Batı’nın ve bazı Arap devletlerinin planının, askeri ve siyasi liderlerin kaçışını teşvik etmek için Suriye rejimine karşı istihbarat savaşı açmak olduğunu düşünen Fransız analist Jean Geznel şöyle diyor: ‘Fransa ve Suudi Arabistan istihbaratı, Şam’daki askeri ve siyasi liderleri gizlice muhalefete katılmaya teşvik ediyor.’ Ardından Suudi Arabistan ve Fransa’nın General Menaf Talas’ın kaçışını organize ettiklerini, Talas’ın hem Paris’te hem de Riyad’da büyük memnuniyetle karşılandığını ortaya koyuyor. Yazar daha sonra şöyle devam ediyor: ‘Öte yandan Suriye hava kuvvetleri ve uçaksavar sistemi nedeniyle Suriye uçakları için uçuşa yasak bir bölge ilan edilebilmesinin imkansızlığı karşısında bir öneri bulunuyor. O da insani gerekçelerle Suriye’nin Türkiye sınırındaki toprakları derinliklerinde 20 km. üzerinde uçuşa yasak bölge dayatmak. Böyle bir bölge ilan edilip savunulabilir ancak zararların sorumluluğunu üstlenmeden! Bu plan çerçevesinde savaş yeteneklerini geliştirebilmeleri ve Beşşar Esad rejimine darbelerini güçlendirmeleri için bilgi ve bazı silahlarla donatılmaları aracılığıyla Suriye’nin merkezindeki bazı devrimcilerin desteklenmesi de yer alıyor. Ancak bu silahlar rejime zarar verecek türden gelişmiş ve bitirici türden değil. Bu desteğin şartı da Batı’nın kendilerini ‘radikal İslamcılar’ diye isimlendirdiği kimselere gitmemesi.’ Fransız analist Batı’nın planının amacını da şu şekilde açıklıyor: ‘Bundan amaç ise İslami olmayan eğilimlerin dengesine öncelik verilmesi ve rejim düştüğünde diğer eğilimlere kıyasla daha güçlü bir durumda olmasının sağlanması. Bunun yanında rejim, içe odaklanmak ve savaşın özellikle Ürdün ve Lübnan gibi komşu ülkelere de taşınması girişimlerini engellemek için oyalanıyor. Böylece şunu diyebiliriz; Batı (ve bazı Araplar) askeri müdahale seçeneğini dışlamak için bu plan üzerinde duruyor. Bu planın temeli de Fransız Le Monde Gazetesi’nin Batılı bir diplomattan naklettiği şu sözlerdir: ‘Beşşar Esad rejimi düştükten sonra başkanlık sarayına ulaşacak ilk grubun cihatçılardan olmasının engellenmesi gerekir.’’
Kaynak:
Defne Bayrak/Timeturk