“Dünya Müslüman Gençlik Haftası” kapsamında Kur’an Nesli Platformu tarafından genç bayanlara yönelik düzenlenen “Yeni Neslin İnşasında İslam ve Gençlik” seminerlerinin ikincisi düzenlendi.
Lise ve üniversite okuyan genç bayanlara yönelik özel bir düğün salonunda düzenlenen seminere, bu kez Araştırmacı-Yazar Hasan Sabaz konuşmacı olarak katıldı.
“Amacımız, Kur’an-ın güzellikleriyle süslenmiş bir gençlik oluşturmaktır”
Seminerin açılış konuşmasını yapan Kur’an Nesli Platformu gönüllüsü Rukiye Işık, bir toplumun varlığını sürdürebilmesi, idealindeki dünyayı gerçekleştirebilmesi için elzem olan dinamiklerden en önemlisinin gençlik olduğunu söyledi.
Gençliğin toplumun umut ışığı olduğunu vurgulayan Işık, “Gençlik istismar edilirse söner, doğru yönlendirilmezse hayatı yaşanmaz hale getirir. Gençlik toplum için büyük bir güçtür. Bu gücün doğru inanların elinde nasıl iyiye, doğruya, güzele ve ıslaha dönüştüğünü asr-ı saadette görüyoruz. Kur’an Nesli Platformu olarak gayemiz; Allah’ın yardımıyla Kur’an-ın güzellikleriyle süslenmiş bir gençlik oluşturmaktır. Dava ahlakıyla ahlaklanmış gençlik en ideal gençliktir.” dedi.
“Allah, bizi kendi başımıza bırakmadı”
Açılış konuşmasının ardından kürsüye gelen Araştırmacı-Yazar Hasan Sabaz, “Yeni Neslin İnşasında İslam ve Gençlik” konulu bir konuşma yaptı.
Gençlerin her türlü insi ve şeytani düşmanlarını tanıyıp, ona göre hareket etmesi gerektiğine işaret eden Sabaz, konuşmasının şöyle sürdürdü: “Allah’u Teâlâ, Peygamberleri aracılığıyla ilahi emirleri bize ulaştırdığında bu yolun içerisinde kimi sıkıntıların olduğundan söz etmişti. Bizi kendi başımıza bırakmadı. Nefis ve şeytanın hilesine karşı Peygamberlerini, kitaplarını gönderdi ve bizi uyardı. Müslümanlar olarak çok uzun bir dönem sıkıntılar yaşadık. Hemen hemen her dönemin âlimleri, öncüleri Müslümanları bu sıkıntılardan yani, batının zilleti altından yaşamaktan kurtarabilmek için çözüm yolları söylediler. Tabi bu arada bu çözüm yolları içerisinde kimileri içine düştüğü komplekslerden, yenilgilerden dolayı yanlış yollara saptı. Doğruyu göstereceğine, bu sefer iyi niyetli girilen yerden maalesef kötü sonuçlar elde etti ve mağlubiyetler ortaya çıktı.”
“İnsan hem kendini, hem de Rabbini tanımak zorundadır”
Müslümanların hem kendilerini ve hem de karşısındakileri iyi tanıması gerektiğini belirten Sabaz, “Ancak kendimizi de, karşımızdakilerini de tam olarak tanıyamadık ve bundan dolayı tespitlerimiz, çözüm önerlerimiz de sorunlu oldu. Her dönem gelen öncüler, ‘gençlik nasıl yola getirilir, nasıl kazanılır, nasıl bu yanlışlar düzeltilir’ şeklinde kafa yormaya devam ettiler. Gerek bilgiye yaklaşırken, gerekse herhangi bir konuda bir çalışma yaparken ne olduğumuzu unutmamamız gerekiyor. Yani kendimizi tanımamız gerekiyor. Allah’u Teâlâ Kur’an-ı Kerim’de, ‘Ben insanları ve cinleri bana kulluk etsinler diye yarattım’ diyor. Sadece insanları ve cinleri zikretmesinin bir hikmeti var, irade sahibi oldukları içindir. İnsanlar ve cinler irade sahibidir, hem kendilerini hem de Rablerini tanımak zorundadırlar.” diye konuştu.
“Allah’ın kulu olduğumuzu hiçbir zaman unutmamalıyız”
Konuşmasının devamında Sabaz, şu ifadelere yer verdi: “İnsan kendini de, Rabbini de tanıyacak. Tanıdığı zaman nasıl davranması gerektiğini bilecek. Kişi bunun nasıl olduğunu gerek Kur’an-ı Kerim’de, gerek Resulullah’tan (sav) öğrenmesi lazım. Allah’ın yüceliğini, kendinizi de O’nun karşısında sadece kul olduğunuzu, nefis ve şeytanın aldatmalarıyla her an karşı karşıya olduğunuzu unutmayın. Bizler Allah’ın karşısında kul olduğumuzu hiçbir zaman unutmayacağız. Eğer bunu unutursak ciddi bir problem başlar. Nefis şeytanın, insi ve cini şeytanların insanı saptırmak için büyük bir çaba harcadığı bir ortamda kardeşlerimize hakta sebat etmeyi tavsiye edebilmeliyiz. Allah’u Teâlâ’nın karşısında hepimiz aynı sorumluluğa sahibiz. Herkes yaptıklarının ve yapmadıklarının hesabı karşısında sorguya çekilecek. Yaptıklarımızın ve yapmadıklarımızın hesabını vereceğimizi bilmemiz gerekiyor. Bizim esas çabamız, o ateş çukurunun kenarındaki insanları çekmeye çalışmak olmalıdır. Nesillerimizi bu anlamda korumamız gerekiyor.”
Yapılan konuşmaların ardından, geçtiğimiz hafta sonu yapılan dernekler arası bilgi yarışmasında kazananlara ve “Yeni Bir Neslin İnşasında Müslüman Genç Nasıl Olmalıdır” konulu şiir ve komposizyon yarışmasında dereceye girenlere ödülleri verilmesiyle seminer son buldu.
İLKHA