BATMAN - Allah'ın Habibi, Resullerin serveri ve insanların en sevileni, güllerin ve gönüllerin sultanı Hz. Muhammed Mustafa'nın (sav) mübarek viladetinin 1443. yıldönümü münasebetiyle Batman Mevlid Alanı’nda sağanak yağışa rağmen görkemli bir program düzenlendi.
Peygamber Sevdalıları Platformu Batman İl Koordinatörlüğü tarafından bu yıl 10’uncusu düzenlenen "Kutlu Doğum" etkinliğinde sağanak yağışa rağmen on binlerce Peygamber sevdalısı buluştu. Mevlid alanında "Seni seviyoruz Yâ Resulullah" yazılı dev afişler asıldı.
Sağanak yağışa rağmen Peygamber sevdalısı olduğunu yüz binlerce defa ispatlayan Batmanlılar, sabahın erken saatlerinden itibaren tekbir ve salâvatlarla etkinliğin yapılacağı Batman Mevlid Alanına sel gibi aktı.
Yoğun güvenlik önlemlerinin alındığı etkinlikte, Muhammed-i âşıklar, Batman Mevlid Alanının etrafında kurulan "polis kontrol" noktalarından geçtikten sonra alana girebildi.
Etkinliğin başlamasına iki saat kala tarihi Mevlid Alanı hızla dolmaya başladı. Erkekler ve kadınlar ayrı ayrı saf tuttu. Kimileri de Batman Yeni Otogar bahçesine, duvar üstünde bayram havasında etkinliğe katılım gösterdiler.
Etkinlik 13.30'da başladı
Saat 13,30’da başlayan Yunus Emiroğlu ve Asım Özalp'ın sunduğu etkinlik, Allah'ın kelamı Kur'an-ı Kerim tilavetinin ardından ilahilerle devam etti. Ardından Salâvat ve tekbirlerin hiç susmadığı programda, özellikle efendimizin üzerine yazılan ilahi ve ezgiler seslendirildiği sırada coşku doruğa çıktı.
On binlerce Peygamber aşığı katıldı
"Yürüyen Kur’an Hz.Muhammed (sav)" adıyla düzenlenen programa on binlerce Peygamber aşığı katıldı. On binler, fahri kâinata duydukları özlemi dile getirdi. "Efendimize olan özlemin doruğa çıktığı Mevlid Alanında oluşan manevi atmosfer, iliklere kadar hissedildi, insanlar efendimizin aşkıyla kendinden geçti.
“Batman halkı sevgisini ispatladı”
Peygamber âşıklarının katıldığı kutlu doğum programında Türkçe bir konuşma yapan Doğruhaber Gazetesi Yazarı Sait Şahin, hamd ederek ve peygamber efendimize selat ve selam getirerek konuşmasına başladı.
Yağan yağmura rağmen etkinlik alanını dolduran halka hitap eden Şahin, “Yağmur sizleri ıslatıyor ama rabim inşaallah bedenizi cehennem azabından yanmaya azade kılacakır.” dedi. Peygamber efendimizin davasınını zorluk davası olduğunu söyleyen Şahin, “Onun davası zorluk davasıydı. İftiraya uğramaktı, hakarete uğramaktı. Bizlerde zora talib olduk. Biz Muhammed (SAV)de yetimliliği gibi davasının yetimliğine talip olduk.” dedi. Peygamber fendimizinde bir insan olduğunu ancak diğer insanlardan farklı ve üstün olduğunu söyleyen Şahin, “Şair’in dediği gibi Muhammed (SAV) bir insandır. Ama diğer insanlar gibi değildir. Yakuta taştır ama diğer taşlar gibi deldir.” diye konuştu.
Müşriklerin Muhammed (SAV)e peygamber olmadan önce ona Muhammedül Emin ismini taktıklarını ama 40 yaşından sonra ona hakaret ettiklerini ve kovduklarını dile getiren Şahin, “Peygamber efendimiz Kuran davasıyla geldiği için, kuran davasının yeryüzüne hakim kılmak istediği için zülme ve hakarete uğramaya başladı.” dedi ve ona zülmeden ve hakaret edenlerin yakın akrabaları olduğunu söyleyerek buna rağmen davasından vazgçmediğini vurguladı.
