.

 

Allah’ın Müslümanları Cuma günleri alışverişi terk ederek, Allah’ın zikri olan cuma namazına davet ettiğini belirten Kurt, Müslümanların cuma günleri alışveriş için değil de camiye gitmek için hazırlık yapması gerektiğini vurguladı.

Peygamber Efendimizin “Allah’ım, bizleri hakkı hak olarak gösterip hakka tabi olanlardan; Batılı batıl olarak gösterip batıldan uzaklaşan kullarından eyle” hadisi ile sözlerine başlayan Kurt, “ Hak ile batılın birbirine karıştırıldığı bir dönemde yaşıyoruz.  Bazı insanlar bazı şeyleri hak olarak görmemektedir. Hâlbuki o batıldır. Kimi insanlar ise hakkı, batıl olarak görmektedir. Hâlbuki o haktır. Yani hakkı batıl, batılı hak olarak görenler var. İkisinin birbirine karıştığı bir dönemdeyiz. Çünkü Müslümanların kültürüne ve dinine çok sayıda saldırı vardır. Ben buna hutbelerimde ‘Batıdan gelen rüzgârlar diyorum.’ Meteoroloji bazen Batı’dan gelen soğuk hava kütlesinin ülkeyi tesir altına aldığını söyler. Aynı zamanda dini yönden de Batı’dan gelen tehlikeler var. Bugün Avrupa tamamen çökmüştür. Avrupa’da; ahlak, hayâ, namus, insanlık ve birbirine merhamet etme kalmamıştır.  Bize Batı’dan gelen kültür emperyalizmi ve rezaleti, maalesef bizleri de etkisi altına almıştır.” ifadelerini kullandı.

“Batının tesirine girdiğimizden günden beri maalesef bir erozyon ve çözülme var”

Müslümanların Batının tesirinde kalmasından beri birçok konuda yozlaştığına dikkat çeken Kurt, “Daha önce Müslümanlar kanaat içerisinde yaşıyorlardı. Birbirlerine borç verirlerdi. Birbirine gidip gelirlerdi. Komşular arasında tesanüt, ilgi ve güzel ilişkiler vardı. Ama Batının tesirine girdiğimizden günden beri maalesef bir erozyon ve çözülme var. Onun için bizim bu konuda dikkatli olmamız lazım. Batı kültürünün yansıması olarak israfa dönük bazı projeler vardır. Hâlbuki Cenab-ı Allah ayeti kerimede ‘Yiyiniz, içiniz ama israf etmeyiniz. Allah israf edenleri sevmez’ buyuruyor. Müslümanlar Batıdan gelen telkinler yüzünden israf ekonomisine saplanmaktadırlar. Bakıyoruz iki memur arkadaş ikisi de çalışıyor. Diyorlar ki ‘Bankadan kredi alalım, yani faiz alalım, arabamız son model olsun. Dairemiz 5 odalı, lüks ve şu özellikleri olsun. Bu Batı’dan gelen bir etkinin neticesinde ortaya çıkan bir kaymadır. Önce biz tehlike hangi taraftan geliyor bu tespit etmek gerekir.” şeklinde konuştu.

“Müslümanlar israfa sürüklenmek isteniyor”

Günümüzde özellikle Cuma günlerinin pilot gün olarak seçildiğini belirten Kurt, “ Cuma gününe ‘Efsane Cuma’ diyorlar. Geçen sene ‘Kara Cuma’ diyorlardı. Müslümanların cumasını karalamak amacıyla bir hakaret vardı. Bu tuzağa çekilenler Müslümanlardı. Müslümanların ne kadar zayıf olsa da bir din hassasiyeti var. Diyor ki ‘Neden benim Cumam kara olsun. Cumartesi ve Pazar günü kara olsun.’ Bu sene kara kelimesini çıkararak ‘Efsane Cumalar’ ismi altında israfa teşvik programları düzenliyorlar. Büyük indirimler yapıyoruz yalanlarıyla bu işi piyasaya sürüyorlar. Müslümanların bunlardan kaçması lazım… Ayrıca tehlikeli bazı durumlarda var.  Allah Kur’an’ı Kerim’de ‘Cuma günü namaza çağrıldığınız zaman Allah’ın zikrine, namaz kılmaya koşun, alışverişi bırakın’ diyor. Bunlar bunu Pazar günü yapsınlar.  Cumartesi günü yapsınlar. Pazar günü yapılsın ki Hristiyan kiliseye gitmesin,  Cumartesi günü yapsın ki Yahudi Havraya gitmeyebilsin. Cuma günü yaparak hem Müslümanı camiden alıkoyacaklar hem de Müslümanları israfa sürüklemek istiyorlar. Bunlar güzel olan şeyler değildir. Bir Müslüman özellikle dini bilgilere vakıf olması,  O’nu sömürenlerin kim olduğunu bilmesi gerekir. Ben Müslümanlardan şuurlu olmalarını rica ediyorum.” diye konuştu.

İLKHA






















İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Şanlıurfa Haberleri

Avukat Karadaş: "Kanun yapma sürecinde halkın manevi değerleri dikkate alınmalı"
Soluk borusuna süt kaçan bebek kurtarılamadı
İç Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Kırhan: "Hareketsiz yaşam diyabete ne oluyor"
Balıklıgöl’ün duvar ve su kanalı çöktü
Yapılan zamların ardından halk fakirleşiyor