Batman'ın Gercüş (Kercosê) ilçesine bağlı Kırkat (Kirkatê) köyü çiftçilerinin, Gercüş'ün birçok yerinde özellikle şire üzümüne (mezrona) ve diğer üzüm türlerine musallat olan küllenme (xwelî), salkım güvesi ile kurşuni küf hastalıklarıyla başı dertte.
Yıllardır tarım işiyle uğraştıklarını ifade eden çiftçi Mehmet Emin Temiz, Batman’da ikamet ettiklerini, tarla ve bağlarının bakımı için hafta sonları köye geldiklerini söyledi.
Bağlarında üzümün yanı sıra 3 yıldan bu yana iyi verim getirdiği için fıstık da ektiklerini dile getiren Temiz, 100 yıldan fazladır bağları satın alan dedelerinin mirasını işleterek devam ettirdiklerini belirtti.
Bunaltıcı havalardan kurtulmak için asırlar önce yapılan kuyudaki suyla serinlendiklerini belirten Temiz, “Bağda çalışmak için serin saatlerde gelmeye çalışıyoruz. Serin saatlerde çalışmak ziraat ve insan sağlığı için faydalıdır. Sıcak saatlerde de istirahat yapıyoruz. Namaz ve yemek zamanı da dedelerimizden kalma bir su kuyumuz var. O kuyudan su ihtiyacımızı karşılıyoruz. Bu su ile abdest alıp içiyoruz. Ayrıca çalıştığımız zaman terliyor ve sıcaktan bunalıyoruz. Kuyu suyunu serinlenmek amacıyla da kullanıyoruz.” dedi.
“Hastalığa çare bulunmasını istiyoruz”
Bağlarında yetişen üzümü hem satarak hem de üzümle yöresel cevizli sucuk, pekmez, kuru üzüm, bastık ve pestil gibi ürünler yaparak geçimlerini sağladıklarını aktaran Temiz, son zamanlarda bağlarında ortaya çıkan hastalıkların kendilerini endişelendirdiğini kaydetti.
Hastalıkla mücadele edebilmek için yetkililerin desteğini beklediklerini belirten Temiz, “Bağlarımızda bazı hastalıklar oluşmaya başlamış. Bağda önce bazı üzüm asmaları hastalanıyor, daha sonra tüm bağa bulaşıyor. Bazı bağlarımızın ise komple bu hastalıktan etkilenmektedir. Bu hastalığı biz çiftçiler olarak anlamış değiliz. Bir tedavisini de bilmiyoruz. Bazı köylülerimiz bu hastalıktan dolayı üzüm asmalarını tamamen kaldırmışlar. Bu işin ehli insanlardan destek bekliyoruz. Köyümüz şire (mazrone) üzümle nam salmış fakat bağlardaki hastalıkla beraber birçok bağ kurumak üzeredir. Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü yetkilileri, ziraat mühendisleri bu hastalığı tespit edip bir çare bulmasını istiyoruz. Bu hastalığın ne olduğunu bilmiyoruz. Bu hastalıklar yüzünden bazı üzüm asmalarımız istediğimiz gibi yeşermiyor.” ifadelerini kullandı.
Danışmanlar hastalıklarla mücadelede yapılması gerekenleri anlattı
Gercüş Ziraat Odası Tarım Danışmanı Gülşen Oduncu ile Fethullah Özçınar, bağlardaki hastalılar ve hastalıkların önlenmesi ile ilgili İLKHA muhabirine yaptıkları açıklamalarda, çiftçilerin endişelenmemesi gerektiğini belirttiler.
Bağlarda salkım güvesi ile kurşuni küf hastalıklarıyla ilgili bilgi veren Gercüş Ziraat Odası Tarım Danışmanı Gülşen Oduncu, “Temmuz ayının sonuna doğru salkım güvesi bağlara zarar vermeye başlıyor. Çitçilerimizi bu konuda uyarıyoruz. Salkım güvesi üzümdeki taneye tatlı su yürümeye başladığı zaman zararını göstermeye başlıyor. Tanelere tek tek girerek üzümdeki tatlı suyun akmasına sebep oluyor. Bağlarda görünen kurşuni küf dediğimiz bir hastalık var. Aslında etkisi bölgemizde görülmüyor fakat salkım güvesi tatlı suyu aktığı zaman üzümde kurşuni küf dediğimiz hastalıkta meydana gelmiş oluyor. Bu yüzden çiftçilerimizi bu dönemde uyarıyoruz.” dedi.
Konuşmasının devamında Oduncu, şunları kaydetti: “Mayıs ayında salkım güvesi zararlısı yumurtalarını önce sürgünlere daha sonra yapraklara bırakıyor. Bunun önüne geçebilmemiz için yumurtasını bıraktığı sürgünü kesip bağın uzağında bir yerde yakılması gerekiyor. Yumurta bırakılmış ve önlem alınmamışsa ileriki dönemlerde ergen olduğu zamanda ilaçlı mücadele yapılması gerekiyor. Ayrıca salkım güvesine karşı feromon tuzakları kurulması gerekiyor. Biyolojik mücadele gerçekleştirilmiş olunuyor. Kimyasal mücadeleden daha sağlıklıdır. Çiftçilerimize kimyasal mücadeleyi en son çare olarak öneriyoruz.”
“Erken uyarı sistemi sayesinde külleme hastalığı yok denilecek kadar azaldı”
Özellikle şire üzümüne musallat olan külleme hastalığı ile ilgili uyarılarda bulunan Gercüş Ziraat Odası Tarım Danışmanı Fethullah Özçınar, “Bölgemizde bağlarda külleme hastalıklarına sık sık rastlamaktayız. Bu sene yağışlardan dolayı külleme hastalığı aşırı derecede vardı. Ziraat Odamızın kurduğu erken uyarı sistemleri ve biz danışmanların köylerde verdiğimiz eğitimler sayesinde külleme hastalığı şu an yok denecek kadar azdır. Külleme hastalığı aşırı yağışı ve nemden oluşmaktadır. Küllemeyi önlemek için budamadan başlayıp sürüme kadar gerekli önlemleri almak lazım. Çünkü güzel bir budama (biyolojik mücadele) yapılmazsa asmanın dalları fazla uzun olduğu için asmamız havalanmıyor, dolayısıyla orası nem tutuyor. Bu yüzden budamaya çok dikkat etmek gerekiyor. İkinci bir biyolojik mücadelemiz de sürüm. Sürümü dikkatli bir şekilde yapmamız lazım. Budama ve sürüm yapıldıktan sonra külleme oranı düşürülmüş oluyor. Bizlerde gereken zamanlarda köylere gidip çiftçilerimize verdiğimiz eğitimlerle çiftçilerimizi bilinçlendirip hastalıkların önüne geçiyoruz. Külleme hastalığını bu sene yok denilecek kadar az bir seviyeye çektik.” şeklinde konuştu.
İLKHA