Peygamber efendimizin tehdit ve baskılara rağmen geri adım atmadığını kaydeden Şahin, “Amcası üzerinden baskı kurmaya başladılar. Amcasının tekliflerne karşı ‘Ey amcacığım! Güneşi sağ elime, ayı sol elime verseniz vallahi davamdan asla vazgeçmem’ dedi. Onun davası kuran, Onun davası islam, Onun davası ahlak, Onun davası imandı. Onun davası onun gibi yetim kaldı, kuran islam yetim kaldı. Bizler o yetime sahip çıkmak ve O’nu el üstünde tutmak zorundayız.” ifadelerini kullandı.
Peygambere sevginin ispatı olması gerektiğini sözlerine ekleyen Şahin konuşmasının devamında, şunları kaydetti: “Onu seviyoruz ama onunbir ispatı olması lazım. Şu yağmurda ıslanmak sevginin ispatıdır. Onun yaşantısıyla yaşamak ıspatıdır. Sevginin de ispatı olması lazım. Onun gibi yaşamak ve onun mücadelesini, hayatını yaşamak ve yaşatmaktır.”
Kutlu doğum etkinlilerinin amacı ona salat ve selam getirmenin yanı sıra yaşantısını hayatlara geçirmek olduğunu söyleyen Şahin, Kur’an-ı Kerim’den uzaklaşıldığı için bugün islam düşmanalarının dünyanın dört bir tarafından Kur’an-a saldırdığını ifade etti.
“Kurtuluş, Resulullahın önderliğinde Kur’an-i yaşamdadır”
Batman Mevlid Alanındaki Kutlu Doğum programında Kürtçe bir konuşma yapan İmam Hatip Der Başkanı Molla Osman Teyfur, toplumun kurtuluşunun resulullahın önderliğinde, Kur’an-i bir yaşamdan geçtiğini vurguladı. Allah (c.c) rızası için bu meydana teşrif edip Resule olan aşkını haykırmak ve ona olan bağlılığını göstermek adına toplanan kalabalığa teşekkür eden Teyfur hoca, yüce Allah’ın Kur’an-ı bir nur ve hidayet kaynağı, Peygamber efendimizi de tebliğ vazifesiyle gönderdiğini söyledi.
“Kur’ansız ve Resulsüz bir hayat ölümdür”
Teyfur hoca yaptığı konuşmasının devamında, “Her türlü sapıklık ve batıldan kurtulup hakkın ve adaletin aydınlığına kavuşmaları için Allah Kur’an-ı bir nur, bir şifa, rahmet ve hidayet rehberi olarak göndermiştir. Bu kitabı insanlara tebliğ edip onunla nasıl amel edeceklerini göstermek için, en güzel örnek olan Hz. Muhammed Mustafa’yı seçip görevlendirmiştir. Bu nurdan kana kana içip faydalanmak, hidayet içinde bir hayat yaşamak isteyen Resulün önderliğinde Kur’an’ı yaşamak gerekir. Toplum ve ferdin kurtuluşu bununla ancak olur. Kur’ansız ve Resulsüz bir hayat ölümdür. Kur’an’sız ve Resulsüz bir toplum hastalıklıdır. Böyle bir toplum felakete yol açmıştır.” dedi.
“Şeytan ve aldananlar Kur’an-ın duyulmasını istemezler”
Bütün dertlerin çaresi Kur’an ve sünnete sarılıp yaşam olduğunu ifade eden Teyfur hoca, “Şeytanlar ve onlara aldananlar bundan dolayı Kur’an’ın duyulmasını istemezler. Kur’an ve sünnet aşığı olanlar Abdullah bin Mesut misali herşeyi göze alarak Kur’an ve sünneti asra haykırmalıdırlar. Bundan daha değerli bir hediye olamaz.” diye konuştu.
Yoldaki yalnızlığa, yolcuların azlığına bakılmaksızın sebat etmek, gerektiğini belirten Teyfur hoca, “Gerçek zafer, hak üzere hak için yaşamak, direnmek ve bu uğurda can vermektir. Bîri maunadaki Kur’an hadimi sahabe gibi Allah için mızrağı yiyip yere düşerken ‘Kabe’nin rabbine and olsun şimdi kazandım’ diye bilmektir.” dedi. (M.Fatih Akgül/Veysi Rüzgar/Yasir Oğuz/Mehmet Mikyas-İLKHA)