Batman’da Haseniye Yatılı Erkek Kur'an Kursunda ilmi tedrisatı tamamlayan 15 talebeye düzenlenen törenle icazetleri verildi.
Hafız Şeyh Munir Abdulcevad'in Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan program, ilahi ve kasidelerin okunmasıyla devam etti.
Buradaki programda bir konuşma yapan İl Müftüsü Turgut Erhan, medrese ve gençliğin önemine dikkat çekti.
Konuşmasına icazet alan talebeleri ve hocalarını tebrik ederek başlayan Erhan, “Gençliğinin baharında dizlerini kırarak, bellerini bükerek gece ve gündüz demeden kalplerini, gönüllerini, dimağlarını ilimle doldurmak için gayret eden kardeşlerimizi en başta tebrik ediyor, hepsine teşekkür ediyorum. Bu gençlerimizi yetiştirirken gece gündüz demeden, mesai mefhumu tanımadan, sözü ile değil davranışlarıyla edep örneği gösteren hocalarımıza da şükranlarımı sunuyorum.” dedi.
İcazetlerini alanların genç olduğunu ve gençliğe sahip çıkılması gerektiğini söyleyen Erhan, “Gençlik insanın en önemli, en kritik ve aynı zamanda en sorunlu bir zaman dönemidir. Fizyolojik, ruhsal ve duygusal gelişimi itibari ile kabına sığmayan bir dönemde kendisini ilme vakfetme, öyle her babayiğidin kârı değildir. Bu çağ ve yaşta dışarda herkes başka iş ve işlemlerle uğraş verirken, bir kitabın başında saatlerce günlerce, aylarca hatta yıllarca kalabilmek bir aşkın bir sevdanın ürünüdür.” diye konuştu.
“Medreseler suffa mektebinin devamıdır”
Bu talebelerin Hazreti Muhammed Mustafa Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in döneminde ashabı suffa da oluşturulmuş bir geleneği de sürdüren temsilciler olduklarını ifade eden Erhan, “Suffa mektebine girmeden önce hırsız, katil, cahil, vahşi pek çok kimse; buradan almış olduğu eğitimle ilim, irfan, ahlak sahibi olmuş ve faziletle bezenmiştir. Onun devamı olan bizim medreselere gelen bu insanlarımızda aynı Hazreti Ebubekir, Hazreti Ömer, Hazreti Osman, Hazreti Ali’nin bürünmüş olduğu o erdeme, kimliğe, ahlaka bürünmek için çaba ve gayret sarf edenlerdir. Bu nedenle Yüce Rabbimiz ‘Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?’ demiştir. O bilmek de bir emek işidir. O bilimi elde edebilmek bir mücadelenin sonucudur.” şeklinde konuştu.
Medreselerde talebelerin sadece ilim öğrenmediğini vurgulayan Erhan, konuşmasına şöyle devam etti: “Medresede talebe kişiliğini, karakterini öğrenir, davranışlarını tahkim eder. Âlim, arif şahsiyetlerin yetişmesi ancak buralara girip, buraların tozunu yutmak, buralardan ilim öğrenmek, buralara ömrü vakfetmekle mümkündür.”
“Dünyalık ihtiyaçları gibi manevi ihtiyaçlarını da karşılamalıyız”
Gençlerle beraber hareket edilmesi gerektiğini ifade eden Erhan, “Gençlerimizin dünyalık bir takım gereksinim ve ihtiyaçlarını yerine getirirken onun manevi ihtiyaçlarını da karşılayacağız. Onların gönül dünyasını da dolduracağız. Onların kalplerini ve gönüllerini de hak ve hakikat yolunda, doğru bilgi ile dolduracağız. Gençliğin önemi üzerinde hepimiz el ve gönül birliğiyle, gençlerimizle beraber onların dimağlarına doğru bilgileri aktaracağız. Onları tehlikeye çekmek için köşede bekleyen, sağda solda onların gençliğinden faydalanarak kötü yollara götürmek isteyenlerin önüne de hep beraber set çekeceğiz.” şeklinde konuştu.
“Gençleri kötü arkadaşların kucağına atmamalıyız”
Gençleri her türlü kötülüklerden korumak gerektiğine işaret eden Erhan son olarak şunları söyledi: “Uyuşturucu, esrar, alkol vb. gibi bir takım zararlı maddelerle gençlerimizi zehirlemek isteyen kötü niyetli güruhlara da hiçbir zaman fırsat vermeyeceğiz. Gençlerimizi teröre bulaştırmak isteyen hainlere fırsat vermeyeceğiz. Bunun için gençlerimize sağlam bir aile terbiyesi vereceğiz. Gençlerimizi ailede, okulda doğru bilgi ile bilgilendireceğiz. Gençlere sorumluluk şuuru yükleyeceğiz. Onlara örnek olacağız. Onları kötü arkadaşların kucağına atmayacağız. Bilakis o kötü arkadaş guruplarından alıp vatanına, devletine, milletine faydalı, iyiyi, güzeli, edebi, terbiyeyi alabilecekleri kişilerle olmasını sağlayacağız.”
İlahiler ve salavatlar eşliğinde devam eden program, Kur'an Kursu Müderrisi Edip Tüzün’ün icazet metnini okumasının ardından 15 talebeye icazet belgeleri Müftü Erhan tarafından takdim edildi.
İLKHA